GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 5. BÖLÜM

645 24 4
                                    

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ

Keyifli okumalar

 GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 5. BÖLÜM

KURGU ;

Yerimden kalıp terastan içeri geçtim mutfaktan bir kahve alıp sıcak sıcak içmek için yerime geri döndüm.

Telefonumun bildirim sesiyle kaşlarımı çattım.

Yoksa o mu?

Kahvemi cam masaya bırakıp telefonumdaki bildirime baktım

Serkan;
-"Serra artık tutamıyorum onları Ablam diyor işi var demiyor... "

"Kim?"

-"hepsi kim uslu duruyor ki?"

"Yakında geliyorum hatta iki güne ordayım."

-"niye ne oldu?"

"Sonra anlatırım. Sen nasılsın?"

-"bilmem"

"Şaşırmadım:)"

-"Ya sen?"

"Karmaşık"

-"Ben de şaşırmadım mix Serra.

"Yine eskisi  gibi dolaşır delilik yaparız ne dersin?"

-"Sen iyi ol o bana yeter:)"

"İyiyim, ya da olucam neyse sen uyu saat orada 6 dır şimdi "

-"hayır uyumayacağım senin veletleri gezdirmek için evden çıktım onları alıcam"

"Süper bir haber... eğlenin gezin tozun bana da fotoğraf at ... pleas(lütfen)."

-" Tamam... atarım!"

Gülümseyerek kahvemden bir yudum aldığımda  tekrar bildirim sesiyle telefonun ekranına baktım.

Gelen video'yu izledim...

Siktir bu bendim! Hem de drift kısmını atmış...

"Seninle buluşmak istiyorum."

Titreyen ellerime mani olamadım gityikce kötüleşen bu duruma dur demek istiyordum bu adam her kimse sanki üstümde oynuyor gibiydi. Benim ondan uzaklaşmam gerek sadece sesiyle bile kasılırken buna sinirlenmemek olanaksızdı.

Sinirim alt üstken Bay choi yi aradım (Konuşmalar Çince gerçekleşmektedir...)

"Müsait misiniz?"

Bay choi "Elbette.  Sorun ne?"

"Bay choi bir çözümü var dediniz söylediğinizi yapıcam."

Bay choi "Bayan GÜMÜŞ  bunları yüz yüze konuşmaya ne dersiniz?"

"Geliyorum."

Bay choi "Evimdeyim."

Telefonu kapatıp saçlarımı at kuyruğu yapıp merdivenlerden iniyordum.  Telefonumu Cantama koyup arabamın anahtarını da alarak seri adımlarla evden çıktım...

▪︎~°•▪︎~

Başımı ellerimin arasına alıp derin derin nefesler alarak bordo kanepede oturuyordum Bay Choi'nin dedikleri beynimde yankılanıyordu. (Konuşmalar Çince gerçekleşmektedir...)

"Ben... ben bunu yapamam."

Bay choi "başka türlü sadece sağlığınız tehlikede. Bu durumu gayet normal birşey olarak düşünün İHTİYAÇ  hepsi o kadar..."

"İHTİYAÇ!..." diye tısladım.

Bay choi "o ilaçlar artık etkisini dahi kaybedelebilir hatta zararı daha fazladır, emin olun."

"Bunu düşünmek istiyorum."

Bay choi " siz bilirsiniz Doruk beye durumu izah ettim, sizi ikna etmemi istedi gün geçtikçe karşı konulamaz acılar çekebilirsiniz umarım kendiniz için doğru olanı seçersiniz."

"Kahretsin!" Diyip yerimden kalktım ve devam ettim."İyi geceler Bay Choi."

Cantamı da alıp evden çıktım.

Derin derin nefesler almaya calışıp yolu yürümeye başladım, düşüncelerimde boğuluyor gibiydim.

İhtiyaç.

Sadece bir ihtiyaç. Oysaki tenime dokunacak bir ten düşünemiyordum. Olamazdı, yapamazdım.

Telefonum calıp duruyordu, kimin umurunda Allah aşkına! Kimdi ve yine niçin sinir ediyorlar ki beni...

Gecenin köründe sokak lambalarının kızıl ışığı altında yürürken beyaz şortumun kırmızı gibi göründüğünü hissettiğim için başımı eğmiyordum.

Sokağın kaldırımlarında yatan siyah kısa tüylü büyük köpeği gördüğüm de ister istemez gülümsemis ve ıslık çalarak yanıma çağırmıştım, köpek ilk başta kafasını kaldırıp bana baktığında biraz korksam da geri çekilmeyip ona baktığımda yavasca yerinden kalkıp  başını dik tutup yanıma geldi öyle asil, öyle tatlıydı ki. yanına çömelip kulaklarını okşadım "merhaba bebeğim, bu gece arkadaşım olur musun?" Kafasini eğip patilerini cenesinin altına aldığında ister istemez kahkaha atmıştım yerimden kalkınca o da kalkıp gerildi. Sonra etrafımda bir tur attı sanırım vücudumu koklamıştı.

Yürümeye başladım o da benimle beraber yürütüyordu. "1,2,3" diyip koşmaya başladığımda o da hızlandı ve birden durdu. Kafami cevirip ona baktığımda köpeğin hırıldamaya başladığını gördüm "oğlum gel buraya!" Diye seslendiğimde   aslında takip edildiğimi anladım.

Peki ya bunlar kimdi, benimle ne dertleri vardı? Yutkundum arkamda yaklaşık on metre uzaklıkta 1.80 boylarında ki adamlar bana dik bir şekilde bakıyorlardı.

Koşmalı mıyım? Hayır.

Her ikisi de bana doğru yürürken biri elini kaldırıp beni durdurmaya calışmıştı "Hanım efendi. Lütfen telefonunuzu cevaplayın." Dedi sakin ve uzlaşmak ister gibi çıkan sesiyle... derin bir nefes aldım.

Köpek tam önümde durarak adamlara her an saldıracak gibi baktı.

Güvende hissettim kendimi.

Sırt çantamı acarak telefona baktım 4 cevapsız arama...

Hepsi de aynı numaradandı. Tekrar aradığında telefonu cevaplayıp kulağıma götürdüm.

"Efendim?" Gayet sakin cıkan sesimle kendimle gurur duymuştum. Korkusuz ben!

"İyi misin!" Karşılıklı konuştuğum kişinin; Gür sesi endişe içeriyordu.

"Kimsin?" Diye sordum "Niye beni arıyorsun, Benimle ne alıp veremediğin var! Hem sana ne benim nasıl olduğumdan?"  Dedim tek solukla ayriyeten gözlerim o iki izbandot herifteydi.

Bölüm sonu!

Zodyak Alin AKZAR

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin