Kralımız bana bakarken dişlerini sıkıyordu ve ben artık hiç iyi düşünceler içinde değildim. Yoksa yapmamalı mıydım? Bir kaç yardımcı geldi ve parşömenin etrafına tılsımlar çizmeye başladılar. Bir kaç dakika sonra, parşömenden mavi ışık yayılmaya başlamıştı.
“Yazdıkları doğru. Okuyun lütfen.” Dedi tilki kralı. Kedi kralının öldürücü bakışlarını hala üstümde hissediyordum. Gözlerim etrafta ailemi arıyordu. Artık ayakta duracak gücüm yoktu. Kendimi çok halsiz hissetmeye başlamıştım. Yaşadığım baskı son noktaya ulaşmıştı...
“U..uzun yıllar sonra portaldan bir insan geçecek. O kıza kötülük yapmaya kalkışanlar lanetlenecek. Kızı kurtlar alacak. Kız kurtlara refah getirecek. Kızın ismi Hanna olacak.” Parşömende yazanları kral okuduğunda, etrafta fısıltılar yükselmişti.
Gözlerim kurt kralını aradı. Kralın yüzünde garip bir gülümseme vardı. Kesinlikle hiç kimse, böyle bir kehanet beklemiyordu. Bir anda ayağa kalktı ve bana döndü.
“Leydi Pandora. Bu güzel bir haber. O kız tam olarak ne zaman gelecek?” diye bana sorusunu yöneltti. Yeniden salon sessizliğe bürünürken, tüm gözler bana bakmaya başlamıştı.
Bildiğim kadarı ile, bizim dünyamızda ve onların dünyasında, garip bir zaman farkı vardı. Hanna’nin gördüğüm geleceğinde baya bir büyümüştü. 10 yıl geçerse, burada yüz yıl geçmiş olur.
“Efendim insanların dünyası ile büyük bir zaman farkımız var. Bu büyülü zaman farkı yüzünden, kehanetin gerçekleşmesi yüz yıl süre bile.” Dedim. Çok iyi kekelememiştim.
Adam bir süre düşündü. Bu yaşlı kurt uzun yıllardır, kurtların kralıydı. Duyduğuma göre çok bilge biri. Hiç konuşma fırsatım olmamıştı. Zaten kimse ile konuşmama izin vermiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yırtıcı
FantasyBir kehanet yazılır.. Bir insan hayvanların dünyasına bir ışık gibi doğar. Peki bu ışık tehlikeli mi?
