Kayıp Parça || Çapulcular

4

"Lucius Malfoy ile nasıl gidiyor?" yani nasıl gidebilirdi ki en fazla. Tek isteğimiz, fark edilmemekti. "Her zamanki Lucius Malfoy işte, kötülüğünden bir ödün vermiyor. Ancak Narcissa Black onun zaafı, belki bunu kullanabiliriz." Draco'yu ilk defa bu kadar mantıklı konuşurken görmüştüm.

"İlk defa, sana katılıyorum. Tamam Narcissa Black bende, peki ya Bellatrix? Onu ikna edebileceğimi sanmıyorum Draco." Kafasını salladı. Bize en çok lazım olanlardan birisi, Bellatrix'ti. Onun, Karanlık Lord'un yani Voldemort'un güçlenmesindeki en büyük etkenlerden birisiydi bana kalırsa.

"Bella bende, ben halledebilirim." Draco'yu onayladım. "Dikkatli ol." kafasını salladı ve koridorda ilerlemeye devam etti. Tekrardan içeriye girdiğimde Ortak Salonda Lily yoktu ve yalnızca Çapulcular oturuyordu.

Onlara takılmadan yukarıya, yatakhaneye çıkacaktım ki James Potter arkamdan bana seslenene kadar. "Baksana Freya." Dönüp yavaş yavaş aşağı indim tekrar. "Sana bir şey soracağım, daha doğrusu senden yardım isteyeceğim." bu garipti.

"Ne hakkında?" kaşlarım istemsizce çatılmıştı. "Sen de bir kızsın ve sen mesela sana ne yapılırsa o kişiden hoşlanırsın? Lily'e o kadar fazla şey yapmama rağmen hâlâ benden hoşlanmıyor inanabiliyor musun?" Gülümsedim. İnanılmazdı James, cidden.

"Ben ve Lily pek aynı karakterlere sahip insanlar değiliz. Benim hoşlandığım şeylerden hoşlanacağını zannetmiyorum. Ancak sana bu konuda belki bir yardımı dokunacak fikir verebilirim." James'in gözleri kocaman açılmıştı. Heyecanla beni dinliyordu. Tanrım, bu hâli bana Harry'i hatırlatmıştı.

"Sen ona çok ilgi gösteriyorsun öyle değil mi? Sürekli tekliflerde bulunup ona hediye veriyorsun?" Kafasını salladı ancak bu dediklerimin ne işimize yarayacağını henüz anlamamıştı.

"Ona olan ilgini bir anda üzerinden çek."

James bir anda şaşkınlıkla baktı yüzüme. Nasıl yani der gibi bakıyordu. "Yani sen ilgini çektiğinde bir boşluk hissedecektir ve neden böyle yaptı diye seni merak edip sürekli seni düşünecektir. Sen bunu yaparken ben de Lily ile konuşurum." Aklında tartıyordu bu dediklerimi. Mantıklı gelmiş olacak ki ayaklandı ve iki kolumdan tutup beni sarstı.

"İşe yarar değil mi?!" Sarsılmanın verdiği etkiyle başım dönse de gülümsedim. Harry, babanın oğlusun. Gerçekten...

"İşe yarar, yaraması için elimden geldiğince yardımcı olurum." Bana elini çak dermiş gibi uzattığında ben de gülümseyerek bir beşlik çaktım. Daha sonra, merdivenlerden yukarı yatakhaneye doğru ilerledim. Tanrım, biz buraya görev için gelmiştik ancak ben hiçbir şey yapmamıştım.

•

Sabahın ilk ışıklarıyla üzerimi giyindim. Öğleden önce dersim yoktu. Bugün, Narcissa Black ile görüşecektim. Onunla samimiyet kurmam sonucunda, Lucius Malfoy'u kendi safımıza çekebilirdik. Ancak ben, Narcissa'ya nasıl ulaşacaktım?

Lily benden önce uyanmıştı. Yatağında oturup kitabını okuyordu. Bunu belki ona sorabilirdim.

"Hey Lily." fısıldayarak konuştuğumda Lily gözlerini kitaptan ayırıp bana baktı. Yatağının yanına oturdum ve konuşmaya başladım.

"Narcissa Black'i nerede bulabilirim gün içerisinde? Biliyor musun?" Lily soruma şaşırsa da belli etmemeye çalıştı elinden geldiğince. Düşündü ve aklına geldiğini belli edercesine gözleri parıldadı.

"Narcissa, kütüphanenin en sevdiği bölümünde duruyor çoğunlukla. İstersen beraber gidebiliriz. Daha sonrasında ben ayrılırım, önemli bir şey konuşacaksın sanırım?" Kafamı salladım ve Lily'e sarıldım. Bu kadar anlayışlı olması o kadar hoştu ki.