30

398 44 2
                                    

Jaemin mutfağa girerken, Taeyong'un Jeno'ya sarıldığını gördü, göz devirdi ve masaya oturdu.

İki haftadır ağlıyordu.

"Yine mi aşk saatleri?" Taeyong gülümsedi.

"Hayır, mutluluk gösterisi. Bugün iletişim sağladık, Jaehyun Johnny'i arayıp, döneceğini söylemiş. Sakinleşmiş."

Jeno gülümseyerek kafa salladı ve Taeyong'dan ayrılıp, Jaemin'e yaklaştı.

O yanağına öpücük konduracakken Jaemin onun bir şey diyeceğini sanmış, yanlışlıkla dudakları buluşunca şoka girmişlerdi. Neyse ki Taeyong bunu görmemişti.

"Jeno için mi geliyor?"

"Hem Jeno için, hem de Ten ve benim söylemem gereken şeyler var. Bugün bir parti düzenlemeyi düşünüyoruz, eğlence için." Jaemin yanakları kızarmışken kafa salladı.

"Tamam, yardım ederim anneciğim." Jeno da onun yanına oturdu. Biraz şaşkındı, konuyu değiştirmeye çalıştı.

"Babam gelecek, hatta uçağa binmiş olması gerekiyor, değil mi anne?!"

"Evet hayatım, şimdi kahvaltılarınızı edin. İşimiz çok." Jaemin çubuklarını eline alırken, Jeno'nun öpücüğü dert etmemesine rahatladı, o bunu büyük, mükemmel bir şey olarak görüyordu utansa da.

Jaemin Taeyong'un elindekine baktı.

"Ne yapıyorsun?" Taeyong ise elindeki taşı saklamaya çalıştı, bunu gerildiğinde yapıyordu, taşı alıyor ve hissetiği kötü enerjiyi, ona devrettiğini söylüyordu.

"Hi-hiç, hadi yiyin. Sizin için güzelce hazırladım. Ben de Ten'i arayacağım." Taeyong mutfaktan çıkınca, Jeno Jaemin'e döndü.

"Özür dilerim öpücük için, istemsiz oldu."

"Ben özür dilerim, bir şey diyeceksin sanmıştım." Jeno kıkırdadı.

"Tatlıydı, bunu da yapmadık demeyiz." Jaemin daha da kızardı.

"Annem niye bu kadar heyecanlı?" Jaemin sorunca, Jeno omuz silkti.

"Belki Yuta ile o gün ayrıldığını, onu seçtiğini söyleyecektir. Ben de babamdan özür dileyeceğim, yine eskisi gibi oluruz, değil mi?" Jaemin kafa salladı.

"Heyecanlıyım, babamı çok özledim!" Jeno hızla tabağını bitirdi ve Jaemin'e arkadan sarılıp, gülümsedi.

"İyi ki yanımdasın Nana." Jaemin gülümsedi.

"Sen de, bebeğim."

Taehyung atıştırmalıkları falan almış, Ten evi süslemiş, Johnny ise Jaehyun'u almak için havaalanına gitmişti.

"Heyecandan öleceğim!" Ten gözlerini devirdi.

"Öyle bir şey olmayacak Taeyong."

"Jeno'nun ağlayacağına eminim."

"Ya!" Jaehyun eve girerken biri konfeti patlatmış, diğerleri alkışlamıştı. Jeno koşarak babasına sarıldı, Jaehyun da ona sarılmak için bir iki adım atmıştı zaten.

"Bebeğim!"

"Babacığım!" Jeno onun kokusunu içine çekerken, Taeyong da onlara yanaştı ve Jaehyun'a hafifçe sarıldı. Jaehyun ona da karşılık verdi, haberleri arkadaşlarından almış olmalıydı.

"Özür dilerim sana o lafları söylediğim için, yemin ederim hiçbiri gerçek düşüncem değildi!" Jaehyun Jeno'ya gülümsedi, ancak başka bir şey demedi.

Jeno babasına sarılmaya devam ederken ve bir yanında Taeyong varken, Jaehyun Jaemin'e bakarak gülümsedi. Jaemin ise yaklaşıp ona sarıldı.

Herkes sessizce onları bekliyordu.

"Bana hala kızgın mısın? Affettin mi beni babacığım?" Jaehyun kafa salladı.

