17

488 54 9
                                    

Jaehyun göğsünde uyuyan Jeno'yu son kez kontrol ettikten sonra koltuğa doğru eğilmiş, yavaşça bırakmıştı çocuğunu. Doğrulup üzerine ince bir çarşaf sermiş, saçlarını sevip Jungkook'a dönmüştü.

"Ne zaman döneceğimi bilmiyorum, sorun olur mu?" Jungkook kafasını iki yana salladı.

"Taehyung gitse bile ben burada kalırım."

"Sağ ol dostum, ben çıkıyorum." Jungkook kafa salladı, Jaehyun mesaj attığı gibi çıkmışlardı ve Jeno'yu üçü birlikte sakinleştirmişlerdi.

Jaehyun evden çıktıktan sonra arabasına binmiş ve Jeno'nun ağlamalarıyla geldiği yolu sessizlik içinde dönüyordu, kendisini çok eksik hissetmişti o an.

Taeyong'un zilini tek başına çalıp, içeri geçerken Taeyong onu mırıldanarak uyarıyordu.

"Jaehyun çocuğun psikolojisi pek iyi değil, lütfen onun yanında kızıp bu konu hakkında konuşma. Jeno ile aynı yaşta ve bu yaşananlar ona çok zararlı."

Jaehyun ona döndüğünde zaten ağlamak üzere olduğunu fark etti, ardından sessizce salona ilerledi.

"Nerede o?"

"Mutfakta...yemek yiyor." Jaehyun salondaki kanepeye yavaşça oturdu, Taeyong'un karşısındaki tekli koltuğa oturmasını bekliyordu ama Taeyong onu şaşırtarak yanında, hatta dibine oturdu.

Çocuğun duymasından bu kadar korkuyordu demek ki.

"Bana yaşananları detaylıca anlat." Taeyong yutkundu, uzun bir süre bekleyişin ardından başladı.

"Jaemin iki yaşında büyükannesinin yanına gönderilmiş, yani buraya. Büyükannesi vefat edeli 6 hafta oluyor. Annesi babası dışında biriyle evli, hiç kimse istemiyor onu. Babası ile konuştum ben de." Jaehyun onu pür dikkat dinlerken Taeyong sürekli ellerine bakıyordu, göz göze geldiklerinde Taeyong gözlerini hemen eline geri çevirdi.

"Devam et."

"Şey... bana öyle bakmasan...?" Jaehyun kafasını çevirdi.

"Babası onu yetimhaneye bıraktı, ardından o gün ben gidip başvurdum onu almak için. Ama tek kişi çocuk sahiplenmeye izin verilmiyor, ben de yakında evleneceğimizi, çok uzun süredir sevgili olduğumuzu, yıllardır beraber yaşadığımızı falan söyledim. Senin çalıştığın için gelemediğini, ancak kağıtları imzalayacağını söyledim."

"Ama evde kendin imzaladın." Taeyong kafa salladı.

"Taeyong Doyoung ve Taeil niye çocuk sahillenemediler?!" Taeyong tırnaklarını ağzına götürünce Jaehyun onun elini tutarak engelledi.

"Çünkü evlenmeyi düşünmüyorlardı." Jaehyun onun verdiği cevapla sinirden sırıttı.

"Peki biz ne zaman evlenmeyi düşünüyoruz canım sevgilim?!" Taeyong yıllardır duymadığı hitap şekliyle yavru köpek gözlerini Jaehyun'a gösterdi.

"Jaehyun lütfen."

"Çocuğu senden alacaklar Taeyong."

"Jaehyun lütfen, sadece kağıt üzerinde anlaşmalı bir evlilik yaparız, lütfen yalvarırım! Jaemin daha yeni iyileşmeye başlıyor!"

"Saçmalama Taeyong, o çocuğa bir şey olursa ikimizi de yakarsın. Hem Jeno istemiyor, ne kadar sinirlendi görmedin mi?!

"Haberinin olmasına gerek yok."

"Taeyong!" Taeyong gözlerini yumdu.

O alamayacağını öğrendiğinde pes etmeyi düşünmüştü ancak Ten Jaehyun'un onunla resmi bir evlilik yapacağını ve bu sayede dördünün de aynı evde yaşayabileceğini söyleyip ikna etmişti onu.

Ama şimdi Jaehyun'un karşısında çok kötü hissediyordu.

"Jaehyun Jaemin'e hiçbir şey olmayacak, hem Jeno da zaman geçtikçe alışır, lütfen. Yalvarıyorum sana!" Taeyong yerinden kalkıp Jaehyun'un ayağına kapanırken Jaehyun gücünü kullanarak onu kaldırdı, bu Taeyong'un biraz canını acıtsa dahi umursamadı.

"Tanısan seversin, çok tatlı, sakin bir çocuk!" Jaehyun onu oturttu.

"Bunu Doyoung ile uzun uzun konuşacağım Taeyong, ama ümitlenmeni istemem!" Taeyong Jaehyun'un elini tuttu, teşekkür ederken yavaşça mutfak kapısı aralandı.

İkili de oraya dönerken Jaehyun yavaşça onun elini sıktı.

Taeyong Jaemin'e ilerlerken boğazını temizlemişti.

"Yedin mi?" çocuk kafa sallayınca Taeyong gülümsedi.

"Doydun mu?"

"Evet... tabağımı da kaldırdım." Taeyong çocuğun fısıldamasına gülümseyip onu içeri çekiştirdi.

"Bak bu Jaehyun, Jeno'nun babası." çocuk Jaehyun'un karşısında eğilince Jaehyun da hafifçe eğilmiş, ardından çocuk televizyonun karşısına yavaşça oturup Taeyong'un açık bıraktığı çizgifilm kanalını izlemeye başladı.

"Jeno'nun kıskançlığı hakkında ne yapacaksın?" Taeyong elleriyle oynamaya başladı.

"Bilmiyorum, belki zaman geçtikçe sever?"

"Taeyong Jeno ağlayarak uyuyakaldı, oğlunun ne kadar sinirli olduğunun farkında mısın? 'Annem bana değil başka bir çocuğa bakıyor' diyor!"

Taeyong'un gözlerinden birkaç yaş akarken Jaehyun derin bir nefes aldı.

"Onun gönlünü alman lazım ama kolay olmayacak." Taeyong kafa salladı.

"Ben gidiyorum, sana sonra haber veririm."

"Biraz daha kalsan...?" Jaehyun Taeyong ile bakıştıktan sonra ayağa kalktı, ardından kendisini uğurlamak için kalkan adama sarıldı hafifçe.

"Ağlama, çocukların yanında ağlanmaz." Taeyong ise Jaehyun'u çok şaşırtacak şekilde sıkıca kollarını boynuna sardı.

Jaehyun eve geldiğinde Johnny ve Minhyuk da evdeydi, Jungkook ne yapacağını bilememiş ve ikiliyi aramıştı Jeno uyurken.

Bu yüzden Jaehyun yol boyunca Johnny'e hesap vermek zorunda kalmıştı, ona Doyoung'u arayacağını söylemiş ancak Johnny aramasını engellemişti avukat gibi davranarak.

"Kağıt üzerinde bir evlilik daha iyi olur, ikinizin de sevgilisi yok, hem Jeno annesiyle daha çok zaman geçirebilir. Anlamıyorsun Jaehyun, bir çocuk öyle laflar etmemeli, demek ki Jeno her şeyin farkında ama bunu seninle doldurmaya çalışıyor. Taeyong'dan soğumaması için zaman geçirmeleri şart, ama siz ayrı oldukça bu imkansız."

"Johnny Tanrı aşkına eve yeni geldim, bırak da biraz nefes alayım."

"Olmaz, Jeno seni istiyor. Hem bak ne diyeceğim, bunu Doyoung'a sorma, Jeno'ya sor."

"Ne?!"

"Madem Taeyong da bir evlilik yapmak istiyor, sen de aldığın darbeden dolayı bir süre sevgili yapmazsın. Hem çocuklar yakınlaşır hem sizinle hem birbirleriyle, hem de cinsel isteğini karşılarsınız."

"Evet, değil mi? Taeyong işten geldiğinde de 'hoşgeldin güzel karıcığım!' diye karşılarım."

Johnny ciddiyetle yanıtladı.

"Bence çok güzel olur." Jaehyun göz devirdi, Jeno koltuğun tepesinde babasını izliyordu, Minhyuk ise elindeki tabaktan ona yemek yedirmek istiyordu.

"Babacığım!"

"Yakışıklı oğlum benim, nasılsın?" Jeno onu sorusunu duymazlıktan geldi.

"Annemle evlenecek misiniz?" Jaehyun onun gözlerindeki parıltılara baktı.

"Evlenelim mi?" Jeno dudağını büzdü.

"O çocuk da bizimle olacak mı?"

"Bu önemli değil bebeğim, önemli olan, annenle evlenmemi istiyor musun? Beraber aynı evde yaşamayı."

Jeno dudağını büzdü, ardından babasına döndü.

"İstiyorum babacığım, yarın evlenebilir misiniz?"

Just A Night For Pregnancy -JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin