Kadın 09. Bölüm: Sevginin Haram Olduğu Beden
Muazzez Karabıyık
11.11.2011
Bu sene önemli bir sınavı olsa da okul, Muazzez'in en son düşündüğü konu bile değildi. Gene evlerindeydi Şinasi, hâlâ 'erkeğim' yalanını söylüyor, annesinin nasıl yalanlar söylediğine şahit oluyordu ve hâlâ ölmek istiyordu Muazzez. Efekan Bey, onun çalışmaması için ısrar etse de kimseyi dinlemiyor, işlerine devam ediyordu genç çocuk. Eğer o çalışmazsa okuldan istenilen para karşılanmıyordu. Okul da sanki bilerek üzerine geliyordu; test kitabı, spor malzemesi, aile birliği parası vesaire derken Muazzez'in tüm harçlığı sadece okula gidiyordu. Asya ise parasını sırf tedavi olacağına söz verdiği için davaları çektiği eşine yediriyordu; alkol, sigara, kumar... Şinasi mahkemede dizlerinin üzerine çökmüş, her zamanki gibi timsah gözyaşları ile Asya'nın gözünü boyamıştı. Hayır, böyle düşünen Şinasi'ydi. Asya, o adama tabi ki inanmıyordu, sadece korkuyordu. Babasından sonra hayatında ilk Şinasi olmuştu ve babası ölünce onu gerçekten tanıyan sadece Şinasi kalmıştı. Dünyadan korkuyordu Asya. Bilmiyordu ki evladı onun için Azrail'e bile kafa tutabilirdi.
"Muazzez! Seni kaç kere uyarmam gerekiyor, oğlum? Benim dersimde uyuyamazsın!" diye sesinin olanca gücüyle bağırmıştı matematik öğretmeni Eren Bey. Muazzez yorgundu, ama tek konu yüzünden değil, her şeyden.
Düşünmüştü Muazzez; önce kadın ismi, sonra 'oğlum' denmesi. Neden her şeyin cinsiyeti olmak zorundaydı ki? Neden hep kadın ve erkek diye kavramlar vardı. Kas gücü de bilgelik de sonradan edinilebilirdi. İki, üç organın değişik olması bu kadar mı etkiliyordu?
"Hocam, Muazzez..." Furkan, arkadaşının yerine açıklama yapacakken izin vermedi öğretmen:
"Sen, onun avukatı mısın? Hayırdır oğlum? Kendi kardeşini bu kadar korumazsın! Muazzez çık dışarı!" Sınıftan kovulan Muazzez, sessizce ayağa kalktı. Furkan hâlâ açıklama yapmaya çalışıyordu. Sınıfı terk eden Muazzez, sınıf kapısının dibinde durmuş, ellerini cebine koymuştu. Başını duvara yaslayıp karşısındaki camdan görüntüsünü izlemişti. Asker tıraşı saçları, yara izleri ile dolu yüzü, sürekli kaşlarının çatık olmasından kaynaklı kırışıklar. Hayır, bir erkeğe bile benzemiyordu. Güzel olmadığı gibi yakışıklı da değildi. Bir elini cebinden çıkarıp bakmıştı Muazzez, nasırlarla doluydu. Kızların eli yumuşak, pürüzsüz olurdu...
"O! Yakışıklım ne haber?" diye gelen ani soruyla düşünceleri dağılmıştı Muazzez'in. Tuvalete gitmek için öğretmeninden izin alan Kolejli Büşra'nın amacı tamamen dersi terk etmekti. Okuldan kovulmaktan hakkında binlerce dedikodu çıkmış, ailesi en sonunda onu devlet okuluna yazdırmakta çare bulmuştu. Gönül rahatlığına önem veren genç kız, aşkı tamamen yanlış anlamış, yüzünü beğendiği her erkeğe aşık olduğunu sanarak onlarla takılmıştı. Muazzez'i de çok beğeniyordu ve bunu göstermekten çekinmemiş, ona teklifler sunmuştu. Muazzez ise kızın yüzünü bile bilmemiş, bakmaya gerek duymamıştı. "Sana diyorum," diyerek Muazzez'in poposuna tokat atmıştı Büşra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın
Teen Fiction⚠️Şiddet sahneleri mevcuttur. Muazzez, kadın bedeninde doğmuş, bir gün fen dersinde cinsiyetleri öğrenene kadar erkek olduğuna inandırılmış çocuktu. Cinsiyetleri öğrendiğinde annesinin ona inandırdığı 'sen erkeksin' yalanını, cinsiyetin gerçekliğini...