12

1K 64 10
                                    

Ay arkadaşlar bölüme başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum. An itibari ile 31 Ocak 2022 tarihindeyiz. JamesPotter etiketinde 1000+ etiket arasında birinci olmuş hikaye o kadar mutlu oldum ki tarif bile edemiyorum ve iyi okumalar diliyorum <3

"Kimsin sen?" Sirius Black'in bedeniyle karşımızda duran kişiye veritaserum vermiştik. "Austin Fray." isim tanıdık gelmemişti.

"Sirius nerede, planın ne?" Regulus'un sorusuyla konuşmaya başladı.

"Lordumuzun kehanetinde bir kız ve bir erkek çocuğu görüldü. Onu bitirecek, hakimiyetine son verecek. Bunu engellemek için, şimdiden çalışmaya başladık. Sirius Black, Lordumuzun Malikanesinde."

Siktir, onu oradan nasıl kurtaracaktık?

"Draco, o toplantıya girmemiz şart. Lucius Malfoy'u takip edeceğiz. Okul sınırları içerisinde, cisimlenemezler.

Kafasını salladı, gerildiği belliydi. Ona güven vermek istermişçesine omzuna dokunduğumda bana gülümsedi ve başını salladı.

Voldemort'un Malikanesi. Lucius Malfoy ve yanındaki birkaç büyücü içeriye girdiğinde etrafta hiç kimsenin olmadığına emin olarak tedbirli adımlarla içeriye girmiştik.

Yakalanmamamız gerekiyordu. Malikane'nin alt katında bir zindan olduğunu duymuştum. Sessizce indiğimiz merdivenlerden sonra ancak ulaşabilmiştik.

Sirius Black, çökmüş gözlerle bağırmaya hâli bile kalmamış bir biçimde bakıyordu etrafa. Bizi gördüğünde bağırmak istedi. Elimi dudaklarıma koyup sessiz ol mânâsına gelen şşş sesini çıkardım.

"Seni buradan kurtaracağız Sirius, sadece sessiz ol."

Asamı çıkarıp basit kilit açma büyüsünü yaptığımda, işe yaramamıştı. Draco, asasını çıkarmıştı bu sefer.

"Aberton." kilit açıldığında ona gülümsedim.

"Sessiz ol Sirius, her şeyi anlatacağız." Merdivenlerden sessiz adımlarla çıkarken karşımıza çıkan kişiyle, gözlerim kocaman açıldı.

Regulus Black.

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Bu kadar güvendiğim insanın, Voldemort'un adamlarından birisi olması duygularıma dokunmuştu.

Arkasından gelen Severus Snape ile gözlerim daha da çok açılmıştı. Siktir!

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!" Severus sessiz ama sert ses tonuyla bizi azarlıyor muydu yoksa Voldemort'un duymasından koruyor muydu bilmiyordum.

"Sakın karşı çıkmayın. Sakın!"

Severus bana olumsuzca kafa salladığında, asamı çıkardım. "Expelliarmus" Asam elimden kayıp giderken, son bir çare Regulus'a bakıyordum.

"Üzgünüm Freya."

"Lordum, sanırım davetsiz misafirlerimiz var." Plan sarktı, siktir ya.

"Regulus'un böyle nir şey yaptığına inanamıyorum. Ben, ben ona güvenmiştim." Sirius buruk bir şekilde gülümsemişti. Aynısını yaşamıştı ve beni çok iyi anlıyordu.

"Burdan çıkmanın bir yolu yok mu?" Aslında vardı. Cisimlenmek, buradan çıkmamıza yardımcı olabilirdi. Ancak bunu henüz, üçümüzün de yapamadığına eminim.

Çok çalışmıştım yapabilmek için, ancak hiçbir zaman bunu başaramamıştım.

"Freya, sen yapabilirsin." Sirius'un söylediği şeyle çok şaşırmıştım. "Planınızı biliyorum, Onun kehanetinde sen çıktın."

Siktir!

Buna hazır değildim, Dumbledore'un beni gönderme sebebi buydu.

"Ailen Freya, Ailen hakkında ne biliyorsun?" Kaşlarım çatılmıştı, bu sorunun içinde olduğumuz durumla ne alakası vardı.

"Ben çok küçükken, ölmüşler. Ben yetimhanede büyüdüm. Dolayısıyla onlar hakkında pek de bilgi sahibi değilim."

"Bunu sana söylemesi gereken kişi ben miyim bilmiyorum, ancak bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum."

Şaşırmış aynı zamanda oldukça da gerilmiştim. Ellerim ayaklarıma dolanırken, sesim kısılmıştı ve sormaya korkuyordum.

"Neyi bilmem gerektiğini düşünüyorsun Sirius?"

Derin bir nefes alarak konuşmaya başlamıştı. Beni kırmaktan korkuyor gibiydi, o yüzden sakin bir biçimde konuşacaktı, belliydi.

"Sen Voldemort'un kızısın."

Tepkilerinizi görmeyi çok istiyorum, yorumlarda sizlerle konuşmak. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtir misiniz :)

Kayıp Parça || ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin