İstek

3.1K 353 150
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Bakar mısın? Şu tablonun fiyatı ne kadar?"

Resim çizerken omuz üstünden tuvallerimden birine bakan kadına baktım.

Katilin resimlerinden en sevdiğime bakıyordu.

"Satılık değil." diye mırıldanarak geri önüme dönüp resmime devam ettim.

"Ne demek satılık değil? Sen bunları satmak için çizmiyor musun? Para veririm!"

"Satılık değil dedim."

"Ya neden uzatıyor-"

Arkamı dönüp karşımdaki kadına baktım. "Bana bak. O resmi kafana yemek istemiyorsan siktir git. Satılık değil diyorum."

Gözleri korkuyla kocaman oldu ve birkaç adım geriye giderek hızlıca ortadan kayboldu.

İç çekerek geri önüme döneceğim sırada caddenin karşısında sigara içerken bana bakan adamı görünce daha büyük bir iç çektim ve fırçamı paletin üstüne bırakıp caddenin karşısına geçtim.

Simsiyah giyinmiş adamın önünde durduğumda mırıldandım, "Babama iyi olduğumu söyle."

Elimle karşı sokaktaki resim malzemelerimi gösterdim. "Gördüğün gibi, sadece resim yapıyorum."

Sigarasından bir nefes daha içine çekti ve yandaki çöp tenekesinin küllük kısmına bastırdı.

"Babanız sizi merak ediyor Rosina Hanım. Onu arada bir görmeye gelseniz olmaz mı?"

"Babam eve gitmek istemediğimi gayet iyi biliyor. Dediğim gibi, ona iyi olduğumu söyle."

Başımı sertçe sağa doğru salladım, "Git."

Birkaç saniye daha bana baktı ve başını sallayıp arkasını dönerek yürümeye başladı.

Ben de tekrar caddenin karşısına geçerek sokağa girdim.

Birkaç saat sonra, hava tekrar karardığında resmim bitmiş ve bir kenarda duruyordu.

Ben de binanın köşesine, yere oturmuş kahvemi içiyordum.

"Sen hiç eve gitmez misin?"

Yine gelmişti. Günlerdir onu bekliyordum.

Karşıma geçti ama ayakta duruyordu. Başımı kaldırıp ay ışığı ile aydınlanan yüzüne baktım.

"Yoksa evin mi yok?" başını resim eşyalarıma çevirdi, "Gerçi bunları alacak ve bu şekilde giyinecek paran varsa evin de vardır." geri bana döndü.

"Evim var. Sadece fazla gitmem."

Cevabımı duyduktan sonra tatmin olmuş gibi karşı duvara geri adım atarak gitti ve benim gibi yere oturdu.

"Her gün buraya mı geliyorsun?"

Kahvemden bir yudum alıp başımı salladım, "Evet."

"Her gün resim yapıyorsun yani?"

"Evet."

Başını bizden birkaç metre ötede, şövalenin üstündeki tamamlanmış resme çevirdi.

"Hâlâ beni çiziyorsun..."

"Çizmek eğlenceli."

Geri bana döndü. "Çizmekten başka bir şey yapmaz mısın?"

"Bu, benim sana 'Öldürmekten başka bir şey yapmaz mısın?' dememle aynı şey olur."

"Yaptığım tek şey insan öldürmek değil."

"Başka ne yapıyorsun mesela? Her insanın yaptığı şeyler harici?"

Bir şey demedi.

Gülümsedim, "Hayatta bir amacın yok. İstediğin tek şey insan öldürmek."

Gülümsemem büyüdü, "Korkaksın."

Bu dediğime gerçekten şaşırmış gibiydi. Sanki ona böyle bir şey dememi asla beklemiyormuş gibi.

"Korkak? Neden korkak oluyorum?"

"İnsan öldürerek kendini yüceltmeye çalışıyorsun. Şu mavi alevlerin falan... Güçlüsün ama kendini olduğundan kat kat güçlü konuma getirmek istiyor gibisin."

Biten kahve şişemi kenara bırakıp iki dizimi de kendime çektim.

"İntikam almaya çalışıyor gibisin. Peki kimden? Ya da neyden? Hayattan mı, insanlardan mı, kendinden mi, yoksa neyden aldığını bile bilmiyor musun?"

Birkaç dakika dediklerimi sindirmeye çalışır gibi sadece baktı.

Baktı, baktı, baktı...

En sonunda yutkundu ve kendisine çektiği dizinin üstüne kolunu koydu.

"Delisin sen."

Ayağa kalkıp gitmeye yeltendiğinde ben de hızlıca ayağa kalkıp onu kolundan tuttum.

Önce onu tutan elime, sonra da bana baktı. "Ne var?"

Yutkundum. Gözlerim kaçmak ister gibi etrafta gezindi ama en sonunda tekrar gözlerine baktım.

"Ben de geleyim."

"Ne?"

"Seninle geleyim."

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin