Euphoria +18 #ilmelistan

🃏•1•🃏

Gözlerimden bir yaş düşüyor, tuzlu sıvı yastığıma doğru bir yol çiziyor. Saç diplerim acıyordu. Beynim bulanık, düşünme yetkim kayıp olmuşdu. Zindellik hissi bütün bedenimi ele geçirmiş, gözlerimin önüne gelen görüntülerden keyif almamı sağlıyordu.

Farklı bir dünyaya yelken aşmışdım. Bu dünya bana güzellik sunuyordu. Bu dünya ayrı bir yerdi...

"HELİN!"

Gözlerimi açıyorum, düşünme yetkimi kayıp etmiş gibiydim. Karşımdaki her kimse bir şeyler diyordu, algılayamıyordum. "Ne?" Dedim güçsüzce. Beynimde kelimeleri toparlamaya çalışıyorum.

"Diyorum ki pizza sipariş edeceğim. Haberin olsun" dedi kafamı salladım. Kafam yine yastıkla buluşuyor. Bakışlarımı tavana çıkardım, görüşüm düzelip beynim yerine gelmeye başlıyor.

Ellerimi saçlarıma geçirdim, gözlerimin üzerine gelenleri itekleyerek yatakdan doğruldum. Ayaklarım üzerinde durdum. Yer ayaklarımın altından kayıyor, beynim sarsılıyordu. Sarsak adımlarla banyoya ulaşıyorum. Yavaşca aynada kendime bakıyorum.

Dün geceden kalma makyajım akmış kirli bir görüntü sunmuştu. Musluğu açıp yüze su çarptım, kapıyı kapattım. Üzerimdekinlerden teker teker kurtulup musluğun sıcak tarafını sonuna kadar açtım. Suya kendimi bıraktım.

Gevşeyen vücudumu havluya sarıp odama girdim. Her yer dağılmış çirkin bir ortam yaratmıştı. umursamadan dolabıma gidip kıyafetlerimi yatağa fırlattım.

Kafam yerine gelmişti, ama biraz daha uyuşukluk hissi vardı. İç çamaşırlarımı giyip bir kaç kıyafet geçirdim üzerime. Kirlileri elimde toparlayıp banyoya koydum. Salona girdiğimde pizza yiyen abime bir bakış attım.

Pizza kutusunun bir tanesini alıp yerken instagram'da gezinmeye başladım. Bu dünya garipti. Her zaman insanlara kendini sevdirmeye çalışmak... Çok zor. Bir yere girdiğinde veya bir şeyler yapatığında göze batmak, dışlanmak, aşağılanmak... Onlardan farklı olan insanları dışlayıp hakaret ediyorlar. Dalga konusu yapıp onu aşağıyorlar, bunlar benim her zaman yaşadığım şeyler.

Elimdeki telefonu kenara fırlatıp dikkatimi önümdeki kutuya verdim. "Yarın sınavın yok muydu?" Derin bir nefes verdim.

Ağzımdakileri yutup abime baktım. "Evet. Yarın sınavım var," dedim. Bitmiş kutuyu elime alıp, kenara fırlatdığım telefonu cebime sıkıştırdım. Salonun çıkışına doğru ilerledim "Bu akşam Belen'lerde kalacağım," diyerek mutfağa doğru ilerlerledim.

Elimdeki kutuyu çöpe atıp, cebimdeki telefonu çıkarttım. Mesaj kısmına girip hızlıca Belen'e geleceğime dair mesaj yolladım. Telefonu geri cebime sıkıştırıp odama girdim.

Pencereyi açıp havalandırırken, yatağı toparlayıp odayı biraz daha görünebilir hale getirdim. Yanıma bir miktar para aldım, odamdan çıktım. "Ben çıkıyorum," diyerek abime bağırdım. Muhtemelen bu akşam ya eve gelmezdi ya da evde olup sabaha kadar bir şeyler yapardı.

Yolda ilerlerken her zamanki gibi insanların bakışları üzerimdeydi. Yüzümde bir şey yoktu, çirkinde değildim. Neden baktıklarını bir türlü anlayamıyordum. Bir şekilde insanların dikkatlerini üzerime çekmek beni çok rahatsız ediyordu.

Belen'in evine gelip, zili çaldım. Kapıyı Selda teyze açarken yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip "Merhaba Selda teyze. Belen evde mi?" Dedim. Selda teyze bana her zaman annem gibi davranmıştı, onun yeri her zaman bende ayrı bir yerdeydi.

"İçerde. Geç hadi," dediğinde içeriye girip doğruca Belen'nin odasına girdim. Yatakta yatan kız beni gördüğünde koşarak yanıma geldi. "Aşkım. Hoşgeldin!" Çok sıkılmakdan beynim patlama derecesine gelmişken zorla kollarından ayrıldım "Beni öldüreceksin," dedim. Yatağa oturup rahat bir konum alıp konuştum "Benimle geleceksin değil mi?" Diye sordum.