Yazar Notu : Kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için başlamadan önce küçük bir not düşeyim . İlk iki bölüm Karakterleri açıklamak için geçmiş zamanda geçiyor . Üçüncü bölüm hikayenin başlangıcı yani şimdiki zaman . İlk iki bölüm de karakterleri genel tanıtmak istedim pat diye hikayeye girmiym diye ama kafanızı karıştırmışım sanırım özür dilerim .
___________________________________________
Daha doğmadan önce bile ailede büyük bir heyecana ve karmaşaya sebep olan ailenin en büyük oğlu Christopher doğduktan sonra daha da gözde olmuştu , annesi o en iyi okullarda okusun en iyi eğitimi alsın en iyi şekilde yetişsin diye kendini paralamıştı çünkü Christopher onun ilk göz ağrısı ve mutluluk sebebiydi .
Bay Bang ve Bayan Bang okudukları üniversitenin kampüsünde güneşli ve güzel bir günde birbirlerini görmüş ve orada aşık olmuşlardı , Bay Bang aşka inanmayan biriyken gördüğü güzeller güzeli kadınla büyülenerek aşka kapılmış ve kısa süre içinde de evlenmişlerdi , evlenmeye karar verdiklerinde genç değillerdi fakat ilişkileri henüz başlamış sayılırdı , çok karşı çıkılmasına rağmen aşklarına güvenmiş ve şimdilerde yirmi sekiz yılı devirmişlerdi , sanırım bazen iç güdülere ve duygulara güvenmek en iyisiydi.
Christopher genç kızların ve elbette erkeklerin gözdesi , zeki centilmen ve iyi yetiştirilmiş biriydi , herkes onu sever ve saygı duyardı elbette sevmeyenler de vardı bunların da onu kıskanan ve sebepsiz yere aşağılamaya çalışan insanlar olduğunu söylemeye gerek yok . Liseyi birincilikle bitirmiş ve üniversitede kendi isteği üzerine işletme okumuştu , oldukça zeki ve çalışkan olduğu için hem hobilerine ve kendine hem de derslerine aynı anda vakit ayırabilmiş ve gençlik yıllarını bu sayede dolu dolu yaşamıştı , en azından bu onun görüşüydü . Şarkı sözü yazmayı hobi olarak yapıyor ve bunu seviyordu hatta bir süre konservatuvar seçmeyi bile düşünmüştü fakat daha sonra bunun sadece hobi olarak kalması gerektiğine kanaat getirmiş ve kaydettiği bütün şarkıları rafa kaldırmıştı .
Üniversiteyi kazandığında da hazırlanırken de okumayı düşündüğü bölüm aynıydı , işletme , ailesinin kurduğu şirketi yönetmek yerine kendi şirketini kurmak ve onu yöneterek kendi başarısıyla bir yerlere gelmek istiyordu , öyle de oldu . Okulunu bitirir bitirmez yavaş yavaş işinin ve şirketinin temellerini atmış ardından da kendisinden beklenildiği gibi büyüyerek devam etmişti işine , bu yolda onunla rakip olan ve batan şirketlerden gelen çalışanları da bünyesine katmış sadık ve çalışkan çalışanlardan bir kadro oluşturmuştu kendine . Uzun süredir onunla birlikte olan arkadaşları da elbette ki yüksek mevkiye sahipti şirketinde , bu şirket sadece onun değil onunla birlikte emek veren herkesindi Chris'e göre . Yaşı ilerledikçe başarısına başarı katmış ve evlenen yaşıtlarını umursamamıştı çünkü böyle bir şey düşünmüyordu fakat annesi ve babası düşünüyordu belli ki.
Christopher 23 yaşına geldiğinde anne ve babası onunda tipik ve iş kolik bir Bang olacağını anlamışlardı bu yüzden ikisi olaya et atmaya karar vermiş ve oğullarının yönelimini bildikleri için ona uygun adaylar bulmaya başlamışlardı , Bay Bang emekli olmak ve torun sevmek istiyor şirketini de torunu ve damadı üzerine yapmak istiyordu çünkü biliyordu ki oğlu aile şirketini kabul etmeyecekti , malum Lucas ve Hannah dan da hayır gelmeyeceği için .
Bay Bang ve ailesi oldukça açık fikirli ve iyi insanlardı , bütün çevreleri ve akrabaları da açık görüşlü zeki insanlardan oluşuyordu aynı kendileri gibi , bu sebeple Chris'e birini bulmakta zorlanmadılar . Problem bulduklarında değil kendi oğullarındaydı , Chris kimseyi hayatına kabul etmemişti , şimdiye kadar buluştuğu ve görüştüğü kimseyle belli bir süreyi geçmiyordu ilişkileri ve iletişimleri , bu sebeple ailesi bir süre sonra çöpçatanlık işinden vazgeçerek tatile şehir dışına çıkmıştı , işte kader de böyle bir şey ya Chris hayatının aşkını tam olarak bu süre zarfında bulmuştu .Gel gelelim Lee Minho ya , annesinin ve babasının tek çocuğu göz bebeği olarak kristal bir fanusta büyümüştü Minho , şımarık ve kendini beğenmiş Zengin çocuklarından değildi , iyi yetiştirilmiş centilmen zeki ve becerikliydi . Annesi küçükken Minhoyu gelişsin ve ilerde ne istediğine rahatça karar verebilsin diye birçok sanat ve spor dalına götürmüş en son da ilgi alanı olan dansı keşfetmişlerdi . Bu konuda oldukça yetenekli olan Minho Bizzat balerin olan teyzesi ve ailesi tarafından desteklenmiş ve yaptığı şeyde iyi olmak için çok çaba sarf etmişti . Ondaki doğuştan yetenek sayesinde çok fazla çalışmadan bile oldukça iyi yerlere gelebilecek iken o durmadan çalışmış ve elinden gelenin en iyisini yapmıştı hep . Oldukça zeki biri ve çalışkan bir öğrenci olduğu için okulunu yüksek sayılarla bitirmiş ve üniversitede de veterinerlik seçmişti , aslında tıp okumak istemiş fakat hayvanları daha çok sevdiği için veterinerlik okumaya karar vermişti , okulunu idare ederken bir yandan da teyzesinin dans kursunda öğretmenlik yapıyor ve artık hobi olan yeteneğini layığıyla yerine getiriyordu , yeteneğini kaybetmek istemediği için pratik yapmayı hiç bırakmazdı kendi evinde bile bir dans odasına sahipti .
Lee ailesi de oğullarının yönelimini biliyor ve buna göre hareket ediyordu , oldukça hassas ve olumlu yaklaşarak oğullarının mürüvvetini görmek için çaba sarf ediyorlardı fakat boşuna kürek çektiklerini anlamaları uzun sürmemişti , Minhoyu iş ortaklarından birinin oğlu olan Jeongin ile tanıştırmış ve aradan çekilmişlerdi , ikilinin kimyası iyi uyuşuyor gibi duruyordu kısa bir süre için bir ilişkileri olsa da bir süre sonra devam etmeme kararı almış ve yakın arkadaş olarak kalmışlardı . Minho hayatında olan biten her şeyi yakın arkadaşı Jeongin ve Seonghwa ile paylaşır onların fikirlerini alırdı , fakat hiç bir zaman çöpçatanlık konusuna iyi bakmamıştı.
Ailesi ümidi kestikten sonra rahatlamış ve okulunu bitirmişti , kendine küçük bir klinik açmak istemiş fakat bunun için erken olduğunu düşünmüştü bu sebeple bir aile dostları olan Tom Gary'in veteriner kliniğinde çalışmaya başlamıştı , yavaş yavaş hayvanlarla bağ kurmuş hatta oradan minik bir yavru kedi bile evlat edinmişti . Bir süre sonra ise Bay Gary emekli olarak kliniği Minho ya emanet etmişti , Minho ilk başta biraz şaşırsa da çabuk uyum sağlamış ve yardıma ihtiyacı olan hayvanlara yardımcı olmaya devam etmişti , yönetmek onun doğasında vardı .
Hayatları başarılar , mutluluk , arkadaşları ile dolu olan Lee Minho ve Christopher Bang bir gün tamamen şans eseri karşılaşmış ve birbirlerine aşık olmuşlardı , aşkı o kadar süre görmezden gelmişlerdi ki evren bir anda onları kayıp ruh eşleriyle karşılaştırı vermişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidence
Fanfiction-" Biz dün film izlemiştik ya hani ." Dedi Minho , bundan sonra geleceği tahmin eden Chris gülmemek için kendini tutmaya başladı -" O küçük kaplumbağa poposunun üstüne düşmüştü hani , kesin canı çok yanmıştır ." Dedi Chris'in omzuna kollarını dola...