GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ
Keyifli okumalar
GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 6. BÖLÜM
♏
KURGU ;
Hepsi de aynı numaradandı. Tekrar aradığında telefonu cevaplayıp kulağıma götürdüm.
"Efendim?" Gayet sakin cıkan sesimle kendimle gurur duymuştum. Korkusuz ben!
"İyi misin!" Gür sesi endişe içeriyordu.
"Kimsin?" Diye sordum "Niye beni arıyorsun, Benimle ne alıp veremediğin var! Hem sana ne benim nasıl olduğumdan?" Dedim tek solukla ayriyeten gözlerim o iki izbandot herifteydi.
"O adamlarla berabar yanıma gel. Yüz yüze konuşalım. "
"Ne münasebet? Gelmiyeceğim!"
"İstesem seni yaka paça buraya getiririm. Beni zorlama. Gel..."
Telefonu üstüne kapatıp... köpeğin başını okşamış. rahatsız olduğunu hissederek "sakin ol hadi gidelim..." dedim
"Buyrun efendim, burdan!" Diyerek beni döndüğüm yola sokarak ilerlediler. Köpeği yanımda götürerek sokağın girişindeki jeep e bindik. Yanımda kimse oturmamıştı. Bu adam başından beri onunla gidebileceğimi biliyordu. Kahretsin!
"Yolumuz uzun mu?" Dedim başımı cama yaslıyarak.
"İki saate varmış oluruz." Diye cevapladılar.
Tanrım tek duam krize girmemem...
Köpek başını kucağıma koyduğunda gülümsemiştim. İste böyle biriydim bir dakikası bir dakikasını tutmayanlardan...
Ruh halim kadar değişken tek bir şey yoktur, zaten bu yüzden hâlâ gülümseyebiliyorum ya.
Köpeğin fotoğrafını çekip Google de arama yaptım;
Asil duruşu ve korkusuz oluşu ile bilinen DOGO ARGİNTİNO ırkı sahibini tehlikelerden korumak için tanımadığı kişilere karşı acımasızdırlar. Oldukça zeki olan bu ırk; kolay eğitilebilir ancak sahibi kuralcı ve tutarlı olmalıdır. Yetişkinlerin agresiflik göstermekle birlikte genellikle uyarılmadığı sürece saldırganlık veyahut meydan okuma göstermezler...
Okuduklarımla gözlerimi iki kez kırpıştırdım bu köpek beni parcalamaz umarım.
Elimi onun kafasında kezdirdiğimde başını hafifce kaldırıp yüzüme doğru başını getirmesiyle nefesimi tuttum.
Birden yüzümü yalamasıyla gülümsedim, "seni tatlı şey" diyip dogocuğa sarıldım,
"Acaba sahibin kim?" dedim ondan geri cekilip koyruk sokumuna kadar elimi sırtında gezdirdim...
(...)
Hissettiğim sıcacık bir yer. Kollarımı ovuşturarak sokulduğum bir vücut , ferah olduğunu hissettiğim bir koku.
Gözlerimi yavaşca açarak nerede olduğumu anlamaya çalışırken yanımdaki bedenin sıcaklığı iyice beni mayıştırmış tekrar gözlerimi kapatmıştım.
Erkeksi bir hırıtı ve yüzümdeki sıcacık parmaklar, beni tekrar dünyaya döndürdüğünde yüzümdeki o eli tutup çenemin altına koydum.
Gözlerimi yavaşça açıp sıkıca tuttuğum elin sahibine baktım.
Belkide hiç açmamıştım gözlerimi. Belkide hâlâ uyuyordum.Gözlerimin içine bakan koyu kahverengi gözler ve onların etrafında özenle yerleştirilmiş kirpikler. Gözünün üstünde düz kaşları ve sol kaşında eski derin bir yaranın izi vardı.
Bu onu kötü göstermiyor bilakis (aksine) nefes kesici bir manzara izler gibi hissettirmişti bana. Gözlerimi tekrar kapattım.
Az önce incelediğim o gözler ve yüzündeki her karışı beynime kazımak ister gibi gözümün önünde canlandırdım.
Elimin içinde kaybolduğu elini sıkıca tutup başımı az önceki gibi boynuna gömüp gözlerimi derin bir uyku için kapatmıştım.
Ferah bir koku. Sıcak bir ten Ve
||Geceye sokulan bir Güneş.||
Zaman akıp duruyor fakat yanında olanları sen belirliyorsun. Kimi iyi kimi kötü onlarca insan var hayatımızda. Peki bunların hangisi iyi ya da kötü olmayı seçti? Kime sorsan ondan iyisi yok kime sorsan bir diğeri kötü.
Dün akşam bir arsız gibi sarılarak uyuduğum bedene şu an şaşkınlıkla bakıyorum. Kimdi bu adam? Sırtı bana dönük uyanmasın diye kollarımı da geri çekemiyordum ki.
Burnum onun ensesinde kokusu beynime işlenmiş gibiydi. Sıcak olmaya başlamıştı.
Ya bana ne demeli? Nasıl bu adama sarılıp uyumuştum ki ben? Tam bir kaos!
Üstüne üstlük ellerimi tişörtün eteklerinden içeri sızdırıp onun kaslarına dokunarak dolamışım kollarımı. Elleri ellerimin üstünde düzenli bir şekilde nefes alıp veriyordu. Burdan anlaşılacağı gibi hâlâ uyuyordu.
Ve nihayet kurtuluşumun habercisi olan telefonu çalmıştı.
Hemen gözlerimi kapattım. Ellerimin üstündeki sıcak eli daha da sıklaştı. Derin bir nefes alıp sırtını göğsüme yasladı uyanıyordu.
Elini elimin üstünden hızlıca çekip telefonu kapatmış olucak ki; ne onun sesi geliyordu, ne de telefon çalmaya devam ediyordu?Kollarımın arasında döndü yüzünü yüzüme hizaladığını yüzüme çarpan sıcak nefesinden anlaya biliyordum.
Hareket etmedim.
Gözlerimi açmadım.
Niye korkmuyordum?
Bir elini belime götürüp beni kendine daha çok yakmaşmam mümkünmüş gibi çekti.
Rahatsız olduğumu belirten birkaç mırıltı dile getirdim boşta ki eliyle başımı boynuna gömdü. Şimdi kokusu daha da artmış beni sarhoş etmişken.
"Bunu neden yapıyorsun?" Diye sordum.
Tanımıyordum onu. Bilmiyordum. Belkide bana zarar vericekti. Ama yine de korkmuyordum.
Belimdeki eli sıklaştı. Kalp atışları hızlandı.
Bölüm sonu!
Zodyak KAF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18
Aksiyon"Deli edemceksin beni!" Göz devirmeden edemedim resmen adamın beni azarlaması hoşuma gidiyordu. "Nerden görüyorsun beni ve polisleri? " dedim plakayı gizlemek için konulan mekanizmayı çalıştırarak "Drondan!" dedi yine sinirliydi keyifle sırıttım. "...