Part 4 KÖYDE BİR GEZİ

45 1 0
                                    


4.BÖLÜM


(KÖYDE BİR GEZİ)



Kahvaltıda Gigi,  akşam yemeğini unutmamamı hatırlatmıştı. Son zamanlarda iyice unutkan olduğumu biliyordum. Köşkten ayrılmış kaldırım yoldan köy meydanına doğru yürürken bir taraftan da çevreyi inceliyordum. Ağaçlar yeşilin tüm tonlarını taşıyor, meyveye duruyordu. Köşke gelişimden beri dışarı çıkmamıştım. Şimdi yollar ıssız da değildi. Üç beş feraceli kadın bana: "Hoş geldin Besim" diyordu. Güzel havadan yararlanan zayıf bir kadın beton duvarın üzerinde yıkamış olduğu kilimleri kurutuyordu. Yeni yetişen köy delikanlıları öğleden önce köy kızlarını görmek için mahalle turuna çıkmışlardı.


Yanımdan geçen bir grup delikanlının adına içlerinden biri sert bir ses tonu ile: "Hoş geldin Besim" diyordu. Külhanbeyi tavrı ve sert delikanlı halleri beni şaşırtmıştı. Türkiye'nin en batısında, en çağdaş bölgesinde hala değişememiş insan modelleri. Köy düğünlerinde karşıdan karşıya bakışmalar, platonik aşklar, ne kadar saçma ve anlamsızdı. Üniversiteyi kazanmadan önce, aradığım modeller bunlar değildi. Onlara göre ben muhallebi çocuğuydum. Selim:


-Haydi, Besim, bu akşam Armutlu Köyü'nde düğün var. Sen de gel de birkaç kız tavlayalım.


-Şey. Bu akşam ders çalışmam lazım.


-Hadi muhallebi çocuğu kırma bizi. Saat tam sekizde kahvede hazır ol.


-...


-Bak şu sarışın fıstığa nasıl? Tam sana göre değil mi?


-Yo hayır.


-Ya şu, kırmızılı esmer.


- O mu? Biraz şişman değil mi sence?


- Muhallebi çocuğu fazla oldun ha! Ya şu oynayan mini etekliye ne dersin?


-Ben mi?


-Yok ben. Tabiî ki sen. Sen şimdi karşıdan karşıya konuşmayı da bilmezsin. İşimiz var senle muhallebi çocuğu. Senle nerden sağdıç oldum bilmem ki?


Selim benim sağdıcımdı. Sünnet düğünümde apar topar sağdıç yapılmıştı. Oysa ben hiç anlam verememiştim buna. Birlikte davullar eşliğinde elma atışmış, beraber davul zurna önünde oynamıştık. Verilen rolleri de çok güzel yapmıştım. Ama neydi bu sağdıç? Birdenbire karşıma çıkarılmış biri. Babamın yurtdışındaki arkadaşının kardeşinin oğluymuş. Babamın çevresindeki birinin oğluyla ne paylaşabilirdim ki?


O akşam Selim beni Gülnaz ile tanıştırmıştı. Karşıdan karşıya konuşmalardan tek kelime dahi anlamamıştım ama o akşam onunla arkadaş olmuştuk. Gülnaz'ı başka düğünlerde de görmüştüm. Gülnaz, gece boyunca beni yiyecekmiş gibi bakmıştı ama ben ondan hep gözlerimi kaçırmıştım. Biliyordum bu platonik aşk uzun sürmeyecekti. Gülnaz'ı tanımam da unutmam da zor olmamıştı. Bir yandan üniversite sınavlarına hazırlanıyor, bir yandan da sevgiyi, aşkı tanımaya çalışıyordum.

SİSLİ GÖLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin