Herkese merhaba.
Yeni bir kurgu ile karşınızdayım.
Aslında bu kurguyu ablam bulmuş, yazmamı rica etmişti. Tabi o biraz daha mizah kategorisinde yazmıştı ama maalesef o taslağı ve eski mizah yeteneğimi kaybettim, yani dram veya gizem ağırlıklı olabilir. Yine de içine bolca mizah katmaya çalışacağım.
Keyifli okumalar diler, yorumlarınızı ve görüşlerinizi beklerim.
Başlama tarihinizi buraya yazabilir misiniz?
Kadın 01. Bölüm: Mecburiyet
Muazzez Karabıyık
19.09.2005
Küçük çocuk, masaya koyduğu atık kâğıdı ve dört kuru boyasıyla gökyüzünün resmini yapmaya çalışıyordu. O her zaman gökyüzünü çizmeye çalışıyordu, çünkü ona göre hayatında gökyüzü kadar güzel başka bir şey yoktu. Çoğu yaşıtları anne-babasını çizerken onlara imreniyor, ama yine de gökyüzünden başka bir resim karalamıyordu. Okuldaki öğretmenleri, annesi bu duruma üzülse de pek laf etmiyorlardı. Zaten kız ismine sahip bir oğlan çocuğu olduğu için okul arkadaşları onunla alay ediyor, bir de babası olmadığı için kâğıda sadece annesini çizip de tekrar alaya maruz kalmak istemiyordu. Mutfaktan çıkan annesi, çocuğunun masanın üzerinde kalemi kırmaya çalışır gibi görünce gülümsedi. Evladı her zaman fazla asabiydi, kim bilir şimdi neye sinirlendi de kalemi kırmaya çalışıyordu?
"Hayrola Muzo? Kalemle kas yapmaya mı çalışıyorsun?" diye alayla sordu genç kadın.
"Hayır, boyamıyor. Gene ucu gitti." Çocuğundan aldığı cevapla yanına gitti ve kalemi elinden aldı, öyleydi, ucu tükenmiş.
"Bekle, açıp geleceğim," derken mutfağa yönelmişti kadın. Mutfak çekmecesinden bir bıçak alarak tezgâhın üzerindeki çöp poşetini açtı. Oğlu kalemtıraşını yine kaybetmişti, bu yüzden bıçakla açıyorlardı. Oğlunun yüzüne bakarken canı acıyordu. Ne istediklerini tam alabiliyor ne de ihtiyacı olan sevgiyi verebiliyor. Kalemin ucu açıldığında bıçağı bırakıp evladının yanına döndü, kalemi ona verirken kâğıda bakmıştı; her zamanki gibi gökyüzü. Sırf babası yok diye onunla dalga geçen çocuklara olan kızgınlığını, onların da çocuk olduğunu bildiği halde yatıştıramıyordu.
Hamile olduğunu öğrendiği gün kocası öldüresiye dövmüştü onu; neden? Erkek değil, kız çocuğu doğurmalı diye. Erkek sadece ona yük olurmuş da kız daha iyi işine yararmış. Paraya ihtiyacı olduğunda kızı dilendirir, herkesin vicdanlarına dokunurmuş. Çok paraya sıkışırsa onu bir aileye satarmış. Daha yeni hamile kalan genç kadın, cinsiyeti bile belli olmayan çocuğu için endişelenerek polise gitmişti. O yıla kadar her gün dayak yese de şikâyetçi olmayan kadın, çocuğunun geleceği için ilk defa polise gitmiş ve eşini tutuklatmıştı. Şiddet, adam yaralama ve gasp gibi suçlardan zaten sicili kirli adama, mahkeme tam 10 yıl hapis cezası vermişti. Adamın dediği gibi olmuştu; kız çocuk dünyaya getirmişti. Eşinin hapiste olduğunu bildiği halde olur da çıkar, başlarına bela olur diye kız çocuğunun doğum kâğıtlarıyla oynamış, erkek yazdırmıştı kimliğe. Yine de erkek ismi koymaya çekinip Muazzez yazdırmıştı, soran olursa da nüfus müdürlüğündeki memuru suçlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın
Tienerfictie⚠️Şiddet sahneleri mevcuttur. Muazzez, kadın bedeninde doğmuş, bir gün fen dersinde cinsiyetleri öğrenene kadar erkek olduğuna inandırılmış çocuktu. Cinsiyetleri öğrendiğinde annesinin ona inandırdığı 'sen erkeksin' yalanını, cinsiyetin gerçekliğini...