8

1K 82 2
                                    

Arkamızdan gelen sesle refleks olarak arkamı dönmüştüm. Bize doğru gelen Çapulcular'a baktım ve seslenen kişinin Sirius Black olduğunu anlayınca gözlerimi devirip Lily'den tarafa döndüm.

"Ayıp oluyor, Sümsükus bile davetliyken bizim olmayışımız üzüyor" yüzünde o iğneleyici sırıtışı olduğuna emindim. Tanrı aşkına, bu gerçekten Sirius Black mi?

"Ona böyle seslenmemeniz konusunda sizi uyarmıştım Black."

Sessizliğini koruyan Çapulcular'dan tarafa döndüm. "Sizsiz daha eğlenceli olacak bilhassa sensiz" dedim parmağımın ucu Sirius Black'i gösterirken.

James, gözleriyle 'konuşalım' iması yaptığında kafamı salladım. Çapulcuları bulunduğumuz yerden uzaklaştırdığında, ben de bir bahane uydurup içeriye girmiştim. Boş koridorun en sonundaki kıpırtıdan orada beni beklediğini anlamıştım.

"Seninle bir anlaşma yaptığımızı düşünüyordum Brave?"

James'in bir tık tehditkar ses tonuyla yüzümde alaycı bir bakış oluştu.

"Arkadaşına sahip çıkmazsan bu anlaşmayı bozarım Potter." Dediğim şeyi çok net anlamıştı. "Haklısın, Sirius son zamanlarda çok garip davranıyor sanki hiç o değilmiş gibi. Bir sorunu var eminim, zaman ver ona. Onun adına ben özür dilerim."

Kafamı salladım.

"Tamam, bu akşam Lily ile konuşacağım. Sana haber veririm." Bir şey demesine fırsat bırakmadan dışarıya çıktım. Harry, bunların hepsi sen doğasın diye bil istedim.

"Potter hakkında ne düşünüyorsun Lily?" Akşam, yatakhanede yataklarımıza oturmuş gün kritiği yapıyorduk.

"O da arkadaşları gibi. Severus ile çok dalga geçiyor, aynı bugün Black'in yaptığı gibi." dediklerini az çok biliyordum.

"Sana olan ilgisi azalmış gibi sanki, son zamanlarda yanına gelip sana yaranmaya çalışmıyor, farkında mısın?" düşünmeye başladı. Farkında değildi aslında, ancak artık aklındaydı.

"Gerçekten, şimdi düşündüğüm zaman fark ettim." Üzülmüş müydü? Bence üzülmüştür. Herkes, kendisine olan ilginin azalması sonucunda üzülürdü.

"Başkası mı var sence?" Sorduğum soruyla onu biraz daha düşündürecektim.

"Olmadığına eminim."

Gülümsedim.

"Nasıl bu kadar eminsin? O, Quiddich takım kaptanı. Ayrıca okulda oldukça da popüler. Belki de kendisini daha kolay kabullenecek birini buldu."

Lily hafiften biraz endişelenmiş olsa da dışarıya bunu belli etmemeye çalışıyordu.

"Mesela, Severus'a kötü davranmazsa onu kabullenir miydin?" kafasını salladı. Kabullenirdi, ben de öyle düşünmüştüm.

Yarın bunları Potter'a anlatmam gerekiyordu.

Çapulcular, Ortak Salon'un her zamanki yerlerinde oturuyorlardı. Lily'nin ortalıklarda olmamasından yararlanıp Potter ile konuşmak için adım attım.

"James, konuşalım mı biraz?" konuşmak istediğim konuyu anlamış olacak ki hemen ayaklanıp benimle beraber çapulculardan biraz uzaklaşmıştı.

"Lily ile konuştum. Yani senin ondan başka birine ilgi göstermeyeceğini düşünmüş olsa dahi hallettim, inandırdım. Ancak şu an tek engel, senin Severus'a yaptığın anlamsız zorbalık. Bu huyundan hem kendini hem de arkadaşlarını vazgeçir. Aksi takdirde, Lily'i ancak rüyanda görebilirsin." James kafasında tartıyordu. Severus'a iyi davranmak James için oldukça zor olacaktı. Ancak sonunda Lily ile bir çift olabileceklerse buna katlanmaya hazırdı.

"Tamam, teşekkür ederim Freya. Dile benden ne dilersen." Lamba cini gibi ortaya atıldığında onun bu çocuksu hâline gülümsedim. Aklıma Harry geliyordu, onu cidden özlemiştim.

"Arkadaşın, Sirius Black'i çevremden uzak tutsan yeterli. Başka bir isteğim yok." Kafasını sallayıp ben gelmeden önce oturduğu yere doğru attı adımlarını.

"Ne demek yapamıyorum Draco? Ben senin yüzünden bu zamana geldim farkında mısın?" Şimdi gelmiş bana, bu işi yapamayacağını asla ikna olmadığını anlatıyordu.

"Bu işi yapmak zorundasın. Gelecekte seçim şansın olmasını istiyorsan, şu an zorundasın. İleride ailen sana seçim şansı versin diye şimdi ben sana o şansı tanımıyorum. Değerimi bil ve işini yap." Ağır mı olmuştu? Kırılmış mıydı bana acaba?

"Haklısın Brave. Bilgi toplamaya çalışacağım, annem ile durumlar nasıl?" işte beklediğim ruh.

"Anneni ikna etmek üzereyim. Çok tatlı biri, kendi zamanımıza gittiğimiz an annene sevgi sepeti göndereceğimden emin olabilirsin!" Çocuksu heyecanıma o da katılıp gülmüştü.

İzlendiğimizi hissediyordum.

"Draco, artık ortalık yerlerde buluşmamalıyız." Anlamamıştı. Sorar gözlerle bana bakıyordu.

"İzleniyoruz."

Kayıp Parça || ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin