Arkadaşlar medya iste anladınız siz malum kişi
Hayır tabiki RTE değil. Aker böyle düşünün
Cüsseli
.....
Dünden sonra ne kendisi evden çıkmıştı ne de beni çıkartmıştı , kaç kez ona Atalay'ın yanına gideceğim diye söylesem de baskın anneler gibi her defasında 'o buraya gelsin ,gelir zaten diye ' kısa cevap veriyordu.Şimdi ise Müge Anlı izliyordu karşımda.
Yanında durdukça sinir krizi geçiriyordum ona olan bu sinir kat sayım artıyordu ve gözlerimin önüne kafasını defalarca yere vurup beyninin pekmezini akıtana kadar devam edeceğim bir görüntü sunuyordu.
" Doğru söyle beni öldürmek istiyorsun değil mi ?" Diye sırıtarak yüzüme baktığında yumruğumu sıktım. Sahte bir tebessüm ile bir şey demeden yerimden kalkıp kapıya ilerledim. "Nereye yavrum ?" Arkamdan seslensede hiç cevap vermedim. Bir şekilde güvenini sağlamış kilitlediği kapıyı açtırmıştım.
Tam kapıyı açtığımda arkamdan sertçe kapatmıştı. Arkamı döndüğümde kollarının arasında kalmıştım. " Gidebilirsin demedim ben sana , otur oturduğun yerde asabımı bozma" diyerek sinirli bir şekilde yüzüme baktı. Artık suyun son damlası taşımıştı beynimde
" Sanane lan , ne yaparsam yaparım kimsin sen bana emir veriyorsun" yüzüne doğru sinirle konuştuğumda. Bu sefer tepki vermeden o durmuştu . Göğsünden sertçe ittirerek kapıyı açıp çıktım evden.
Ruh hastası piç.
Atalay'ın kapısını çalıp bekledim. Merak ediyordum onu. Kapı yavaşça açıldığında Atalay uykulu bir şekilde gözlerime baktı. " Günaydın" tebessüm ederek içeri girdim. Uykulu sesiyle "Günaydın" deyip kapıyı kapatmıştı.
" Kahvaltı yaptın mı bir şeyler hazırlayacağım " mutfağa girdiğimde bir bardak su içip çay koymuştum. Dolabı açtığımda içinde çok az kahvaltılık vardı.
"Açım " diyerek yanıma gelmişti.
"Nasıl oldun "diyerek sorduğumda omuz sirkeledi. "Bilmiyorum iyiyim sanırsam sarhoş olmuş gibiyim harbi dün ne oldu." Beklediğim soru gelmişti. " Dün pek bir şey olmadı aslında neyse ben markete gideceğim bir kaç bir şey almaya sen çaya bak bir şey istiyor musun?"
Başını olumsuzca sallamıştı. Onu geçiştirmeye çalışmıyordum ,sadece benim yüzümden ona bir şey olsun istemezdim.
Cüzdanını alıp içinden kredi kartını aldım.
" Ben sonra sana para atarım " diyerek evden çıktım. Markete gittiğimde ne eksik ise birer birer almıştım. Çünkü bu salak evin ihtiyaçlarını pek düşünmüyordu.
Parasını ödeyip biraz fazla olan poşetlere baktım. Hepsini elime alırken ağırlığı kollarımı açıtıyordu. Bu yüzden iki de bir yere koyup devam ediyordum.
" Yardım ister misiniz?" Tanımadığım bir ses geldiğimde yanımda duran adama baktım.
"Zahmet olmasın size " diyerek azıcık nazlansamda adam gülümseyip elimdeki poşetlerin birazını almıştı.
" Çok teşekkür ederim" diyerek samimi bir şekilde gülümsedim. " Ne demek canım " binanın önüne geldiğimizde adama döndüm ." Bundan sonrasını ben hallederim teşekkür ederim tekrardan " adam omzuma dokunup iki kez vurmuştu. " Rica ederim " diyerek yanımdan ayrıldığında omzuna temas eden eli ile rahatsız hissetmiştim kendimi.
Bir şekilde poşetleri alıp kapının girişine koyduğumda zili çalmıştım. Atalay'ın yüzünü beklerken Aker' i görmem ile kaşlarımı çattım.
" Kuyruğum gibisin" diyerek elimdeki poşetlerle içeri girdim. Mutfağa gittiğimde poşetleri koyup Atalay'a baktım .
"Alması benden yerleştirmesi senden "diyerek içinden bir kaç kahvaltılığı masaya koydum.
" Tamam gülüm teşekkür ederim " diyerek poşetin içindekileri birer birer yerleştirdi
Salona girip koltuğa otururken Aker'in yanıma oturması ile bakışlarım ona döndü.
"Beraber geldiğiniz adam kimdi " derin nefes aldım. Yok ben bunun anasını.
"Sevgilim Aker ne yapcan" diye yüzüne baktım. Yüzüme ciddi bir şekilde bakıyordu. " Düzgün cevap ver kimdi" diyerek tekrar sorduğunda
" Aker seni boğarım , bak gerçekten kafa göz giririm dayak yesem bile " diye söylediğimde gülmüştü. " Beni bu kadar sevdiğini bilseydim önceden gelirdim yavrum "
"Hasta mısın lan sen nesin ne boksun bilmiyorum düşmüyorsun peşimden." Diye üstüne atıldığımda ellerimi tutmuştu. Ne kadar kurtarmaya çalışsamda izin vermiyordu. Çocuk gibi kavga etmeye çalışıyordum. "Bırak lan elimi " elimi kurtardığımda ikimizde yere düşmüştük. O yere ben üstüne. Defalarca vursamda işlemiyordu o ise engellemeye çalışıyordu.
"Ne oluyor burada" Atalay'ın sessiyle ikimiz de ona bakınca anın saçma oluşuyla cevap vermemiştim. Atalay ise şuan olduğumuz pozisyonu anlamaya çalışıyordu. Aker yerde ben onun kucağında yumruğum havadaydı.
Kolumu yavaşça indirip Aker'e baktım. Sırıtarak bana bakıyordu. " Bir şey olduğu yok sadece şey oluyor " Atalay anlamazca yüzüme baktı. "Ne oluyor ?" Diyerek tekrar yenilemişti sorusunu.
" Sevgilim ile oyun oynuyoruz "Atalay Aker cevap verdiğinde şaşkınca ona döndüm.
"Sevgilim mi ?"
"Sevgilim mi?" Diye aynı anda soru sorduğumuzda hâlen onun kucağından inmemiştim. " He Karan benim sevgilim " diyerek beni üstünden kaldırıp yere koymuştu.
" Ne diyorsun lan sen " diye fısıldadığımda
Göz kırptı. Senin o gözünü sikcem ben.
