Çek Cadısı

882 43 18
                                    

Birbirimize bağlanmış bir şekilde sarılıyorduk. Birbirimizi günlerdir görmemiştik. Bu yüzden ikimizde dayanamayıp birbirimize sarılmıştık. Başlangıçta her şey güzeldi ama sonrasında üzerimizde bizi izleyen gözleri hissettim. Bu kötüye işareti. Sanki etrafımızdaki kötü enerjiye karşı birbirimize sarılarak birleştirdiğimiz sevgimizle savaşıyorduk.

Sarılmayı bıraktığımızda Ogeday'ın yanına geçtim ve Acun Bey'in konuşmasını dinledim. Oyunu anlatıyordu. İlk oynayacağım oyun olduğu için dikkatlice dinlemiştim. Sonunda takımlara seçmeler için izin verdiğinde takımca büyük bir çember oluşturduk ve herkes fikrini söylemeye başladı.

Çember büyüktü ve her kafadan bir ses çıkıyordu. Burda herkes bilirkişi diye düşündüm ve içimden güldüm. '' Herkes çok uzman öyle değil mi? '' kulağıma fısıldanan komik ve tatlı şeyle dışımdan gülmeye başladım. Sesimin fazla çıkmamasına dikkat ediyordum. Ogeday kolunu omzuma attığında yeniden fısıldayarak '' Gözlerinle gül " dedi ve gözlerini kıstı. Çok tatlı görünüyordu. Ben de ona karşılık verdim ve gözlerimi kısmaya başladım.

Gözlerimiz Acun Bey'in sürenin dolduğunu ve eşleşmeleri yapmamız gerektiğini söylediğinde ayrılmak zorunda kaldı. Çember dağıldı ve tekrardan sıra halinde dizildik.

Seçmeler yapıldığında Nagihan ile eşleşmiştim. İlk oyunum olduğu için garanti olsun diye beni seçmişlerdi. Benchlerinden bu sesleri duymuştum. Duyduğumda yüzüm asılmıştı. Kendimi bir anlığına güçsüz hissetmiştim. Yüzümün düştüğünü gören Ogeday hemen yanıma gelmişti. Elini koluma koydu ve '' Noldu bebeğim? '' dedi. Onun ağzından dökülen her kelime ve söz beni kendime getiriyordu. Sesi okyanus dalgalarından, rüzgarın sesinden, ağaçların yapraklarının hışırtısından daha huzur vericiydi. Gülümseyerek Ogeday'a baktım. O da bana aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdi ve kulağıma fısıldayarak'' Ne kadar güçlü olduğunu göster onlara '' dedi.

İlk oyuna ben çıkıyordum. Alkışlarla ve tezahüratlarla birlikte başlangıç alanına gelmiştim. Nagihan'a saygıdan elimi uzattığımda gözünü parkurdan çevirmedi ve bana karşılık vermedi. Umursamadım ve başlangıç düdüğünün çalınmasını bekledim. Ve sonunda beklediğim an gelmişti. Düdük çalmıştı.

Atışlara geldiğimde Nagihan'dan az farkla öndeydim. Nefesimi kontrol ettim ve atış yapmam gereken toplardan ilkini elime aldım. Topu attığımda isabet etmişti ve hemen ikinci topu da elime aldım. Bu sırada Nagihan'da atış yerine gelmişti. Onun atış yapmasına izin vermemiştim. İkinci topuda isabet ettirip oyunu kazanmıştım.

Benche yorgun ve ağır adımlarla yürürken herkes bana doğru koşuyordu. İlk sayımı kazanmam hem beni hem de takım arkadaşlarımı mutlu etmişti. Daha doğrusu takıma sayı kazandırdığım için mutlu olmuşlardı.

Berkan '' Enerjilerim sayesinde kazandın kızım '' dediğinde ona gülümseyerek karşılık verdim. Havada gördüğüm ellere çak yaparak Benche doğru ilerlemeye başladım.

Ogeday kalabalıktan uzakta benchte tek başına ayakta duruyordu. Beni beklediğini anladım ve ona doğru koştum. Sarıldığımızda '' Kazanacağını biliyordum " demişti ve kimsenin fark etmeyeceği bir şekilde örgümü öpmüştü.

Ayaktakiler benche gelmeye başladığında ayrıldık ve oturma yerine oturdum. Arasıra Ogeday'ı izleyerek ikinci seçmelerin başlamasını bekledim.

İkinci seçmeler geldiğinde Elif'le eşleşmiştim ve kazanmıştım. İlk günümde 2/2 yapmıştım. Şimdilik çok iyi başlamıştım. Umarım bugün güzel bir şekilde biterdi.

Kadınlar turunu kazanmıştık ve şimdi sıra erkekler turundaydı. Seçmeler yapıldığında Ogeday, Atakan ile eşleşmişti. Ogeday'ın sırası gelene kadar benchte oturdum ve yarışan kişilere tezahürat yaptım. Ogeday oyuna çıkana kadar yanımda oturmaya devam etti. Birlikte basketbol maçı izlemeye gelen sevgililer gibiydik. Bunun bir gün gerçeğinin olmasını diledim.

Filmlerdeki Gibi Değil ~ Ognis Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin