16

475 49 52
                                    

"Baba neden annemin evine gidiyoruz?" Jaehyun Jeno'nun kollarını tişörtten geçirmeye çalışırken cevapladı.

"Bilmiyorum bebeğim, sanırım annenin sana sürprizi var." Jeno sevinçle ellerini çırptı.

"Sonra da Taehyung hyunglara gidebilir miyiz?!" Jaehyun gülümsedi, Jeno dün parktan sonra sürekli aynı lafları tekrarlayıp durmuştu.

"Belki bir kafede buluşabiliriz sonra." Jeno'nun gözleri yok olurken Jaehyun gülümseyip eline parfümünü aldı.

"Ben de sıkabilir miyim? Lütfen babacığım lütfen lütfen!" Jaehyun elindeki küçük şişeyi oğluna gösterdi.

"Ama bu büyük adamlar için." Jeno dudak büzdü, ağlayacaktı.

"Ama ben de güzel kokmak istiyorum!" Jaehyun gülmeye başlarken onu kendine çekti, Jeno yatakta, ayaktaydı.

"Sen zaten mükemmel kokuyorsun canım benim." Jeno'nun hala minik kaşları çatıktı.

"Dudak büzme, tamam sıkacağım ama sadece bir fıs." Jaehyun uzaktan oğlunun karnına doğru bir kere sıkmış, ardından onu kucağına almıştı.

"Şimdi evden çıkmamız lazım, yoksa anne arayıp bize kızacak." Jeno'nun tatlı kıkırtısı Jaehyun'un kulağına gelince, onun da yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Bize değil, sana kızacak. Annem bana kızmaz." Jaehyun onun saçlarını karıştırırken gülümsedi, ardından arabanın arka kapısını açtı.

Jeno'yu koltuğa oturtup, emniyet kemerini takmış, ardından alnına bir öpücük bırakıp kapısını kapattı. Öne geçip arabayı çalıştırırken mırıldandı.

"Seni annene bırakacağım, annen bugün onda kalmanı istiyor." 've beni evde istemiyor' diyemedi Jaehyun, oğlunu annesine karşı doldurmak hiç istemediği bir şeydi.

"Sen kalmayacak mısın?" Jaehyun aynadan onunla göz göze gelip gülümsedi.

"Akşam seni uyutmak için gelirim."

"Aradığımızda da açar mısın?" Jaehyun kocaman gülümsedi ve Jeno bir süre babasının muhteşem gülümsemesini izledi.

"Tabi ki, ne zaman olursa olsun." Jeno yolu izlemeye başlarken Jaehyun da şarkı mırıldanmaya başlamıştı.

İkili evin kapısında durduğunda Jaehyun Jeno'yu hafifçe dürtmüş, Jeno hemen zili çalmıştı. Aksi takdirde Taeyong onlarla dalga geçiyordu.

Kapının açılması biraz süre almış, Jeno hemen annesine atlamıştı.

"Hoşgeldin hayatımın anlamı, geç hadi içeri." Jeno ilk annesinin kucağında birkaç öpücük almış, ardından salona geçmişti.

"Teşekkür ederim Jaehyun, yarın onu okula ben götürürüm." Jaehyun kafa salladı.

"O zaman akşam çantasını çocuklarla yollarım."

"Tamam, teşekkürler. İyi günler." Taeyong arkasında bekleyen oğlunu fark ettiğinde biraz kenara çekilmiş, Jeno babasına ilk uzaktan el sallasa dahi, dayanamayıp koşarak sarılmış ve yanağına öpücük kondurmuştu.

"Anneni üzme, tamam mı?" Jeno kafa salladı.

"Kun Bey'e gitmeyeceksin, değil mi?" Jaehyun kafasını iki yana salladı, ardından oğlunun minik elini kavrayıp öptü.

"Beni istediğinde arayabilirsin!" Jeno kafa sallayınca Jaehyun gözlerinin dolduğunu fark etti ve onun kendine yapışmasına izin verdi. Taeyong onları üzgün gözlerle izliyordu, babasına çok düşkündü Jeno.

Just A Night For Pregnancy -JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin