0.3

1.6K 103 20
                                    

-" Minho ağabey , nerede kaldınız cidden meyve veriyordum az daha içeride kalsaydınız." Dedi Lucas isyan ederek

-" Sus bakayım sen , büyüklerin işine karışılmaz ." Dedi Hannah küçük kardeşine

-"Hannah !" Minho uyarır bir tonda söylediği şeyden sonra Lucas'a gülümsedi ve içeri girebileceğini söyledi

Küçük olan içeri girdiğinde Sonnie'yi ve yanında yatan üç minik yavrusunu gördü , o kadar miniklerdi ki dokunmaya korkmuştu . Yavaşça anne kedinin yanına yaklaştı ve kulaklarının arkasını severek gülümsedi , Soonie bundan hep çok hoşlanırdı sessiz sessiz duran minik kedilere baktığında ise sevip sevmemek arasında kalmıştı , fakat daha yeni doğdukları için rahatsız etmek istemedi

-" merhaba küçük yavrular , ben amcanız Lucas umarım anneniz gibi beni seversiniz lütfen bir an önce büyüyün de sizi rahatça sevebileyim ." Dedi ve parmağını öperek kedilerin kafalarına dokundu ,bu sayede onlara sevgisini hissettirebilmeyi ummuştu .

-" Tanrım Soonie daha bebekti , şimdi anne oldu ." Dedi Hannah ağlayarak

-"Ah hadi ama güzelim , ben bu kadar ağlamadım bu duruma ." Dedi Minho küçüğün saçlarını severken , Hannah hep sert görünmeye çalışır ama görüntüsünün aksine oldukça duygusaldır Minho ya göre

-" Kediler çok çabuk büyüyor öyle değil mi Minho Ağabey , bir an önce sevebilmek istiyorum hepsini." Dedi Lucas gülümseyerek , abisin de ki gamzeler den onda da vardı bu konuda üçü de Bayan Bang'e çekmişti orası kesin

-" Elbette Lucas , kediler bize göre daha çabuk büyürler birkaç hafta içinde belli bir boyuta gelirler sende korkmadan seversin ." Dedi ve ekledi -" O zamana kadar da burada görmeye gelebilirsin ." Dedi gülümseyerek

-" Teşekkürler sen en iyisisin ." Dedi ve Büyük olanın ince beline sarıldı , Minho ise iki kardeşin arasında kalmış ve kahkaha atmıştı

-" Anlaşılan ailecek Minhoya abonesiniz." Dedi Chaeyoung gülümseyerek , Minho kafasını duyduğu tanıdık sesle kaldırdığında gördüğü güzel yüzle gülümsemesini büyütmüştü

-" Kendisi benim eşim olduğu için size ağlayarak günlüğünüze yazmak kalıyor ." Dedi Chris yanlarına gelerek , iki küçük gerçek ağabeylerini görünce gülümsemiş ve kıskanç büyüğün gazabına uğramamak için eşinden yavaşça uzaklaşmışlardı .

-"Sen böyle değildin Christopher , Minhoyu kaybetme korkusu seni ele geçirmiş ." Dedi Chae gülerek

-"Hepiniz çocuk gibisiniz ." Dedi Minho koca bebek olan kocasına sarılırken -" En büyüğü de sensin Christopher bang ." Dedi gülerek , Chris Minho'nun beline sarılmış ve kafasını kendinden kısa bedenin göğsüne yaslamıştı

-" Sadece sana bebeğim Minho Bang  !" Dedi Gülerek

-" Evlenirken soy adını değiştirmeyi kabul etme dedim sana Min ." Dedi Chae gülerek , Chris'in bakışlarını görünce korkmuş ve ellerini kaldırarak teslim olmuştu

-" Pekala millet , eve gidiyoruz ." Dedi Minho , ardından elindeki eldivenleri kenardaki çöpe attı ve üstündeki önlüğü de çıkardı .

Chaeyoung ve çocuklar arkaya Minho ve Chris ise öne oturmuş sohbet ederek ve atışarak yola koyulmuşlardı . Chris çocukları ve Chae'yi evlerine bırakmış ardından Minho ile beraber her zaman geldikleri büyük markete gelmişlerdi , çünkü ev alış verişi yapmaları gerekiyordu .

-"Bakalım neyimiz eksikmiş ." dedi Minho telefonundaki listeyi açarak , Chris market arabasını sürüklüyor ve eşini takip ediyordu Minho ise reyonları hızlı hızlı geçerek lazım olanları alışveriş arabasına koyuyordu .

-"Chris , kırmızı biber mi almalıyız yeşil biber mi ?" dedi Minho biberleri elinde tutarak , sağ eline kırmızıyı sol eline yeşili almıştı , Chris daha cevap bile vermeden -"Sanırım canım kırmızıyı istiyor ." diyerek bir kaç tane biberi kese kağıdıyla arabaya koymuştu .

Chris Minho'nun alış veriş yaparken ki halini çok sever ve her zaman gülümserdi eşini takip ederken . Minho ise eve organik olmayan hiç bir şeyi sokmaz yeni bir şampuan bile deneyecekse vegan içerikli olmasını isterdi . Bu durum Chris'in hoşuna gider ve her seferinde eşine laf atarak onu sinir ederdi .

-"Canım böğürtlenli cheesecake istiyor ." dedi Minho dudaklarını büzerek 

-"Burada yok mu hayatım , olması gerek " 

-"Yok , yoldan giderken alalım mı , Lütfeeeennn !" Chris'in beline sarılmış ve kafasını göğsüne koyarak kedi gibi bakmaya başlamıştı , eşine sırnaşmasa da Chris Minho ya hayır diyemezdi ama Minho eşiyle uğraşmayı severdi .

-"Sana hayır demeyeceğimi bilmene rağmen ..." gülmüş ve sevgilisini öpmüştü , ardından marketteki işlerini bitirmiş ve poşetleri arabaya taşıyarak bagaja yerleştirmişlerdi . 

Arabaya binen ikili , yolu uzatarak Minho'nun her zaman geldiği pastahaneye gelmiş ve istediği cheesecake'i almışlardı . Mutlu bir kedi olan Minho ise yolun kalanında kocaman gülümseyerek etrafı seyretmiş ve eve gidip tatlısını yemenin hayalini kurmuştu .


Coincidence Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin