14

915 67 0
                                    

"Neden burada uyumuşlar?" konuşmaları duyduktan sonra gözlerim aralandı. Bize bakan birkaç öğrenci aralarında konuşuyorlardı.

James, Remus, Peter ve Lily de daha yeni aşağı iniyorlardı. Başım ağrıyordu, bu kadar adrenalin bana fazla gelmişti anladığım kadarıyla.

"Garip bir şey yok, yorulup uyuyakalmışız." Oturarak uyuyakaldığım için belim tutulmuştu. Ayağa kalkıp Sirius'un yanına gittiğimde onun da uyandığını ama kalkacak hâlinin olmadığını gördüm.

"Dağılsanıza." söylediğim şeyle beraber bizi izleyen öğrenciler dağılmıştı ancak aşağı inen çapulcular ve Lily ne olduğunu anlamak istercesine bize bakıyordu. "Ben bizim için izin alacağım Sirius. Yemekhaneden biraz yemek alıp gelirim, ayağa kalkma."

Şaşırmışlardı, Sirius'a böyle davranmam ve Sirius'un da ses çıkarmayışı onları garipsetmişti.

"Biraz Sirius'un yanında kalır mısınız? Ben hemen döneceğim. Size anlatacaklarım var. Sirius'u konuşmaya zorlamayın, her şeyi ben anlatacağım."

İzin aldıktan sonra, yemekhaneden Dumbledore'un izniyle de yemek almış Gryffindor Ortak Salonu'na ilerliyordum. Koridorda karşıma çıkan Regulus Black'e baktım. Hiç oralı olmadan yanından geçip gidecekken kolumdan tutmuştu.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Bırak beni."

Etrafa bakındı. Çevrede kimse olmadığını gördüğünde konuşmaya başladı.

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? Ne kadar büyük bir tehlikeye girdiğinin bilincinde misin? Ölebilirdin Freya."

Alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Çok da umrumdaydı, seninle konuşmak istemiyorum. Benden ve arkadaşlarımdan uzak dur."

Kolumu ondan kurtarıp Ortak Salon'a girdiğimde ayakta gergin bir şekilde sağa sola yürüyen James'i gördüm.

Elimdeki yemekleri ona uzattığımda anlamamıştı. "Tut biraz"

Yavaşça Sirius'u oturur pozisyona getirdiğimizde ben de yanına oturdum.

Yemekleri yerken, bizden açıklama bekliyorlardı.

"Balo akşamı Sirius gergin bir şekilde balodan çıkmıştı. Onun arkasından gittiğimde, elinde matarasıyla içki içtiğini fark ettim."

James bu çok olağan der gibi bakıyordu. Anlayamamıştı.

"İçtiği içki sebebiyle, yani belki de etkisiyle bana bu kadar garip davrandığını düşündüm. İksir dersliğinde, ne içtiğini anlamaya çalıştım."

Lily biraz çakmıştı olayı. Ama henüz onda da tam oturmamıştı belli ki.

"İksir sınıfındayken adım sesi duyup dolaba saklandım. Orada yakalansaydım yapabilecek bir açıklamam yoktu. O ara Sirius girdi içeriye."

Sessizlerdi, sonunu merak ediyorlardı. Nereye varacaktı bilmiyorlardı.

"Sirius, oradan bir şey aldı."

James'in kaşları çatılmıştı. Gözler Sirius'a döndüğü zaman konuşmaya devam ettim.

"Çok özlü iksir."

"Siktir!" benim de tepkim aynı James gibiydi. Diğerleri duruma şaşırmıştı.

"Sirius, aslında Sirius değildi. İhtiyaç odasında tutmuştum onu. Veritaserum verdiğimde ise, Sirius'un Voldemort tarafından esir alındığını öğrendim."

Lily'nin elleri şaşkınlıkla ağzına gitmişti.

"O malikaneye gidip Sirius'u geri getirdim. Olay bu. Ona orada işkence etmişler belli ki, bunun hesabını da verecek."

Her şeyi anlatmamıştım, şimdilik bilmeselerdi de olurdu. Sirius, bu kararıma saygı duyup bir şey söylememişti.

"Demek o yüzden." James aydınlanmıştı.

"Ancak sizi bir konuda uyarmalıyım." Kaşları çatılmıştı. Ne söyleyeceğimi merak etmişlerdi. Sirius anlamış olacak ki söylemesek mi bakışları atıyordu. Hayır, söylemeliydik. Bilip ona göre kendilerini korumalıydılar.

"Okulda, onun ordusundan olan öğrenciler var. Bunun içerisine ne yazık ki Severus Snape de giriyor. Çok üzgünüm Lily, ben de gördüğümde çok şaşırmış ve de hayal kırıklığına uğramıştım."

Lily'nin gözleri dolmuştu. Duyduğu şey onu etkilemişti, etkilemesi normaldi.

"Peki ya nasıl kurtuldunuz?"

Sirius bana gurur duyan bakışlarıyla baktığında gülümsedim.

"Cisimlendik."

Kayıp Parça || ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin