Ali.
Bay A'nın o olduğunu düşünüyordum. Diğerleri elenmişti. Umarım yanılmam ve Bay A o olurdu. Çünkü aramaktan yorulmuştum.
Bugün Çarşamba'ydı. Bay A ile buluşmamıza sadece iki gün kalmıştı.
Bugün her zamanki gibi okula gitmiştim. Derslerden sonra eve gelmiştim ve ders çalışıyordum. Daha doğrusu çalışamıyordum. Aklımda o vardı. Son zamanlarda hep olduğu gibi yine o aklımdaydı.
Saat ilerlerken üzerimi değiştirip yatağa girdim. Telefonumu açtığımda ondan mesaj geldiğini gördüğümde gülümsedim.
Bay A: Uyudun mu?
Adel: Hayır.
Bay A: Ne yapıyorsun?
Adel: Yatıyorum. Sen?
Bay A: Sessizliği dinliyorum.
Adel: Nasıl yani?
Bay A: Bazen en büyük ses sessizlikte yankılanan zihnindeki seslerdir.
Adel: Bay A?
Adel: Ne oldu sana böyle?
Adel: Kim seni bu hale getirdi?
Bay A: Hiç kimse.
Bay A: Benim halimde ne varmış ayrıca?
Bay A: Gayet yakışıklıyım.
Adel: Az iki dakika ciddi ol ya.
Gülümsedim. Bir şeyler yaşadığını hissediyordum. İçimden bir ses böyle diyordu.
Adel: Senin canın acımış Bay A.
Adel: Bu güzel bir hayatı olan bir kişinin kuracağı cümleler değil.
Bay A: Belki dikkat çekmeye çalışıyorumdur.
Adel: Belki de.
Adel: Ancak seni az da olsa tanıdıysam dikkatleri üzerine toplamak için böyle birşey yapmayacağını biliyorum.
Bay A: Doğru.
Bay A: Birşeyler olmuştur belki.
Bay A: Ama kimsenin hayatı toz pembe değil Adel.
Bay A: Seninde değil.
Bay A: Yolda gördüğün birininde değil.
Bay A: Herkes birşeyler yaşıyor.
Bay A: Önemli olan o yaşadığın şeylere karşı gösterdiğin duruştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY VE BAYAN A (TEXTİNG)
Teen Fiction05*********: Belki kilometrelerce, belki günlerce, belki imkansızlıklar kadar uzağımdayken, 05*********: Söyle bana, 05*********: Nasıl çaldın gönlümü?