GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 7. BÖLÜM

634 26 0
                                    

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ

Keyifli okumalar...

 GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 7. BÖLÜM

KURGU;

uykudan yeni uyanmış haliyle nutkumu tutan bu yabancı adam sorularıma dahi cevap vermiyordu.

Öylece kaldım bende. Hareket etmedim. Bağırıp çağırıp ortalığı birbirine katmadım. Gözlerimi kapatıp bu sicak tenin verdiği mayışma hissinin ardından uykuya dalmıştım.
...
Elimdeki kahve kupasıyla aşk yaşarken, Bay Han'ı dinliyemiyordum.
Aklımda beni sarhoş eden koku. Nutkumu tutan sıcak dokunuşlar vardı ve bu hissi bana hissettiren adam. Neyim vardı benim? Neden böyle canım yanıyordu?

Bay Han onu dinlemediğimi anlamış olucak ki sustu. Yanıma oturdu.  Beyaz tenine tezat siyah saçlarını geri itip iç çekti.

Benim üstümde dolaştı bakışları. Elimdeki kupaya uzanıp elimden alıp masaya bıraktı.

"Sanki..." dedim boğazımdaki yumruğu indirmek için yutkundum . "Sanki beni çok iyi tanıyordu. Neye? nasil? tepki vereceğimi biliyor gibiydi." Ellerimin içine batan tırnaklarımı geri çektim.

"Serra hanım, bende anlamıyorum; doktorunuzla konuşmuş, şirketteki durumu biliyormuş, hatta bu şirketin devriyle bile ilgilenmiş ve bunları bilmemizi bile planlamış." Bay Han bunları soluksuz bir şekilde anlatırken hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını anlamıştım.

"O zaman Türkiye'ye gedeceğimizi de biliyor mu?" Diye sayıkladım kendi kendime. Bay Han bunu duymuş olucak ki şaşkınca bana baktı.

"Amacı ne? Size ne dedi?" Diye tekrar sorduğunda yutkunarak yerimden kalktım.

"Hiçbir şey söylemedi... sadece uyuduk" bu ağır geliyordu. Gercekten sadece uyumuştum, uyutmuştu.

"Acaba hayal görmüş olabilir misiniz?" O da inanamıyordu. Benim biriyle uyumam hic basit değildi hemde krize girmeden. Kaşlarımı catarak ona baktim. Bu halimi görünce ellerini kaldırıp "Peki patron ilerleme var" dedi sırıtarak.

"Neden gülüyorsunuz Bay Han!" Diyerek çıkmıştım ona.

O ise keyifle arkasına yaslandı. " Sanırım bu işi sevmeye başladım Serra hanım. Malumunuz bu adam her kimse birazcık haylaz birine benziyor belki sizinle baş eder diyorum ne dersiniz?" Gözlerimi kısıp derin bir nefes aldım.

"Bay Han!" dediğimde sözümü kesen telefon sesi oldu. Bay Han telefonumu masadan alarak bana uzattı. Kaçmak istiyordu tabiki! Korkusuz korkak ne olucak.

Yine bilinmeyen numaraydı. Yani yine o'ydu.

"Efendim?" Diye cevaplarken Bay hana sen bittin bakışları atıyordum.

"Duydum ki beni araştırmışsın" dedi sesi yine etkiliyici geliyordu. Söyledikleri pek umurumda değildi. Bay hana bakıp dudaklarımı kımıldattım "bilgisayarı getir" dedim. O hemen anlamış olucak ki bilgisayarımı getirmek için odama gitti.

"Korkak olmasaydın karşıma çıkardın. Bir korkakla uğraşacak vaktim yok BAYIM!" Diye sertce cıkıştım ona.

Bay Han bilgisayari bana uzattığında onun masanın üstündeki telefonunu da alarak birkaç uygulama indirdim.

"Gercekten, yok mu?" Diye sordugunda çoktan uygulamalar üstündeki son işlemleri yapıyordum.

"Evet yok." Umursamayarak cevap verdiğimde kahkaha atarak "bu yüzden mi benim yerimi tespit ediyorsun?" Dedi.

biliyor muydu?  ama nasıl?

Nasil bilebilirdi? 10 saniye dolmuştu ekrandaki koordinatları okuduğumda dumura uğradım.

Burdaydı! Evimde.

"Süprizimi beğendin mi GÜNEŞ?" diye sorarken merdivenlerden inen tok ayak sesleriyle başımı o yöne çevirdim.

Güneşin GECEYLE konuşma anıydı.

"Sen?" dedim telefonu kulağımın dibinden çekerken.

O ise merdivenlerden inmeyi bırakmış. Yanıma doğru gelirken telefonunu cebine yerleştirdi.

Catık kaşlı ifadesiz yüzüyle bana doğru geldiğinde, yutkundum. Bay Han nerdeydi? Beni yanlız mı bırakmıştı?

"Aslında farklı planlarım vardı. Seni uyurken izlemek gibi, fakat ben geldiğimde benim dedikodumu yapmakla meşkuldun." Dedi kendinden taviz vermeyen sesiyle. Şu an aramızda sadece iki adım mesafe vardı. Ve kalbim deli gibi atıyordu. Duymuyor değil mi?

"Benim evimde ne işiniz var?" Dedim burnumu dikleştirerek. Bir adım daha atarak tam da dinime girdi.

"Gizli islerim var burda. Sadece ikimizi ilgilendiren işler, biraz yetiskin işi" dedi. Söylediklerini yani imalarını anliyordum. Sadece dün gece onunla uyudum diye mi bu özgüven anlamadım ki!

Sakince beklerken ifadesiz yüz hatları yavaşca değisti. "Herseyden ziyade Özledim" dedi buruk bir sesle. Koyu kahverengi gözleriyle korkusuzca gözlerimin içine bakarken sarfettigi sözlerle sadece ona bakabiliyorum.

Ellerini kollarıma atıp yavaşca tuttuğunda son mesafemizi de kapatarak bana sarılmıştı. "Özledim GÜNEŞ, seni çok özledim." Demesiyle içimde bir fırtına koptu gibi hissettim. Sanki birden bütün gücüm çekilmiş gibiydi. Bitkin ve yorgun hissediyordum. Neden bilmiyorum ama kollarımı sıkıca onun boynuna doladım.

Iyi değildim. Hemde hiç iyi değildim. Canım acıyordu. Ağlamak istiyordum. Sadece onu düşünürken oluyor sanıyordum ama onunlayken de oluyormuş.

Saçlarımın arasında aldığı derin soluklar. Sıkıca bana sarılması. Sicak nefesinin boynumdaki yakıcı etkisi. Niye ait olduğum yer burası gibi geliyordu bana.

Nasıl oluyorda sarılabiliyordum?

Bölüm sonu!

Yazarın; Zodyak KAF🌼

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin