"Kanka lütfen şaka yaptığını söyle!"
"Şaka değil Naz! Açık açık olmasa da söyledim işte."
"Tepkisi ne oldu peki? Anladı mı?"
"Anlamadı."
"Emin misin?"
"Eminim Arda."
"Eminsin?"
"Evet eminim. Arda senin bildiğin ve bize söylemediğin bir şey mi var?"
"Yok oğlum saçmalama! Ben sizden ne sakladım bu güne kadar?"
"Bilmem. Arda, Aslı'ya birşey söylemedin değil mi? Bak sen ağzını tutamazsın."
"Aşk olsun kanka ben öyle bir insan mıyım? Söylemedim."
"İyi tamam. Kimse söylemesin."
"Ömer. Niye söylemiyorsun ki? Ne kaybedersin söylesen? Yıllardır tutuyorsun zaten içinde. Yetmedi mi be Ömer?"
"Eğer ona onu sevdiğimi söylersem herşeyi kaybederim. Onu kaybederim Naz. En azından arkadaşız, onun bozulmasından korkuyorum."
"Neden?"
"Aslı'nın nasıl bir tepki vereceğini kestirebiliyorum çünkü. Düşünsene yıllardır kardeşim dediğin adam sana aşık oluyor. Mesela Umut'un sana aşık olduğunu düşün."
"Ömer-"
"Umut bir saniye. Bi düşün."
"Bilmiyorum ki. Nasıl bir tepki vereceğimi kestiremedim şu anda. Neyse ya ben Aslı'nın yanına gidiyorum."
Naz konudan kaçmak istercesine hırsla çantasını da aldı ve evden çıktı.
"Ömer niye benden örnek veriyorsun ki? Kız yanlış anlayacak."
"Anlasın zaten amına koyayım! Bal gibi de aşıksın işte Naz'a kabul et artık şunu."
"Değilim Ömer!"
"Ya bi siktir git ya!"
"Bence Naz da Umut'u seviyor."
"Saçmalama Arda!"
"Aman Arda be ne desek boş. Ben ömrümde bunlar kadar salak iki aşık görmedim."
"Olum sen kendine bak be."
"Benimkini ne karıştırıyorsun lan? Benimki mecburiyetten. Evli olmasa yüz bin kere söylemiştim ben ona aşık olduğumu."
"Senin işinde zor be kanka."
"Neyse salın beni. Aslı'nın yanına gidiyorum."
"Git tabii git. Özlemişsindir sevdiceğini." Arda ordan laf atınca gözlerimi devirdim ve askılıkta duran ceketimi aldım.
"Arda sabrımı taşırma bak!"
"Abi tamam ya. Şaka yapmıştım sadece."
"Görüşürüz." Dedikten sonra dışarıya çıktım ve derin bir nefes aldım. Naz söylediklerinde haklıydı aslında. Yıllardır acı çekiyordum zaten, söylesem ne olurdu ki? Alt tarafı yüzüme okkalı bir Aslı Tokgöz tokadı yerdim o kadar. Ne de olsa boşanacaklardı artık. Aslı'dan beni sevmesini beklemiyorum, hiçbir zaman da beklemedim zaten. Sadece onu sevdiğimi bilse, sevgime saygı duysun ben sadece onu istiyorum ondan, fazlası değil. Sevde iyi olur ama olsun. Aslı'm için bunca zaman katlandım bundan sonra da katlanırım.
•••
Hastahaneye gittiğimde direkt Aslı'nın odasına gittim ama yoktu. Muhtemelen kızının yanına gitmişti Naz ile. Yatağın yanındaki sandalyeye oturdum ve gelmelerini beklemeye başladım. Çok geçmeden gelmişlerdi.
"Aa Ömer hoşgeldin." Aslı Naz'da destek alarak yatağına uzandı ve gülümsedi.
"Hoş buldum. Bakıyorum da yüzünde güller açıyor. Ayla'yı mı gördün?"
"Evet! Çok tatlı Ömer. Bir görsen var ya! Bir de kucağıma alabilseydim."
"2 ay kaldı zaten kanka. Kavuşursun yakında kızına. Neyse ben gidiyorum Arda çağırıyor."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz." Naz bana imalı bir şekilde göz kırptı ve odadan çıktı.
"Aslı şimdi canını sıkmak istemiyorum ama. Sizin boşanma işi..."
"En yakın zamanda boşanacağım. Ama daha ortalarda yok."
"Merak etme ben o işi hallederim. Sorar soruşturur öğrenirim."
"Tamam ama lütfen hemen hallet Ömer yoksa ben kafayı yiyeceğim."
"Tamam merak etme."
"Hele bi elime geçsin. Sürüm sürüm süründürmezsem en adi şerefsizim!"
"Aslı, seni aldatırken çekilmiş başka fotoğraflar ve vidolar da varmış. Onları bir dosyada toplayıp hakime vermemiz gerekiyor. O yüzden bu süreç biraz daha uzayabilir."
"Ben sadece boşanalım istiyorum ne kadar uzarsa uzasın."
"Ayla'nın velayetini sana vereceklerdir Aslı. Çünkü yeni doğan bir bebeğin anne sütüne ihtiyacı var."
"Doğru."
"Ama Erdem de ilerleyen yıllarda Ayla'yı isteyecektir, şartlar koyacaktır bu yüzden de çekişmeli dava olabilir ve süreç uzadıkça uzar."
"Sen nereden biliyorsun oğlum bunları?"
"Biraz araştırmış olabilirim."
"Neden?"
Güzel yüzüne bakıp gülümsedim
"Senin için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölürüm Hasretinle
MizahSen beni sevmesen de olur ama benden hiç gitme olur mu? Çünkü "Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki, ölürüm hasretinle."