Minho duyduğu gülüşmeler ve konuşma sesleri ile açmıştı gözünü . İlk başta bulanık olan görüşü ile kendine bir kaç saniye vermiş ve yattığı yerde dikelmişti . Yorganı sıkı sıkı parmakları arasına alan oğluna gülmüş ve heyecanlı heyecanlı ona emeklemesi için bir süre beklemişti . Fakat en sonunda dayanamamış yarı yolda küçük olanı yakalayarak şap şup öpmeye başlamıştı yanaklarından . Chris ise ayakta dikiliyor kucağındaki kızı ile ikiliye kıkırdıyordu . Jimin bir yandan gülüyor bir yandan da ellerini çırpıyordu .
Chris kızının ellerini tutmuş ve küçük bir öpücük kondurmuştu üstüne . Jimin ise elini babasının yumuşak tutuşundan kurtarmış ve yanağına eliyle vurmuştu hafifçe . Chris ve Minho kızlarına gülerken bu seferde eliyle babasının yüzünü sökmek ister gibi tutmaya çalışmıştı . Çekmesine rağmen gelmediğini görünce ise vazgeçmişti .
Chris Jimin'i de yatağa babasının yanına bırakmıştı . Annesi ile yeteri kadar hasret giderdiğini düşünen Jisoo ise bu sefer babasına dönmüştü , yatakta hızlı hızlı nefes nefese emeklemeye çalışıyor fakat pek bir mesafe kat edemiyordu . Chris azimli küçük tırtılını yakalamış ve havaya kaldırarak yanağından öpmüştü . Ardından da üstündeki hırkayı çıkarıp beşiğin kenarına bırakmıştı . Yerinde durmayan hiperaktif çocuk şimdiden terlemişti bile .
-"Çocuklar geldi , Jisoo ile Jimin'i göreceklermiş . Gidin uyuyun dedim yok görmeden şuradan şuraya adım atmıyoruz dediler ." dedi gülen adam , Minho da arkadaşlarının şebekliğine gözlerini devirip gülmüş ve kucağındaki kızı ile dikkatlice camı açıp bahçede kahvaltı masası hazırlayan arkadaşlarına seslenip dikkatlerini çekmişti
Jimin onları görünce heyecanla gitmek istemiş fakat Minho tarafından içeri sokulmuştu . Huysuzlanıp ağlama pozisyonuna geçen kızını gören Minho hemen dikkatini dağıtmak için şebeklik yapmaya başlamıştı . İşe yaraması ile derin bir nefes almış ve kızını da eşinin kucağına vererek elini yüzünü yıkayıp işlerini halletmek için banyoya girmişti .
Üstünü de değiştirip bahçeye inmeleri ile koskoca altı adam da kucağını açarak ikizler için yanlarına gelmişti . Minho pabuçlarının dama atılması ile gözlerini devirmişti . Jisung Jisoo'yu alırken Hyunjin Jimin'i almıştı . Chris eşinin komik yüz ifadesine gülüyordu . Minho'yu kolu altına almış ve kendine çekerek şakaklarına küçük bir öpücük kondurmuştu .
İkizler amcaları arasında kucaktan kucağa gezerken hallerinden oldukça mutlu görünüyorlardı . Bu sebeple Minho ve Chris de arkadaşlarının ikizlerle ilgilenmesine izin verdi . Jimin'i bacaklarına oturtmuş ona şebeklik yapan Jisung ve Jisoo ile ce-e oynayan Hyunjin oldukça eğleniyor gibiydi.
-"Jimin hadi Jeongin amcana gel ." Jimin babasının kucağından Jeongin'e yönelmişti fakat
-"Hayır Jamie bana gelecek ." diyen Seungmin ile bir süre durmuş bu sefer de oraya yönelmişti ,
-"Hayır Jimin beni daha çok seviyor ." diyen Jeongin ile olduğu yerde kalıp işaret parmağını çenesine götürüp kafasını kaldırmış ve babasına kafa karışıklığı ile bakmıştı küçük kız 'ne diyor bunlar babiş?' gibi bir yüz ifadesi vardı
-"Niye kızımın kafasını karıştırıyorsunuz ." diye kızmıştı arkadaşlarına , ardından da havaya kaldırıp koluna aldığı kızına bakmıştı
-"Jimin de sensin Jamie de sensin aşkım tamam mı , bu saftirik amcalara bakma sen ." dedi Chris küçüğün alnını öperek , Minho ile isim konusunda emin olamamışlardı
Hem korece hem de İngilizce isimleri olsun istiyorlardı bu sebeple biraz düşünmüş ve birbiriyle uyumlu isimleri birleştirmişlerdi ; Bu sayede kızlarının ismi Jimin Jamie Bang , oğullarının ismi ise Jisoo Jack Bang olmuştu . Fakat zevzek arkadaşları miniklerin aklını karıştırmak için iki isimleri ile birden sesleniyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidence
Fanfiction-" Biz dün film izlemiştik ya hani ." Dedi Minho , bundan sonra geleceği tahmin eden Chris gülmemek için kendini tutmaya başladı -" O küçük kaplumbağa poposunun üstüne düşmüştü hani , kesin canı çok yanmıştır ." Dedi Chris'in omzuna kollarını dola...