2.

10K 418 69
                                    

Selam

Yorumlarınızı bekliyorum.

..........

O günden sonra düşüncelere boğulmuştum. Sanki bir okyanus gibiydi, şuan yüzeyde kendimi serbest bırakmış dalgalar beni nereye götürür ise oraya gitmeyi tercih ediyordum.

Birden içine dalsaydim bu derin ve ıssız olan okyanusun. Derinliği gittikçe artarak kendimi daha aşağılara doğru bıraksam ve nefessim vücudum için artık yeterli gelmedigi zaman  boğularak can vermeyi an ve an yaşasaydım. İşkence gibiydi.

"Yürüsene amına koyduğum" diye çekildiğimde yanımdaki arkadaşıma döndü bakışlarım. Daha kibar davranamaz mıydı diye geçirdim içimden.

Bedenimin bu kadar halsiz olmasına küfür edeeek yürümeye devam ettim . Sanki bir ton ağırlığı omuzlarıma koymuşlardı. Bedenimde miydi bu ağırlık yoksa ruhumda mı diyerek düşündüm. Ruhumdaydı

"Kaç gündür niye böylesin tipe bak gözlerinin altı mosmor " diyerek beni süzerek yürüyen arkadaşıma bir şey demeden yanında yavaşça yürümeyi seçtim.
Çoğunlukla onun yanında sessiz kalıyordum  çünkü bir sürü açıklama yapmaya değmezdi. Anlatınca sorular sormaya devam ediyordu çünkü.

Aklımda günlerdir dolaşan sorular , düşünceler beni o kadar bitik bir duruma sokmuştu ki bu durum uyku düzenimi bozmuştu . İki gündür bir kaç saatlik uyku ile duruyordum ayakta. Sadece uyku düzenimi değil hayatımın düzenini de bozmuştu.

Atalay elindeki sigarasını dudaklarına götürüp derin bir duman çekti içine. Sigarayı ağzından uzaklaştırdığında dudaklarından süzülen dumanlarla bana bakıp anında durmuştu yerinde bana doğru döndü bir anda daha ne olduğunu anlamadan bende durmuştum

"Ne oldu neden durduk?" Diye sorduğumda onu bekledim cevaplaması için ama o bir anda hırsla yaklaşıp saçımdan tutarak kafamı kaldırdı acıyla yüzüne bakıyordum. Ne yaptığını anlayarak sadece dişlerimi sıktım.

"İçiyor musun lan yoksa sen " diyerek gözlerime bakarken parmağı ile gözümün altındaki deri aşağı çekerek gözlerimin içindeki damarlara baktı .Emin olmak için diğer gözüme de aynısını yaparken benim bu durumdan ne kadar rahatsız olabileceğimi anlamıyordu aptal.

Telefonum cebimde titrerken art arda gelen mesajlardan dolayı kimin bu kadar yazdığını merak etmiştim. Atalayı itip kendimden uzaklaştırdım."Ne alaka amk uzak dur " diyerek önüme döndüm küçüklükten beri temasları sevmezdim.

Telefonu cebimden çıkarıp ekrana baktım. Bu sırada Atalay hâlâ ikna olmuş gibi değildi. "Bak oğlum doğru söyle içmiyorsun değil mi ?" Diye merakla sorduğunda ters bir şekilde yüzüne baktım. Şuan yüzünün tam ortasına bir tane yumruk patlatmak istiyordum . Bir şey demeden yürümeye devam ettim. Bana doğru yaklaşarak yürüyen Atalayı takmıyordum , bu kadar uzatacak bir durum yoktu aslında . Acaba görünüşüm gerçekten iğrenç bir durumda mıydı.

Tekrardan mesaj geldiğinde tüm odak noktam telefonum olmuştu. Gelen mesajları tek tek okuduğumda kaşlarım çatıldı.

Bilinmeyen numara : Neden sana dokunuyor ?

Bilinmeyen numara: Kimseyle temas etmeyi sevmediğini düşünüyordum.

Bilinmeyen numara: Ona ellerini üstünden çekmesini söyle.

Kafamı telefondan kaldırıp geçen akşamki gibi etrafıma baktım. Psikopat gibi takip eden bu adam kesinlikle beni çok yakından tanıyordu. Karşıda bir arabanın köşesine yaslanmış elindeki sigarayı içerken bakışları yanımda duran Atalay'ın üstündeydi.

Şuan sanki artık diken üstünde yürüyordum canım acısa da durmamıştın. Yanımdaki Atalay'a baktım , hiçbir şeyden haberi olmayan zavallı Atalay. Asıl zavallı o mu yoksa ben miydim tartışılır.

Karan : Bak bu olay gittikçe garipleşmeye başladı. Eğer oyun oynuyorsan hiç komik değil. KORKUTUCU.

Hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyordum ve nasıl davranacağım ne tür tepkiler vereceğimi bilmeyerek hareket ediyordum. Olaylar ise gittikçe daha da artıyordu.

Tekrar karşıya baktığımda dudakları kıvrılmış bir şekilde yazdığım mesajı okuyordu. Sanki yeni flörtü olmuş kızlar gibiydi.

Atalay beni takmayarak sevgilisi ile konuşurken. Bu yaşadığım olayı ögrenmesin diye biraz yanlarından uzaklaşmıştım. Öğrense bile bir bok yapmayacağına adım kadar emindim. Sadece saçma sapan sorular soruyordu.

Bilinmeyen numara:  Sana korkma demek isterdim ama korkmalısın.

Bilinmeyen numara: Sonuçta her saniye izlenmek kimin hoşuna gider :)

Okuduğum mesajlar ile ne cevap vereceğimi bilmiyordum neden böyle bir olaya maruz kalıyordum kime ne zararım vardı benim .

Aramızda mesafe olan arkadaşıma bakarak yanına ilerledim. "Benim biraz işim var sonra konuşuruz" diyerek daha çocuğun ne cevap vereceğini beklemeden önüme döndüm.

Arabanın oradaki adam artık yok olmuştu
Nasıl bir anda başarabiliyordu bunu.
Eve gitmek istiyordum bu yüzden koşarak uzaklaştım oradan , kalbim beni zorlarken hava kararmıştı.

Ne diye yürümeyi seçmiştim ki otobüse binseydim şuan evde yatıyor olacaktım.
Evime yaklaştığımda tekrardan bedenimi saran izlenilmişlik hissi ile etrafıma baktım kimse yoktu.

Evin önünde durup cebimdeki anahtarı çıkardım arkamdan gelen çıtırtı sessiyle kalbimin sesini duyuyordum. Kuruyan dudaklarımı yalayıp titreyen elimle anahtarı deliğe sokmaya çalışıyordum .

Arkamda beni izlediğini biliyordum. Telefonumun bildirim sesi ile yerimden sıçrarken kalp krizi geçirmeme az kalmıştı. Telefonu elime aldığımda gelen mesajı okudum .

Bilinmeyen numara: Sakin ol  seni öldürmeyeceğim.

Derin bir nefes aldım. Gerçekten bu mesajın beni rahatlatacağını düşünerek mi attı bu aptal adam . Kafesin içinde kurtlarla dolu bir odaya atılmak gibi bir şeydi lan bu. Kafesin beni koruyacağını falan da düşünüyordur kesin.

Karan: Rahatsız oluyorum, lütfen artık  hayatımdan çıkar mısın.

Attığım mesaj ile direkt kapıyı açtığım gibi içeri girip sert ve çevik bir şekilde kapıyı kapatmıştım. Bacaklarım titrerken kapıyı tüm kilitleri ile kitleyip yere çöktüm.

Sakinleşmeye ihtiyacım vardı. Tek yaşamam bu durumu daha da zora sokuyordu. Ölüp gitsem kim anlardı ki .

Yerden kalkıp pencereleri de teker teker örtmüştüm , pencerelerin önündeki demirler azda olsa koruyordu. Işıkları açmadan perdenin arkasından karşıdaki kaldırımda durup evimi izleyen adama baktım.

Bilinmeyen numara:  Beni izlediğini biliyorum.

Tek yaşamak seni korkutmuyor mu ?

Bilinmeyen numara :Anne ve babanın ölümünden sonra

Bilinmeyen numara:  19 yaşında birine göre çok yük taşıyor olmalısın.

Yazdığı hiç bir mesaja karşılık vermeden sadece okudum. Bu adam benim her şeyimi biliyordu. En önemli soru olarak beni bu kadar bilen kişi kimdi

.......

Selam yorumlarınızı bekliyorum .

Karşıdaki Adam | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin