İYİ OKUMALAR
Sessiz bir fısıltı...
Gıcırdayan kapı...
Ve bulanık görüntüler.
Yüzüme gelen güneşi engellemeye çalışırken birden aklıma dün olanlar düştü. Bir anda yattığım yerden ayaklanırken, karşıma hiç beklemediğim bir manzara çıktı. Kendimi ıssız bir sokakta kenera atılmış bir şekilde bekliyordum.
Geniş çift kişilik bir yatakta yatıyordum. Üzerimde ise bir gömlek duruyordu. Başımı yan tarafa çevirdiğimde komidinin üzerinde durun bir bardak su ile ilacı gördüm. Yanında duran kağıdı alarak okudum.
"Biraz baş ağrısı yapar almanda fayda var. Düşük gramlı."
Aman ne düşünceli diye geçsede içimden ilacı içerken kapı açıldı. İçeriye girerken beni süzdü. Dudaklarımı ıslatarak iç kısımlarını yemeye başladım. Abim ne yapmıştır acaba eve gitmeyince.
"Beni buraya sen mi getirdin?"
"Evet."
"Peki beni sen mi giydirdin?"
"Evet. Başka şansım yoktu. Kıyafetlerin berbat haldeydi."
Yutkundum. Bu demek oluyordu ki her şeyimi görmüştü. Başımı eğdim. Dudaklarımı yemeğe devam ettim. Yanıma yaklaşırken kendimi toparladım.
"Peki ya abim. O... O beni merak etmiştir."
"Seni bir arkadaşında zannediyor. Eve de gelmedi zaten hiç."
"Sen abimi mi takip ettiriyorsun."
Masadan aldığı bir sandiviçi elime tutuştururken, "Onca şey varken bu mu takıldı aklına? Bu kadar yeter sana." diyerek banyoya ilerleyerek gözden kayıp oldu. bir kaç dakikanın ardından farklı bir kıyafetle saçları ıslak bir şekilde geldi. Havlusu ile saçlarını kurularken odanın kapısı çaldı. İçeriye geldiğinde elinde tuttuğu poşeti bana uzatarak "Giy." Dedi. Her zamnaki gibi emir edici bir şekilde konuşuyordu. Bu beni kesinlikle şaşırtmadı.
Aldım. Banyoya ilerleyerek kapıyı kapattım. Üzerimde ki gömleği çıkartırken pantılon ve kazağı üzerime geçirdim. Aynada ki halim her zaman ki gibiydi. Çökük. Yürüyen ceset gibiydim. Belki de bunca zamandır bu yüzden hiç olmamıştı sevgilim.
Yüzümü yıkadım. Onun losyonunun kokusu burnuma gelirken onun kokusunu daha net duyuyor olmak garip gelmişti. Kendimi silkeleyerek banyodan çıktım. Ben çıkana kadar o da takım elbisesini gymiş saçlarını halletmişti. Ceketini alırken, kenera çekildi.
"Çık."
İlerlemeye başladım. Peşimden geliyordu. Odadan çıktığımızda asansöre kadar sessizce ilerledik. Asansöre bindik. Giriş katın düğmesine basarak inerken bir eli belime yerleşti. Beni kedine yaklaştırırken, rahatsızlılla yerimde kıpırdandı. Daha sert tuttuğunda mesajını anlayarak durdum. Asansör durduğunda lobiye kadar aynı şekilde gittik.
Görevli bizi gördüğünde gülümseme ile karşılarken, Selim belimi hiç bırakmadan adamla tokalaştı. "Efendim umarım sizi rahat ettirebilmişizdir." Diyen görevliye gayet samimi bir yüz ifadesi ile bakıyordu. Hafif gülümsüyor, altında yatan canavarı saklıyordu. Şuan eminim ki bu adam beni ya onun sevgilisi sanmıştu ya da tek gecelik eylencelerinden biri.
"Gayet rahattı. Her şey için teşekkürler."
"Ne demek efendim. Tekrar bekleriz."
İlelemye başladık. Kapıda bizi bekleyen arabaya yerleşerek, yola koyulduk. Sessiz geçen bir yolculuğun ardından evimin önünde durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euphoria +18 #ilmelistan
Romance"Bana ne istediğini söyle!" Emir veren sesi serti. Bedenim ihtiyaçla kavrulurken bedenim zangır zangır titremeye çoktan başlamıştı. "Ne istiyorsun güzelim. Hadi söyle bana" Dudakları daha aşağıya inip boynuma inerken rahatsızlık duyacak halde değ...