Polis memuru arkadaşı ile konuşan Chris evin içinden duyulan ard arda üç silah sesi ile bakışlarını eve çevirmişti . İçeriden sesler duymayı umsalar da çıt çıkmıyordu , Üstelik hiç bir şey de göremiyorlardı . Changbin ve Chris'e güvenlikleri için geride kalmalarını söylüyorlardı , ikili elleri kolları bağlı oturmak istemese de şu anda müdahale edebilecekleri hiç bir şey yoktu .
Onlar kapıda merak ve endişe ile bir haber beklerken Felix hızla yere devrilen sevgilisinin yanına çökmüştü . Ağlayarak Jeongin'in kurşun yaralarına baskı yapmaya çalışıyordu fakat hiç bir işe yaramıyor gibiydi , ağlayarak bilinçsiz bir şekilde yerde uzanan sevgilisine bakıyor ve seslenerek onunla kalmasını istiyordu .
-"Jeongin ... Tanrım Jeongin , lütfen konuş benimle korkuyorum ." Sevgilisinin yavaş olan nabzını alsa bile acilen hastaneye gitmesi gerektiğini biliyordu
Ayağa kalkmış ve yere düşen silahı alarak karşısındaki adama yaklaşmıştı . Emniyet kilidini açtığı silahı David'e doğrultmuş ve alnına dayamıştı . David gözünü bile kırpmadan Felix'e bakmaya devam ediyordu , elleri başının yanında havada duruyordu . İkisi birbirine ölümcül bakışlar atarken Chaeyoung 'un sesini duymuşlardı . Hızla yanlarına gelmişti .
-"Baba ! Felix ne yapıyorsun ?" dedi endişe ile ikisine bakarak
-"Onu öldüreceğim , Tanrı şahidim olsun bu sefer öldüreceğim ." dedi Felix , Chaeyoung endişeyle babasına döndü
-"Baba neler oluyor ?"
-"Felix ne dediğinin farkında değil Chae ." dedi
-"Gayet de farkındayım , daha önce seni öldürmelerine müsaade etmediysem Chaeyoung içindi fakat merhametimin de bir sınırı var !" dedi silahın kabzasını adamın alnına bastırarak
-"Felix lütfen bırak o elindekini ." anlaşılan genç kızın hiç bir şeyden haberi yoktu
-"Cidden hiç bir şeyden haberin yok mu , onun ne kadar iğrenç bir insan olduğunu bilmiyor musun ?" diyerek genç kıza döndüğünde yüzündeki anlaşılmaz ifadeden hiç bir şeyden haberi olmadığı belliydi
-"Seni ne ile casusluğa ikna etti bilmiyorum ama o sandığın kişi değil Chaeyoung . Küçüklüğümden beri bana olan hareketlerindeki tuhaflığı ilgiye ve sevgiye yoruyordum ama bunun sevgiyle de ilgiyle de uzaktan yakından alakası yok . Sarhoş olduğu bir gece bana beni sevdiğini söyledi ... beni kıskandığını , beni istediğini söyledi ! Ertesi gün sorduğumda ise inkar etmeye bile tenezzül etmedi . Bana aşıkmış ve bunu daha fazla içinde tutmak istemiyormuş ?" dedi bağırarak ardından bozulan sinirleri ve dolan gözleri ile gülmeye başladı
-"Beni ne kadar korkutup travmatize ettiğinin farkında bile değilmiş gibi hala karşıma çıkabiliyor , hayatım hakkında fikir sahibi olmak için seni bile kullanabiliyor ?" dedi
-"Ben ... Ben , hep seni daha çok seviyor , öz çocuğu yerine koyuyor sanmıştım . Beni artık istemediğini düşünmüştüm . Eksik hissetmiştim , yetersiz hissetmiştim ." dedi dolu gözleri ve eğdiği başı ile -" Seni getirir bunda başarılı olursam gözüne girerim beni de sever sanmıştım ." dedi
-"O hastalıklı bir pislik Chaeyoung , sen eksik değilsin , yetersiz de değilsin . Onun onayına ihtiyacın yok . O narsist bir şerefsiz ." dedi ardından nefret ettiği adamın gözlerine baktı -" Sen kendinden başka kimseyi düşünmeyen bir orospu çocuğusun David . Senden nefret ediyorum ."dedi
Bütün bir süre boyunca sessiz kalan adam kapıyı zorlayan polisleri fark edince bir saniyeliğine Felix ile göz göze gelmiş ardından da hızlı bir manevra ile Chaeyoung'u kafa kilidi pozisyonuna alarak kafasına belindeki silahı dayamıştı . Tam o sırada içeri giren polis ve sağlık ekipleri ile Felix geri çekilmiş ve sevgilisine müdahale eden sağlık ekiplerini görünce kardeşine dönmüştü .
Ne kadar Chaeyoung onu buraya getirmiş olan kişi olsa da onu suçlamıyordu . David'in manipüle yeteneklerini de Chaeyoung'un çaresizce istediği baba sevgisini de sorgulamıyordu . David gitmesine izin vermezlerse kızı öldüreceğini söylüyordu . Felix polislerin arasından geçmiş ve elinde tuttuğu silahı şakaklarına dayamıştı .
-"Chaeyoung'u bırakmazsan tetiği çekerim David ." oldukça sakin ve tehditkar bir şekilde söylemişti bunu
-"Ne ? onun için mi ?" demişti kendi öz kızını kast ederek , Chaeyoung babasının kolunu tutmuş onu bırakmasını isterken ağlıyordu
-"Nasıl bu kadar kalpsiz olabilirsin , o senin öz kızın , tek çocuğun ?" dedi
-"Aynı annesi gibi bir piç o da , Soya beni en yakın arkadaşımla aldattı . Ağzımı kapattım çünkü evliliğimiz ailelerimiz tarafından ayarlanmıştı . O benim kızım bile değil , neden ona merhamet gösterecekmişim ?" dedi küstahça
-"Gerçekten iğrenç bir insansın ." demişti şakaklarından indirdiği silahla
-"Umarım hapiste çürürsün ." David'i dizinden vurmuştu , adam acıyla yere çökerken Chaeyoung da koşarak kenara çekilmiş ve ağlayarak merdiven trabzanlarına tutunmuştu
Felix ise elindeki silahı polis memuruna teslim ederek dışarı çıkmıştı . Kapının önünde duran Changbin ve Chris'e doğru gidip sarılmıştı . Chris küçük olanın saçlarını sakince severken Felix de yaşadıklarının ağırlığı altında eziliyordu . Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış ve abisi gibi gördüğü adama daha da sıkı sarılmıştı . Changbin küçüğün sırtını yavaşça sıvazlamış ardından meraklanan arkadaşlarına haber vermek adına ikiliden biraz uzaklaşmıştı .
Herkes ilk başta rahat bir nefes de alsa Jeongin'i öğrenince hızla hastaneye geleceklerini söyleyerek kapatmışlardı telefonu . Changbin yüzüne kapanan telefonu cebine koyarken arkasını dönmüştü . Tanıdık arabadan inen genç kızı görünce Chris'i dürtmüştü hafifçe . Ağlayan Lisa hızla yanlarından geçip içeri girdiğinde Changbin de genç kızı takip etmişti .
İçeride babası olmadığını öğrendiği babasına bağırarak ağlayan Rose'u görmüşlerdi . David bunu çok umursuyor gibi durmuyordu , onu tutan polis memurları onu götürmek için arkasını döndüğünde Rose hızla yere eğilmiş ve yerden aldığı silah ile bağırmıştı . Lisa korkarak ileri atılmak istese de Changbin kızı sıkı sıkı tutmuştu . Lisa kolunu kurtarmak için Changbin'e döndüğünde bir el silah sesi duymuşlardı .
Önlerine döndüklerinde yere devrilen David'i ve silahlarını Rose'a çeken polis memurlarını görmüşlerdi . Lisa korkuyla oraya bakarken Rose Lisa'ya döndü , elindeki silahı ona doğru tutuyordu . Changbin endişe ile Lisa'yı çekiştirmek istemişti , fakat genç kız gitmek istemiyordu .
-"Özür dilerim sevgilim ... gerçekten çok özür dilerim ." dedi ağlayan genç kız -" Seni seviyorum , her şey yalandı ama bu değildi LaLisa , seni gerçekten çok seviyorum ." dedi , Lisa hiç bir şey diyemeden de şakaklarına doğrulttuğu silahın tetiğini çekti
Lisa bağırarak gitmek istemiş fakat Changbin oraya doğru atılan arkadaşını tutarak evden çıkarmıştı . Lisa ise adamın omuzlarını yumrukluyor ve gitmek istiyordu , fakat sevdiği kişiyi bu şekilde görmemeliydi . Changbin kucağında çırpınan kızı zapt ettiğinde Lisa ağlamaya başlamış ve Rose'u sevdiğini söylemeye başlamıştı .
Chris endişeyle Lisa'ya gelirken Felix hemşirelere haber vermişti . Lisa'ya sakinleştirici yapmış ve ambulansla hastaneye götürmüşlerdi . Felix'in kabuslarına ev sahipliği yapan ev bu sefer de gerçek bir trajediye ev sahipliği yapmıştı , fakat her şey bitmişti .
___________________________________________
😔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidence
Fanfiction-" Biz dün film izlemiştik ya hani ." Dedi Minho , bundan sonra geleceği tahmin eden Chris gülmemek için kendini tutmaya başladı -" O küçük kaplumbağa poposunun üstüne düşmüştü hani , kesin canı çok yanmıştır ." Dedi Chris'in omzuna kollarını dola...