"Sorun yok oğlum, rahatla lütfen." En sonda ayrıldıklarında salona geçebilmişlerdi. Bu sefer Ten ayağa kalktı.

"Gençler herkesin bir dakika buraya bakmasını istiyorum, biz buraya Jaehyun'un gelişini kutlamaya geldik ancak bir kutlayacağımız, sürprizli bir şey daha var!" Jaehyun'un arkadaşları şaşkınlıkla etrafına bakınırken, Jaehyun Jaemin'in kulağına yaklaştı.

"Ne olduğu hakkında bilgin var mı?"

"Bilmiyorum, bana söylemediler babacığım." Jeno oturduğu yerden, koltuktan kalktı ve babasının dizine oturup, kafasını da omzuna koydu.

"Ya, bunun için fazla büyük değil misin?!" Jrno gülerek kafasını iki yana sallayınca, Jaehyun onun kafasına bir öpücük bıraktı. Özlemişti oğlunu.

"Ten hemen değil!"

"Ne demek hemen değil, söyleyelim işte."

"Olmaz, sonra!" Ten göz devirdi ve bağırdı Taeyong'un sızlanışlarını dinlemeden.

"Taeyong yine hamile!" Taryong gözlerini kırpıp bağırdı.

"On çocuk doğurmuşum gibi davranmaz mısın?!" Jeno şaşkınlıkla annesine dönerken, Jaehyun onu bacağından kaldırıp koltuğa oturttu. Ardından şaşkınlıkla Taeyong'un yanına gitmek için ayağa kalktı.

"Na-nasıl? Jaehyun'dan mı?!" Ten ofladı.

"Bu soruyu bir daha sorarsan, Jungkook, seni geberteceğim. Tabi ki Jaehyun'dan!" Taehyung yavaşça Jungkook'a dönüp göz devirdi.

"Senin azdırıcı işe yaramış."

"Ne?!" Jaehyun Taeyong'a ilerledi, inanamıyordu. Taeyong ise odanın köşesinde duruyor, Jaehyun'a bakıyordu çekingen gözlerle.

"Gerçekten hamile misin?" Taeyong kafa sallayıp, mırıldanarak anlatmaya başladı, Jaehyun da onu yavaşça mutfağa çekiyordu.

"Ben biraz halsiz olduğum için, değerlerime baktırmaya gittim. Doktor da emin olmak için hem kan testi, hem idrar testi istedi. İdrar testi çabuk çıktı, doktor da hamile olduğumu söyledi." Taeyong cebinden kağıdı çıkardı ve Jaehyun'a verdi. Jaehyun incelerken de, istemsizce büyüttü gözlerini.

"Jaehyun ben... Yuta ile tüm bağlantımı kestim, o gün ayrıldık ve... ben seninle birlikte bir ilişki sürdürmek istiyorum. Bu bebeğimizi birlikte büyütelim, aile özlemi çekmesin istiyorum, Jeno ve Jaemin'in de rahat edeceğine adım kadar eminim. Hem-" Jaehyun onun beline kollarını sardı, hala incecikti ve Jaehyun onun karnının şiştiği anları görmek için çıldırıyordu.

"Bu bebeği öyle güzel yetiştireceğiz ki, böyle bir ailede doğduğu için her gün şükredecek." Ardından önündeki pembe dudaklara bir öpücük bıraktı.

"Nasıl yine tek gecede çakmışım ama." Taeyong ona vurmaya başlarken, Jaehyun gülüyordu.

"Gerçekten, her yaptığımızda tek gecede hamile kalman şans, bir de yaşlandığımı söylüyordun."

"Yaşlandın!"

"Seni kucağımda zıplatırken hiç öyle söylemiyordun!" Öpücük sesleri yankılanmaya başlarken, Jaemin kapılarını dinleyen Jeno'yu odasına çekiştirdi. Zaten iki haftadır birlikte kalıyorlardı.

"Sen iyi misin Jeno? Bir kardeşin olacağına sevinmedin mi?"

"Hayır, tüm ilgiyi o toplayacak şimdi! Onu şimdiden sevmedim!" Jeno kollarını birleştirip, sinirli bir sesle yere çökerken, Jaemin gülümsedi.

Sanırım bu çocuğa, olanları ve olacakları anlatması gerekiyordu.

Just A Night For Pregnancy -JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin