Helloo
......
Bu genç adam ise Karan'ı görmeden önce bir ölüm gibiydi. Karan ise onun için yaşam olmuş durumdaydı. Yaşam olan biri onu öldürecek duruma gelene kadar.
Genç adam yavaşca sandalyeyi kendisine boş boş bakan adamın önüne koydu. İkisi de ölüm sessizliğini andıran bir odada tek başına birbirlerinin gözlerine baktı. Ne için burada duruyordu ki ikisi de . Oysa o Karan'ın etrafında olmayı tercih ederdi
Genç adamın aklına Karan gelsede şuan işine odaklanmalıydı. Yoksa onu her saniye görmek isteyen bedeni delirecek duruma geliyordu.
"Seninle bir oyun oynayalım eğer sen kazanırsan güzel bir yerin olur ama eğer ben kazanırsam seni parçalara ayırıp yakarım." Dedi ciddi bir sesle. Adam bir şey demeden sadece gözlerine bakıyordu.
"Gözünü ilk kırpan kaybeder. " Diyerek gülümsedi cebinden çıkardığı bıçağını elinde tutarken ikisi de yarış halinde gibiydiler.
Bu genç adam hâlâ bu halde iken aklında Karan'ı çıkaramıyor gibiydi. Kendine gelerek iyice karşısındaki adama baktı gözlerini ayırmadan.
"Bir çocuk var çok güzel nefesim kesiliyor onu görünce aklımı kaybediyorum" dedi sessiz ortamı bozarken.
"Ve ben ona kıyamaz iken sen nasıl ona vurabilirsin" dedi yalancı bir sinirle yükselerek. Adam sadece ona boş bakışlarla bir şey demeden izliyordu.
Genç adamın bir müddet sonra gözleri sızladığı için yaşarmıştı. Ve kırparak üzgün bir şekilde karşısındaki adama baktı.
"Sen kazandın ! " diyerek ayağa kalktı sinirle bıçağı cebine koymuştu , karşısında duran ölü bedene yaklaşıp tutarak yere yatırdı.
"Her defasında nasıl kaybediyorum anlamıyorum" diyerek beyaz çarşafı getirerek üstüne doğru itti.
"Tamam artık kapatabilirsin gözlerini sen kazandın " diyerek eliyle adamın gözlerine baskı yapıp kapanmasını sağlamıştı.
Beyaz çarşafı adama sararken onu buradan çıkarıp güzel bir yer bulması gerekiyordu . Sonuçta oyunu kaybetmişti. Hızlı bir şekilde onu arabaya götürüp bagaja koyarak ana yoldan gitmeyerek dağ yolunu seçmişti.
Arabanın sallanması ile arkadaki beden ikide bir sanki vuruyormuş gibi ses çıkarıyordu. Gözüne güzel gelen bir gol kenarını görünce arabayı anında durdurarak etrafa baktı.
Arabadan çıkardığı kazma ve kürek ile göle bakan bir yeri tercih ederken diğer yandan acaba kıble yönü ne tarafta diye düşündü. Ama yakında hiç bir yer bunun nerede olduğunu gösteren bir kanıt olmadığı için boş vererek hızlı bir şekilde kazmaya başladı.
Hemen bitsinde Karan'ın yanına gitmeyi düşünüyordu. Yeteri kadar derin bir çukur kazınca hemen çıkarak arabanın bagajını açtı.
Ölü bedeni ne kadar dikkatli çıkarmak istesede kafasını bagaj kapağına sertçe vurup yere düşürmüştü.
"Şşh tamam bir şeyin yok iyisin sadece kafanı vurdun abartma bu kadar " diyerek tekrardan cesedi kaldırıp çukura doğru sürüklemişti.
"Bak senin için göl kenarı seçtim beğendin mi?" Diyerek göle doğru dönmüştü. "Tabi beğenirsin böyle manzara nerede var "
Adamı çukurun içine yerleştirdiğinde getirdiği tahtalar ile üstünü örtüp toprağı üstüne attı . Uzun süren bir aradan sonra derin bir nefes alıp bütün malzemeleri arabasına koyarak geri gömdüğü yere geldi.
Toprağın tümsek yerine çıkıp biraz ayağını yere sertçe vurduktan sonra arabasına binerek ayrıldı oradan.
Direk bildiği yoldan Karan'ın evine sürerken onu bir an önce görmek istiyordu.
........
Yorumlarınızı bekliyorum.
