0.4

1.2K 92 18
                                    

-"Minho ?" Chris öğlen eve gelmiş fakat eşine seslenmesine rağmen sesini duyuramamıştı , kendisini bir süredir kötü hissettiği için bugün işe gitmeme kararı almıştı , Chris de onu merak ettiği için eve gelip kontrol etmek istemişti .

-"Hayatım ?" anahtarını girişteki kasenin içine gelişigüzel atmış ve yavaşça üst kata çıkan merdivenleri çıkmaya başlamıştı , duyduğu öğürme benzeri seslerin Minho ya ait olduğunu düşündüğü için yatak odasına girmiş ve ışığı yanan ebeveyn banyosuna doğru yürümüştü

-"Sevgilim , iyi misin ?" dedi devamlı öğüren Minhoyu görünce 

-"Bi-bilmiyorum , sanırım üşüttüm ." dedi Minho sifonu çekerken , ağzını çalkalamış ve dişlerini fırçalamıştı ardından sevgilisinin yardımıyla yatağına yatmış ve dinlenmesi ile ilgili bin bir türlü teskin edilmişti

-"Çok fazla yükleniyorsun kendine bu yüzden hasta oluyorsun ." dedi Chris , eşine yaklaşmış ve alnını öperek ateşine bakmıştı , vücut ısısı normaldi , burnu akmıyordu veya titreme gibi belirtileri de yoktu -" Sanırım sadece mideni üşüttün , sen burada dinlen ben de ne iyi gelecekse ondan yapmaya gidiyorum ." dedi battaniyeyi sevgilisinin üstüne örterken 

Minho kedi gibi battaniyeyi tutmuş ve boynuna kadar çekmişti , Chris'e çabuk gelmesini söylemiş motivasyon olsun diye de havadan öpücük atmıştı . Odada etrafa bakmaktan sıkılan Minho  yatakta eşinin tarafına kaymış ve baş ucundaki komodinin en alt çekmecesinden laptopunu almıştı , ekranı açtığında karşısına sahilde dondurma yerken daha doğrusu yüzüne gözüne bulaştırmışken çekilen bir fotoğrafı çıkınca gülmüş ve bilgisayarı açmak istemişti , şifresini biliyordu tanıştıklarından beri Minho'nun doğum günü ayarlıydı şifre olarak , Sevgilisine sevgi sözcükleri söyleyerek Netflix'e girmiş ve sevdiği dizilerden birini açarak tekrar izlemeye başlamıştı .

Merdivenlerden gelen ayak seslerinin kocasına ait olduğunu bildiği için göz ucuyla geleni kontrol etmiş ve bir milyon kere izlediği diziyi tekrar izlemeye devam etmişti . Chris elindeki küçük tepsiyi baş ucuna bırakmış ve laptopu Minho'nun kucağından almıştı , Minho şekeri elinden alınmış çocuklar gibi ağzını hafif açmış ağlama pozisyonuna geçmişti , normal şartlarda böyle bir şeye ağlamaması gerekirken kendini ağlarken bulmuştu .

-"Min , neden ağlıyorsun ?" Chris ağlayan sevgilisinin yanına oturmuş ve eşine sarılarak sırtını sıvazlamaya başlamıştı 

-"Be-n di-zi iz-liyor-dum se-n... bilgi-sayarı elim-den aldın !" ağlarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu , Chris ise şok içinde dediğini dinliyordu

-"Hayatım hastasın , nane limonunu iç uyu , dinlenmen gerek , sonra izleriz biz seninle dizi ." Minho'nun akmaya devam eden göz yaşlarını silmiş ve yüzüne öpücükler kondurmuştu , Minho battaniyeyi üstüne çekmiş ve sırtını Chris'e dönerek perdeleri seyretmeye başlamıştı , Chris sevgilisinin ani ruh değişimine şaşırsa da hasta olduğu için huysuz olduğunu düşünmüştü 

-"Minho , hadi üzme beni gel şunu iç bebeğim ."Minho yorganın altından omuzlarını silkmiş ve burnunu çekmeye başlamıştı 

-"İçmeyecek misin yani ?"

-"ı-ı !" hayır anlamında bir ses çıkarmış ve kıpırdamadan durmaya devam etmişti 

Chris saatine bakmış ve gitmesi gereken toplantıyı hatırlayarak ayağa kalkmıştı , yatağın öbür tarafına dolanmış ve ondan gözlerini kaçıran ve battaniyeden sadece minik suratı görünen sevgilisine bakmıştı , gülümseyerek yanına gelmiş ve alnını öperek yataktan kalkmıştı .

-"Madem bunu içmeyeceksin o zaman uyu ve dinlen tamam mı hayatım , ben de toplantım bitince geleceğim ." Minhoya baş ucunda duran uyku bandını vermiş ve ufakça kafa sallayarak onu onaylamasına gülmüştü .

Ne kadar huysuz eşini evde bırakmak istemese de toplantıya girmek zorundaydı , Jeongin'i arayıp onu kontrol etmesini rica etmiş ardından toplantıya girmek için hızlıca şirkete yol almıştı . Büyük olandan telefon alan Jeongin ise evde olduğu için sadece üzerini değiştirerek çıkmış ve arkadaşının evine yol almıştı .

Eve gelince Minho'nun uyuyor olabileceğini düşünmüş ve rahatsız etmek istememişti fakat acil durumlar için onda bulunan anahtarı da yanına almadığı için ne yapsa diye düşünmeye başlamıştı , tam telefonunu çıkarmış Minho ya mesaj atıyordu ki içeriden gelen cam kırılma sesine benzeyen sesi duyunca zili çalmaya başlamıştı , ikinci kere çalışında kapıyı  solgun görünen arkadaşı açınca endişeli bakışlarını üzerinde gezdirmiş ve dolu gözleriyle ona bakan arkadaşına sarılarak içeri geçmişti .Anlaşılan Minho dönen başı sebebiyle elindeki su bardağını düşürmüş ve kırmıştı .

-"Sorun ne Min , üşütmüşsün sanırım ." dedi Jeongin , arkadaşına Chris'in kaynattığı nane limonu içirmeye çalışırken

-"Belki de zehirlenmişimdir ." dedi Minho midesini tutuyor ve her an tekrar kusmak için hazır bekliyordu , bu durumdan nefret etmişti şimdiden

-"Eğer devam ederse Chris Hyung seni hastaneye götürür akşam ." dedi ve arkadaşına zorla bütün nane limonu içirdi , Chris kıyamaz zorlamazdı fakat Jeongin zorlamış ve bütün bardağı bitirttirmişti 

-"Pekala şimdi gir yatağına güzelce uyu ben buradayım bir şey olursa ." dedi gülümseyerek , Minho'ya yatağına kadar eşlik etti ve üstünü örtüp odadan çıktı 

Büyük olan kolay kolay hasta olmazdı bu yüzden endişelenmişlerdi , nişanlandıkları basına sızdığında başına gelenlerden sonra temkinli davranmak da gerektiği için bu kadar endişelilerdi . Minho neredeyse iki gündür yediklerini çıkarmaktan yorulan bedenini uyumaya zorladı zaten uykuya dalması çok da uzun sürmemişti .


Coincidence Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin