06. Bölüm

66 21 1
                                    

Kadın: 06. Bölüm

Muazzez Karabıyık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Muazzez Karabıyık

01.01.2006

Çocuğuna ve eşine zarar verdiği halde ceza almayan Şinasi hâlâ evde terör estiriyordu, ama artık kimse umursamıyordu. Muazzez 'kurtulma' umudunu yitirmişti, ne kadar hasar alırsa alsın yine babasının tabiriyle ona edepsizlik yapıyordu. Muazzez'in yaptığı edepsizlik değildi, sadece haklarını savunmaya, kendinin birey olduğunu göstermeye çalışıyordu. Boyun eğmeyecekti, Muazzez. Ne yapabilirdi ki? Onu öldürebilir miydi? 'Ölüm', Muazzez artık bu kavrama da alışmıştı. Hastaneden döndüğünde bile tekrar dayak yemişti, ne zaman Asya 'Muazzez'in ölme riski var' dediğinde durmuştu Şinasi. Ondan sonra 3 ay geçmişti de bu 3 aya neler sığdırmak zorunda kalmışlardı.

"Muazzez'in bugün okuldan sonra benim yanıma gelmesi gerek," diyen Asya kocasından korkuyordu.

"Neden? Kahvehanede çalışması gerek. O kadar isyanın bu karşılığı olmalı, değil mi lan?" Son sorusunu Şinasi, Muazzez'e söylemişti. Evladı ise hiç umursamadan gökyüzünün resmine devam ediyordu. Artık koca bir kâğıda sadece gökyüzü çizmek yerine önce iki göz çiziyor, gökyüzünü o gözlere sığdırıyordu. Aynı Rüzgâr'ın gözleri gibi...

"Sitenin sahibi Efekan Bey, Muazzez'i istiyor. Sanırım iş verecek," diye bir yalan söyledi Asya. Halbuki evladını yılbaşı kutlamasına götürmek istiyordu. 5 aydır çok zor şeyler yaşamışlardı, iyi bir eğlenceyle unutabilirlerdi.

"Küçük çocuğu nerede çalıştıracakmış? Kendini ne sanıyor o it?" Şinasi haykırarak koltuktan sırtını çekti.

"Sen kendini ne sanıyorsan o da kendini öyle sanıyordur," demişti Muazzez. Annesi bile şaşkınlıkla ona dönmüştü. Babası yine yumruklarını sıksa da çocuğun okula gideceğini ve şimdi vurursa bunu öğretmenlerine söyleyeceğini bildiği için durulmuştu.

"Anladım lan! Sen dayak arsızı çıktın. Vurdukça vurulasın geliyor. Vurmayacağım! Sana inat değil mi? Vurmayacağım." Şinasi sinirlerini bastırmaya çalışırken bile umursamamıştı Muazzez. Bunalıma giriyordu Muazzez, küçük yaşına rağmen yaşadıklarının ağırlığına katlanamıyordu. Nefes alırken bile ağlayası geliyordu çoğu zaman. Her akşam babasından dayak yer, gece rüyasında yine babasının darbelerini görür, ağlayarak uyanırdı, sabaha kadar da zar zor birkaç saat uyurdu. Artık altına da kaçırıyordu. Asya da altına işiyor diye dövmüştü onu. Onlarla da bitmemişti, Muazzez'in yemek yiyemediğini görüyordu Asya. En sevdiği şekeri bile yemek istemiyordu artık.

"Her neyse. Ne diyorsun? Götüreyim mi?" diye tekrar sormuştu Asya. Şinasi, Efekan Bey'in daha çok para vereceğini düşünerek kabul etti. Okul saati gelince Muazzez herhangi bir uyarı beklemeden ayağa kalktı, tuvalette işlerini halledip giyindi, çantasını aldı, çıktı. Muazzez okul saatini, evlerinin önünden geçen hurdacıyla anlıyordu. Asya da hızlıca çocuğunun peşinden çıkmıştı. "Muazzez, beni bekle annecim." Muazzez el mecbur annesini beklemişti, Asya da onun yanına gidince elini evladının başına koydu. "Okula gitmeden sana çikolata almamı ister misin? Biraz param var."

KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin