ORTAYA KARIŞIK

BEN APTAL MIYIM ? ( şimdi ,topluca.. ''EVETTTTTT'' diyoruz)

Yine bir cumartesi günü . Ve yine etüt var. Ve yine eve erken gelip ananem gile gitmemiz gerek. Ve yine erken kalkmam gerek. Erken kalmakkkkkk !!!!ahh ben uyuyayım en iyisi.

Saat 8.00 ben yarım saatten beri yatağın içinde hop oraya, hop buraya dönüp duruyorum.

Pzrts günü matematik yazılım var bu bir. Bugünkü matematik dersini iyi dinlemem lazım bu iki. Evde çok çok çok iyi çalışmam lazım bu üç. Büyük ihtimalle ananemgile gideriz yani orda çalışmam gerecek ve bu benim için çok zorlu olacak (küçük yaşlardaki kuzen denilen yaratıklardan 6,7 tanesi orda olacakmış.) bu da dört. Şimdi bir inceleyelim. İlk üç şık birbirine bağlı ve sonu çalışmak ve dinlemek le biten sebepler. 4. sü ne gelince şaka bir yana teyzeler sayı olarak fazlalar ve hepsinin 1rer 2 şer çocukları var ananemgilde toplanınca curcuna oluyoruz. İyi, hoş, güzel hatta kuduruyoruz, ama çoğumuz büyük olmamıza rağmen arada küçük yaşta olanlar ve kendini küçük zannedenler olunca bazı eylemleri gerçekleştiremiyorsun işte. (ders çalışmak başta geliyor)

Doğa en küçüğümüz mesela, o 3yaşına yeni girdi , Melis teyzemden bi önceki teyzem Esin teyzemin ilk ve tek çocuğu olur kendisi. İlk başlarda sevdirmemişti kendini . kendimi harab etmiştim ,ne şebeklikler yapmıştım ,aklıma geldikçe kendimden tiksiniyorum. En son bu yaz ananemgilin sitesinde kamelyada oturuyorduk ben deniz kenarına doğru yürümeye başlayınca arkamdan -niyyy niyyy (ıyyy dermiş gibi) diye çağırmıştı. İlk başta üzerime alınmamıştım. Esin teyzem seni çağırıyor diyince koşup kucağıma almıştım. Deniz kenarına gidiyorum diye benle gelecekmiş olsun yine de pas vermişti sonuçta. Ogün kaynaşmıştık ve artık her beni gördüğünde dibimden ayrılmıyor. Yani Doğa olursa benim matematik çalışma hayallerim çöpe gider. .

Sonun da yataktan kalkabilmiştim.ortalama 1,5 saatim var dı bende kendime yiyecek bir şeyler hazırlamıştım. Yeme işini bitirince kitap okumaya başlamıştım.(kahraman tazeoğlu- kayıp yüzyılın prensesi) en son kaldığım yeri açıp okumaya başlamıştım =

Erkekte gizem vardır .Ve kadınlar o gizemi soruyla eritemediği sürece erkeğe bağlı kalırlar .gizem karanlığı yutan değil gösteren bir ışıktır... (boş yere adamın dibi demiyorum)

Yani kaan daki gizemi öğrenemediğim sürece bu iş sürecek anlamına geliyor..

Neşe neyini seviyorsun bunun ? diyince

-ben onun gizemli bakışlarını, ne düşündüğünü anlamaya çalışmayı, gülüşünü , kendi kendine bir şeyler düşünürken ki halini, şaşırmış bakışlarını , konuşurken ne diyor acaba diye düşünmeyi, onu takip etmeyi , onunla karşılaşmayı , onu merak etmeyi seviyorum. Ben onu kendimce her kalıba koymayı seviyorum yani ne çok kibar diyorum ne çok kaba diyorum iki şekilde de düşünüyorum onu.. acaba umursamaz mı yoksa detaycımı ? yine iki şekilde de düşünüyorum ,zor oluyor ama karakterini bilmediğim sürece böyle devam edecek, ben onu her haliyle seviyorum.

- ya git tanış bir şeyler yap.

- maalesef herkes senin gibi girişken değil onun ne düşüneceği ne tepki vereceği düşüncesi korkutuyor beni.

- sormaya korkuyorum ama ya seni sevmezse ya duygular karşılıklı değilse senin canını yakarsa ?

- bende bazen düşünüyorum aynı senin düşündüğün gibi, bazen muhalefet oluyorum keşke duygularını öğrensem diyorum.Sonra da diyorum ki eğer ben onun ne düşündüğünü bilseydim benim hakkındaki düşüncelerini onun kişiliğini bilseydim sence yaşadığım her şey çok sıkıcı olmaz mıydı emin ol şu anki yaşadığım şeylerin hiçbirini yaşayamazdım. Beni sevmezse diye bir korku beslemedim desem yalan olur.Ama bunu her seferinde kendime hatırlatıyorum.