GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 3. BÖLÜM

754 28 1
                                    

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ

Keyifli okumalar

 GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 3. BÖLÜM

KURGU ;

Elimdeki çakmağı baş barmağıyla çakarken ateşi yavaşca kendime doğru çekip kolunu inceledim dirseklerine kadar katladığı siyah gömleğini zorlayan sert kaslı kolları vücudumdaki ateşe daha da etki ederken

Gözlerimi geri çekip Bay lee ye baktım.

"Ağaç yanmaz değil mi?"diye sordum sesini merak ediyordum... elimdeki telefona gelen bildirimle şok oldum

"Ağaç yanmadan polisler burda olur" 

Sesini duymayacaktım anlaşılan

"Hadi bitirelim şu işi" diye tekrar bildirim gelince elimdeki  çakmağı gevşettim

Ve beraber cesede doğru fırlattık..

Ceset saniyeler içinde alev alırken gülümseyerek

"İşin yoksa Şimdi de gel tasarımcı ara" diye hayıfladım

Tekrar bildirim geldi

"Buna ihtiyacın olmayacak."

"Neden?"

"Zamanla anlarsın..."

Kollarından cıkıp arkamı dönmeyerek arabama doğru ilerledim telefonumu cıkarıp Türkiyede ki  arkadaşım Serkan'a mesaj attım

"Bu akşam ki görüşmeyi iptal et lütfen iyi değilim"(görüldü)

Serkan;
"Neden yoksa kriz mi geçirdin"

"Hayır ama olmaz işte... grşrz"(görüldü)

Vücudum kasılıp duruyor ensemden terler akıyordu. Arabayı kullanamıyordum. Sakinleşmem gerekiyordu. Elimi arabanın torpidosunda bulunan sakinleştirici iğnelerine attım. Boynuma götürüp iğneyi saplayarak küçük sızının geçmesi için hemen enjekte ettim. Kasıklarım titriyordu nefes nefeseydim. Acilen burdan gitmem gerekiyordu. Fakat beynimdeki sahneler öyle karışık ve kafa karıştırıcıydı ki, sinirle soluyordum pencereyi açtım

"Sakinleş... sakin, geçti bitti... " kendimi avutuyordum.

Telefonuma gelen bildirimle gözlerimi açtım

"GIT" kaşlarımı cattım bu yine o adamdı.

"Polisler on dakika sonra oradaderin bir nefes alıp arabayı çalıştırdım.

Telefonum bu sefer calınca cevapladım.

"Efendim" dedim nefes nefese.

"Ne yapıyorsun derdin ne senin polisler orada!." bu ses iliklerime kadar işlenirken sakinleştiriyordu.

"Nerdeler?"  Dedim başımı dik tutup kendime gelmeye calışarak...

"İki dakikaya oradalar cıkabilir misin ordan?!" Dedi sinirli fakat farklı bir duygu daha vardi içinde pek çözemedim.

"Sakin ol şampiyon" dedim arabayı iki manevrayla yola soktum.

"Deli edemceksin beni!" Göz devirmeden edemedim resmen adamın beni azarlaması hoşuma gidiyordu.

"Nerden görüyorsun beni ve polisleri? " dedim plakayı gizlemek için konulan mekanizmayı çalıştırarak

"Drondan!" dedi yine sinirliydi keyifle sırıttım.

"O zaman izle beni..." dedim gazı körüklerken.
"Kaç polis aracı var?" Diye eklediğimde.

"4 polis aracı ve 1 itfaiye aracı" dedi sakince

Sanırım ne yapacağımı anlamıştı.

Arabayi sarmaşıkların arasına sürdüm. Işıkları söndürdüm. Polis arabalarının sıren sesleri ormanda yankılanırken Derin derin nefesler alıp terden kurtulmayı diledim.

Arabalar evin önünde hemen durup boşalırken birden ışıkları açıp boş bıraktıkları dar yola arabayı sürerek gazı körüklerken polis arabalarinın içindeki bazı polisler ateş etmiş fakat jeep zırhlı olduğu için pek faydası yoktu.

Açık camdan içeri sızan  Deli rüzgarın bedenime hükmetmesine izin verdim.

Arkamdan gelen araçların biri yolun kavşağında bir ağaca çarpınca "iyiler mi onlar?" Diye sordum.

"Derdini sikiyim! Sen hızlansana!!" Diye sinirle hayıfladığında sırıttım.

araba asfaltta geldiğinde adeta "asfalt ağladı" terimi bu gün hakkını almıştı.

"Sağında!"dedi hala sinirliydi.

Drift yaparak iki polis aracinı birbirine tokuşturunca "aferim Kızıma!" Dedi. Keyfle.

son aracı dikiz aynasından kontrol ettiğimde diğer araçların yanında durmuş polisleri kontrol ediyorlardı.

Son hız boş yolu toza katarken kahkaha attım.

"Şimdi yakalasınlar!"dedim ona şu an çok iyiydim.

"Sanslıydın!" Tamamen beni sinir etmek için yapmıştı

"O kadar eminsen, Var mısın bir tura?" dedim camı kapatarak üşüyorum artık.

"Seninle bir Tura değil bin tura varım... yeterki benim anladığım şey olsun." Dediğinde sırıtan yüzüm donuklaştı

"Ne?!" Dedigimde sadece kahkaha atmış ve telefonu kapatmıştı. .
Daha yeni sakinleşmistim. Bu bana yapılır mı?!
...
Dünün etkisinden hâlâ kurtulamamıştım. Kafam karışık ve düşünceliydim.

Arabamı holdingin güvenlik görevlilerinden birine vererek giriş yaptım. Evet bu gün gelicek heyet için herkes stersliydi.

Bay Han holdinge adımımı atar atmaz yanımda belirtmişti "Efendim heyhet geleli tam dört dakika on yedi saniye oldu normalde yirmi üç dakika erken gelirdiniz. Şimdi ne yapıcağız" asansör kapısı kapanınca

"Niye erken geldiklerini söylediler mi?" Diye sordum sakince.

Tek kaşını kaldırıp "Gelmek mi? onlar burdaydılar. Bir işler çeviriyorlar."dedi. Onun gibi ben de meraklandım.

Toplantı odasının kapısından içeri  girdiğimde olduğum yerde şaşkınlıkla benim yerimde oturan siulete baktım.

Bölüm sonu!

Yazar; Zodyak KAF

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin