12

101 14 1
                                    

Sabah gözlerimi, ağlama sesleri ile açtım. Neler oluyor böyle? Yataktan kalktığım gibi, koşar adımlarla odamdan çıktım ve aşağı inmeye başladım.

Evde bir sürü kedi vardı ve evimizin eşyalarını taşıyorlardı. Annemin ağlama sesi, malikanenin duvarlarında, yankılanıyordu sanki. Korku ile sese doğru gittim. Annem salonun ortasında oturmuştu. Ailemin hepsi oradaydı.

“Neler oluyor?” diye sordum korku ile. Bu durum da ne böyle. Eşyalarımızı nereye götürüyorlar?

“Her şey senin yüzünden. Mahvettin bizi.” Dedi güçsüz çıkan sesi ile babam. Ben ne yaptım ki? Neden her şey benim yüzümden?

“Ne yaptım ben?” dedim. Biraz uyur gezerim. Acaba gece bir şey mi yaptım?

“Yazdığın kehanet yüzünden, Kralımız her şeyimize el koydu. Tüm mal varlığımızı elimizden aldı.” Dedi annem hıçkırıklar içinde. Peki bu neden benim yüzümden oluyordu?

“Yanlış kehanet yazamadım. Neden beni anlamıyorsunuz? Ne gördüysem onu yazdım.” Dedim sinirli bir  şekilde. Bir anda salona muhafızlar dolmaya başladı.
Ben ne olduğuna anlam veremezken, herkes ayağa kalkmıştı. Daha ailemle konuşamam da bitmemişti.

Muhafızlardan biri fermanı açıp bana bakmaya başladı. Fermanı normalde krallar yazar. Bu kişiler de saray muhafızları olmalı. Üstlerinde taşıdıkları sembolden belli.

Adam boğazını temizledi ve fermanı okumaya başladı.

“Leydi Pandora  Schwars. Artık bu krallıkta yaşayamazsınız. Kedi krallığından, hatta tüm uysal, ırkların krallıklarından sürgün edildiniz. Bu krallıkların dışında, herhangi bir yırtıcı krallığında yaşayacaksınız. Hızlı bir şekilde, yanınıza bir kaç eşyanızı almalısınız. Hiç bir mücevher ve pahalı elbise alamazsınız yanınıza.” Adam fermanı okuyup bitirdikten sonra, bana dönüp baktı. “Leydi Pandora. Beş dakikanız var. Çabuk olun.” Dedi...

YırtıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin