1𒆜1

1.3K 165 387
                                    

𓊈 1. Bölüm 𓊉

Rüzgarın şiddetlendiğini hissedince etrafına bakındı ve kanatlarını geniş bir biçimde açarak uçmaya hazırlandı. Yoğun trafiğin ortasında, birbirlerinin ardı sıra tıpkı tren vagonları gibi dizilmiş olan arabaları görebiliyordu ve durmak bilmeyen korna seslerinden pek de hoşnut olduğu söylenemezdi.

Havanın gittikçe soğumasına karşın aç karnını doyurabilecek en ufak bir kırıntı bile bulamamıştı. Normalde, pencerelerini gezdiği mahalledeki insanlar muhakkak camlarının önüne yiyecek birkaç parça ekmek ya da su bırakırdı.

Hoş, karınlarını doyurmaları için kendilerine kolaylık sağlayan insanların balkon ve pencerelerinin başka güvercinler tarafından talan edilmesi uzun sürmemişti. Öyle ki son birkaç haftadır kendisi için seçtiği pencere önünde ne ekmek ne de su bulamaz hale gelmişti.

Uçmaya başladığında, gözlerini evlerin üzerinden ayırmıyordu. Yemek bulmak için geç kaldığının farkındaydı ancak umudunu kesmemekte ısrarcı davranıyordu.

Tahmin ettiği üzere içi boş kalmış olan kapların yanından üzgün bir biçimde geçtikten sonra çareyi, kendi penceresi olarak belirlediği daireye gitmekte buldu. Evde yaşayan insan, o ne zaman gelse içeride oluyordu ve karnını doyurması için bazenleri ona fazladan yemek bile veriyordu.

Üzerinde boş su kabının ve iyice ufalmış ekmek kırıntılarının olduğu mermer yere konmasının ardından kapalı pencerenin arkasındaki perdenin arasından içeride birinin olup olmadığına baktı. Kimseyi göremeyince gagasıyla cama vurarak tık tık ses çıkardı. Biri onu fark ederse diye kendi de ses çıkarıyordu.

İlk olarak perdenin çekildiğini, sonrasında ise pencere kulpunun çevrildiğini görünce sevincini belli etmek istercesine ayaklarıyla çizgi üstünde yürür gibi bir oraya bir buraya hareket etti.

O kadar acıkmıştı ki boş kabı almak üzere uzanan kadının boynundan sarkan, üzerinde Arzu yazılı olan kolyeyi kemirmeye bile yeltenmişti.

Kendisinin şaşkınlığına bakıp gülen kadın, pencerenin dış tarafında kalan ekmek parçası var mı diye kontrol ettikten sonra zavallı güvercinin kabına su doldurmak için damacanaya yöneldi.

Güvercin, önüne konan kabı delmek istercesine içindeki suyu içerken kadın da kahvaltıda yemediği simiti poşetinden çıkardıktan sonra küçük parçalara böldü. O, parçaları kabın yanına nazikçe yerleştirirken güvercin ise pürdikkat kendisini izliyordu.

Kapıdan bir ses geldiğini fark edince yemeğiyle ilgilenmekte olan güvercini, önünde duran ziyafetiyle baş başa bırakarak mutfaktan çıktı. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü tek şey, üzerinde kırmızı bir kalp bulunan zarftı.

Bunun kendisine neden gönderildiğine anlam veremeyerek kaşlarını çattı ve zarfı yerden alarak üzerindeki kırmızı kalbi söktü. Kapağını açtığında, bu zarfın aslında bir davetiye olduğunu görmüştü. İçerisinde yer alan ikiye katlanmış kartı çıkardı ve üzerinde ne yazdığını okuyabilmek için açtı.

Sevgililer Günü Balosu başlıklı bir yazıydı bu, üstelik mezun olduğu lisede yapılacaktı. Eskiden okuduğu lisede daha önceden başka partiler de verilmiş, farklı türden balolar da düzenlenmişti ancak sevgililer günü için düzenlenen bu balo bir ilk olacak gibi görünüyordu.

Tek sorun ise Arzu'nun, liseden beri ilişkisini devam ettirdiği erkek arkadaşıyla tam bir ay önce ayrılmış olmasıydı. Oraya tek başına gidemezdi, ne de olsa bu bir sevgililer günü balosu idi.

Erkek Arkadaş Kiralama DükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin