Yırtıcı

11

Kurt kralının kafası karışmış gibiydi.  Kafa karışıklığını üstünden attıktan sonra, diğer yırtıcı krallarına bakarak hafif tebessüm etti. Sanki sinsice bir tebessümdü. Kafasını dik tutmuştu. Bu gülümsemesinin arkasında, sanki şeytani bir plan belirmişti.

Ondan bakışlarımı çektikten sonra, kedi kralımıza baktım. Bana hiç iyi bakmıyordu. “Yorgun olmalısınız Leydi Pandora. Evinize gidip dinlene bilirsiniz. Kehanetiniz için minnettarız.” Dedi kedi kralı. Umarım dışarda bir yerde suikasta uğramam. Herkese baş eğdikten sonra, oradan hızlı bir şekilde ayrıldım. Dışarı çıktığımda rahat bir nefes aldım. Kafam patlıyor gibiydi. Bu gün çok şey yaşamıştım.

Dışarıda ailemin arabasını görünce, adımlarımı oraya doğru yönlendirdim. Arkamdan adım sesleri gelirken, durdum ve arkama döndüm. Arkamda genç bir kedi vardı. Gri bir kediydi. Gri kediler asildir. Zaten bu toplantıda asiller vardı. Bu kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Bana yaklaşmaya başladı ve baştan aşağı süzdü. Gözlerindeki bakış, sanki benden nefret ediyor gibiydi.

“Sorun nedir?” diye sordum. Bu bakışlar karşısında, saygılı bir şekilde konuşamazdım. Kaşlarını çatarak, gözlerini gözlerime dikti.

“Sen ırkımızın kara lekesisin. Başka bir ırkı yücelttin. Bunun sonuçlarının ne olacağını bilmiyor musun?” dedi. Sona doğru sesi yükselmişti. Sanki nefretini bana kusmak istiyordu. Seni iğrenç kedi, ben bana bunu yapmana izin verir miyim sence?

“Yalan bir kehanet yazamazdım. Ne gördüysem onu yazdım. Büyü ile de onayladılar. O yüzden  konuşmalarınıza dikkat edin!” diye tısladım ve hızlı adımlarla arabama doğru yürüdüm. Arabacı kapımı açmış beni bekliyordu.

“Senin bu yaptığın yüzünden dengeler değişecek. Bu yaptığın bu dünyanın sonunu getirecek.” Diye arkamdan bağırırken ürpermiştim. Sanki ben istemiştim öyle bir kehanet görmek. Arabacının uzattığı elini tutarak, arabaya bindim ve kapım kapandı. O kedi ile kavga etmek istemiyordum. Haddini bilmiyor.

Ben sadece gerçekleri yazdım. Bu yaptığıma asla ve asla pişman değilim. Asıl yalan bir kehanet yazsaydım, ben cezalandırılacaktım. Ah böyle bir kaderi ben seçmedim. Bir siyah kedi olmayı ben istemedim. Keşke yılan olarak doğsaydım. Gerçi yılan ne alaka. Kedi olarak da son derece güzelim. Yılanların kızları ve erkekleri, duyduğum kadarı ile son derece yakışıklılar.

Dakikalar akıp geçerken, düşünceli bir şekilde malikanemize gelmiştim. Kafam çok karışıktı. Artık yarından itibaren özgür biriyim. Bir sevgili yapacağım ve artık hayatımı istediğim gibi yaşayacağım. Kehanet baskısı da üstümden kalktığına göre, her istediğimi yapa bilirim.

Aklımda bir sürü plan belirirken, odama doğru çıktım. Her şey iyi olacak. En azından öyle umuyorum. O gri kedinin dediklerini unutmalıyım.