10

1K 66 15
                                    

Etrafta göz gezdirirken, herkesin eğlendiğini fark etmiştim. Masadan diğerlerine fark ettirmemeye çalışsa da bir telaşı olduğunu belli eden Sirius Black, çaktırmadan salondan çıkmıştı.

Koşarak arkasından gittiğimde can çekiştiğini gördüm. Arkamdan gelen, Regulus konuşuncaya dek ortalık sessizdi.

"Noluyor" kulağıma fısıldadığında ağzını elimle kapatmıştım, sessizliği sağlaması için.

Sirius Cebinden çıkardığı matarasını diktiğinde içinde hiçbir şey kalmadığını fark edince sinirle matarayı bir köşeye atmıştı. Merlin, alkol problemleri mi vardı?

Bizi fark etmemişti, hızlıca okuldan çıktığında fırlattığı matarayı aldım. Belki de içtiği şeyden dolayı böyle davranıyordu. Ne içtiğini, hangi alkolü tükettiğini bulacaktım.

"Ne yapıyorsun Freya?"

Ne yaptığımı sorgulasa da beni yalnız bırakmıyordu.

"Sirius'un garip davranma sebebi bu içtiği alkol olabilir Regulus." dediğim şey mantıklı gelmiş olsa dahi, ne yapmamız gerektiğini henüz anlamamıştı.

Onu kolundan tuttuğum gibi, boş iksir dersliğine getirmiştim. "Bu sıvının ne olduğunu anlayabileceğimiz bir büyü bilmiyorum maalesef ancak muggle mantığıyla analiz yapmamız mümkün."

Dediğim şeyler ilgi çekici gelmiş olacak ki pür dikkat beni dinliyordu. Çok zor olmayacaktı.

"İşte bu kadar, şimdi beklememiz gerekiyor." kafasını salladı ve eliyle önce benim geçmemi ister gibi sıraları işaret etti.

Onun bu hareketine gülümseyip, sıralardan birisine oturdum. Balo sayesinde boş olan bu dersliğe hiçbir profesörün gelmeyeceğinden emin olmanın verdiği rahatlıkla oturuyorduk.

"Freya! Çabuk." elimden tuttuğu gibi beni dolabın içine aldığında bu ani hareketi neden yaptığını henüz anlayamamıştım. Kitapların yerde dizili olduğu bu dolapta kitaplara basarak saklanıyorduk.

"Biri geliyor, sessiz ol." bana açıklama yaptığında biraz da olsa rahatlamıştım. Dolabın boşluk desenlerinden içeriye giren kişinin ne yaptığı çok net belli olacaktı.

Tabii ki içeriye giren kişinin Sirius Black olacağını tahmin bile etmiyorduk.

Heyecanlanmamın verdiği stresle derin nefes alıp vermeye başlamıştım. Gerildiğimi hisseden Regulus, yakalanmamamız için beni kendisine doğru çekip nefes alış verişlerimin sesini azalttığı vakit onun da benim kadar gerilmiş olduğunu hızla çarpan kalbinden anlamıştım.

Dersliğin kapısı kapanıncaya dek ne benden ne de Regulus'tan bir ses çıkmamıştı. Sirius, aradığı şeyi bulmuş olacak ki, dersliği terk etmişti. Dolabın kapağını hafifçe açarak ilk önce beni kendinden uzaklaştırmıştı, Regulus Black. Yüzünde endişeli bir ifade vardı.

"Hey, n'oldu?"

Gerginliği yüzüne iyice yansımıştı ki ben de korkmaya başlamıştım. Sakinleşmesi için ona destek verirmişçesine elimi omzuna koyduğumda bana dehşetle baktı.

"Freya, sanırım bir sorunumuz var."

Onu anlamıştım zaten, ancak problemin ne olduğunu henüz çözebilmiş değildim. "Sorun ne Regulus?" Söylemeye dili elvermiyor gibiydi. Biraz sessizliğini korudu.

Yutkunduktan sonra konuşmaya başlamıştı.

"Çok özlü iksir."

Kayıp Parça || ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin