GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ
Keyifli okumalar
GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 2. BÖLÜM
♏
KURGU ;
Birden arkamda beliren gölgeyle sandalyenin ayağından tutup arkamdaki kişinin kafasına vurdum yerimden kıvrak bir hareket yapıp kalkarak.
Adam yere yığılınca, diyer Adamlardan biri daha gelip silah doğrultarak
"Gel buraya lan!" Diye tısladı. Kollarında belirgin sert kaslarını sergiler gibi durmuştu.
"Agh hadi ama edepsizlik ağzına hiç yakışmıyor" diye cevap verdim yerdeki herifi göstererek...
Az çok Tekvando bilen bir kızım ben, kimi neyle tehdit ediyorlar bunlar.
"Ve biliyor musun? Birazdan birkaç kişiyle görüşmem var onları ekemem. tasarımcı Bay lee den elbisemi alıp gidicem tabiki onu da bırakmanız şartıyla bu çinde bulabildiğim en iyi tasarımcı ondan iyisini bulamam bu yüzden sorununuzu söyleseniz ve ben de çözsem ne dersiniz?"
Adamın boynundaki belirginleşen damarları gitgide artarken "siktiğimin piçinin zararının bedelini mi ödeyeceksin!?" Öyle bir kükredi ki. Yutkunamıyordum.
"Söylesene lan!" Silahı indirmiş inanılmaz derecede gür hahkahalar atarak tiksintiyle bay lee ye baktı.
"O benim kuzenime taciz etti gelmeseydim tecavüz edecekti söylesene Küçük. sen benim kuzenimin yaşadıklarını silebilir misin aklından, hayatından?" gözleri kızarmışti adam doğruyu söylüyordu.
Bay lee'nin ise ayakları titriyor fakat konuşmamıştı. Bu acıkca doğru söylüyor demekti.
Taciz?.
TACİZ!?.
Birkaç adımda adamın yanına gittim adam şaşırmıştı. ayağımla sol ayağına tekme atarak elindeki silahı alıp başına dayadım Adam önümde diz çökmüştü ve inanılmaz bir öfkeyle suratıma bakıyordu. Diğer adamlar ise bana silah doğrultmuşlardı. Bu adam sanki bunu yapmam için bana izin vermiş gibiydi çünkü iri cüssesine rağmen hiç zorlanmamıştım.
"ÖZÜR DİLERİM " dedim.
Elimdeki silahı emniyetten çıkarıp. Tek kurşunla solumdaki Bay lee nin kafasını dağıttım.
Anlında koca bir delikle sarsılırken sandalye düşmüş ağaca asılı bir şekilde can varmişti.
O ölene kadar onu izledim zaten tek kurşunla can vermişti ne kadar uzun bir süre onu izlemiş olabilirim ki?
Birkaç sesle kendime gelmiştim Adam çatık kaşlarıyla suratıma bakıp "ne sikim iş yaptın sen!" diye terbiyesini bozup soru sorunca; Omuz silktim
"Şey elbisemi almam gerek kapıyı açmıştınız değil mi?" Adam arkama geçti. Biraz ilerledi gecen sefer olduğu gibi o karanlıktaki kenara geçip birşeyler söyledi. iyide orda kim vardi? Ya da kendi kendine mi konuşuyordu?
Bana dönüp "adami sen öldürdün. Bunların kayıtları bende olurda yalan yanlış-"
derin bir nefes alıp "Kes!" Diyip arkamı dönerek eve girdim bazen çok fana bir insan olabiliyorum malesef, onlar da hiçbirseye karışmamışlardı . Gecen seferki gibi üst katta ki tasarım odasına girdim oda tamamen dışarıdan gelen ışıklarla aydınlanıyor. Karanlık olduğu için dikkatlice ilerleyip elbisemi aradım elbisem hazır bir şekilde masanın üstünde paketindeydi paketi alıp aşağı indim sesizce.
Herhangi bir şeye dokunmadan evden çıktım arka bahceden çıktığımda orda hiçkimse yoktu Bay lee hala ağaca asılıydı.
Ona doğru adımlamış cansız suretini izledim bir iki dakika sonra ise
"Keşke öyle basit ölmeseydin." diye tısladım.
Nefret?
Nefretime bile layık değil o adi herif.
Yerde devrili olan sandalyeyi de alıp cesedinin beş, altı adım önünde oturdum.
Gözlerim cesedin her bir zerresini kontröl ederken niye daha çok acı cekmedi diye düşündüm
Aklıma gelen anılarımla derin bir nefes alıp yüzümü örten saçlarımı geri attım.
Sonra aklıma gelen fikirle birden koşarak arabaya doğru ilerledim kıyafetimi arabaya koyup bagaja yöneldim ordan aldığım bidonla telefonumun çaldığını duydum telefonumu önden alıp arka bahçeye doğru ilerledim.
Bu sırada beni arayan numarayla kaşlarım çatıldı.
"Efendim"dedim bidonun içindeki yakıtı Bay lee nin üstüne dökerken.
Ses yoktu. Bende işime devam ettim bildiğimiz suya tutmuşum gibi sırıl sıklam olduğunda bir çocuk gibi gülümsedim.
"Arkanı dönme"telefondan gelen sesle yerimde dondum.
"Kimsin?" Diye sorduğumda aynı sesi tekrar duydum.
"İşine yarayacak biri... dıt dıt" sonra telefon kapanma sesiyle arkamda evin ağaçlık kısmındaki ışıkların aydınlattığı kısım sayesinde arkamdaki adamın varlığını anladım. Cok geçmeden nefesinin boynuma çarpacağı kadar yakınıma gelmişti parmaklarını cıplak kollarımda hissettiğimde yutkundum. Kokusunu alamıyorum yakıt kokusu daha baskın geliyordu.
Krize girmemeliyim!
Parmaklarımın arasındaki soğukluğu hissedince gözlerim elimi bulmuştu işte o an haince gülümsedim.
Elimi avucuna almış avucumda ise gümüş bir çakmak vardı.
Elimdeki çakmağı baş barmağıyla çakarken ateşi yavaşca kendime doğru çekip kolunu inceledim dirseklerine kadar katladığı siyah gömleğini zorlayan sert kaslı kolları vücudumdaki ateşe daha da etki ederken
Gözlerimi geri çekip Bay lee ye baktım.
Burayı aleve vericektik.
Bölüm sonu!
Zodyak KAF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18
Ação"Deli edemceksin beni!" Göz devirmeden edemedim resmen adamın beni azarlaması hoşuma gidiyordu. "Nerden görüyorsun beni ve polisleri? " dedim plakayı gizlemek için konulan mekanizmayı çalıştırarak "Drondan!" dedi yine sinirliydi keyifle sırıttım. "...