2

835 56 13
                                    

Taeyong elinde tuttuğu gebelik testini sehpaya koymuş ve yeşil çayını eline almıştı, Jaehyun ile beraber sonucu bekliyorlardı.

Bu sefer gebelik testini Jaehyun eline almış ve kendine doğrultmuştu, sonucu en çok onun merak ettiği su götürmez bir gerçekti.

"Çift çizgi olacak, değil mi?" Taeyong çayından bir yudum alıp mırıldanmıştı, içindeki sıkıntı onu boğuyordu.

"Hamileysem çift çizgi, değilsem tek çizgi."

'Umarım çift çizgi olur' diye içinden geçirdi Jaehyun, küçük çocukları çok severdi ve aşık olduğu adamdan bir çocuğu olması onu çok mutlu ederdi.

Taeyong ise tam tersi için dua ediyordu, bir bebek istemiyordu.

O daha çok gençti!

Jaehyun'un yüzüne bakmamıştı çünkü ne zaman Jaehyun aklına geldiğinde bebek de geliyor ve düşüncelerine tekrar dalıyordu. Belki yüzüne baksaydı Jaehyun'un gamzelerini görebilirdi.

Jaehyun ise Taeyong'un yüzünü, endişeli halini görmüştü ama aklına kötü şeyler getirmemek için düşünmemeyi seçmişti.

İstediği gibi yeşil çay hazırlamış, o gebelik testinin kurallarını yerine getirirken Jaehyun evi toparlamıştı.

"Çift çizgi, çift çizgi çıktı! Üç dakika geçti, değil mi? Evet, hatta daha fazla geçmiş. Bebeğim, baba olacağız!"

Taeyong sevgilisinin sevinçli sesini duyduğunda gözlerini kapattı, bunun böyle olacağını tahmin etmişti.

"Jaehyun-"

"Bi-bizim yatak odamızın yanındaki misafir odasını boşaltmalıyız. Orayı çocuğumuz için dizayn etmeliyiz, bunun için Doyoung'u arayacağım. Birde kitap almamız lazım, iyi ebeveynler olmalıyız. Bunun için Johnny bize yardım edebilir, bebek bakıcısı için Jungwoo'yu seçebiliriz, Lucas'ın sevgilisi. En önemlisi, evi güvene almalıyız. Ya birisi bebeğimizi çalmaya çalışırsa... ya da senin ailen veya benim babam bebeğe zarar vermeye çalışabilir..."

"Jaehyun otur! Koltuğa otur dedim!" Jaehyun Taeyong'un dominant sesini duyduğunda koltuğa oturdu, her ne kadar aktif olsa da büyük olanın farkındaydı, bu hamlesiyle Taeyong bardağını bırakmış ve onun ellerini tutmuştu.

"Planların çok tatlı, mükemmel. Harika bir baba olacaksın ama şimdi zamanı değil."

"Ne?" Taeyong Jaehyun'un kırgın gözlerine baktı, birden parıltıları sönmüştü.

"Çok genciz, özellikle sen benden daha küçüksün. Baba olmak için doğru yaşta değiliz bebeğim."

Taeyong en sakin ses tonuyla konuşsa da Jaehyun dolan gözlerine hakim olamamıştı, akmaya hazır gözlerle büyüğüne bakarken Taeyong kafasını eğmişti.

"Taeyong... bunu halledebiliriz. Bir sürü arkadaşımız var, kocaman bir aileyiz ve ben herkesin bunu başarmak için gönüllü olduğunu düşünüyorum."

Taeyong yutkunmuştu.

"Ben değilim, bir bebek doğurmak ve hayatımı mahvetmek istemiyorum." bunu söylemek hayatında kurduğu en zor cümle olabilirdi Taeyong için.

Jaehyun duyduklarıyla dudaklarını birbirine bastırmış ve ayağa kalkmadan sormuştu.

"Yani...ne yapacaksın ona?" Taeyong gözlerini kaçırırken mırıldandı.

"Aldıracağım, Johnny ile bunu-"

"Hayır." Taeyong gözlerini sevgilisine dikti, kaşları çatılmıştı.

"Anlamadım...?"

"Bebeği sen istemiyor olabilirsin... ama ben istiyorum. Ben istediğim için de onu aldıramazsın."

"Bir bebeğe bakmak-"

"Ben bakabilirim, gerekirse her şeyi yaparım ama ona bakarım!"

"Bebeği doğurmayacağım, ben istemiyorum!" Jaehyun sesini yükseltti sinirle.

"Doğurursun ve gidersin bakmak istemiyorsan!"

"Ne?" Taeyong şoka uğramıştı.

"Beni duydun, bu bebeği istiyorum. Tek başıma bakarım ben! Madem bir bebek istemiyorsun, doğurursun ve ikimizi de hiç görmemişsin gibi yaşamına devam edersin."

Jaehyun telefonunu koltuktan alıp ayağa kalkmış ve dış kapıya ilerlerken bağırmıştı.

"En azından doğurana kadar bebeğe iyi bak, ben bebek eşyaları ve kitapları almaya gidiyorum!"

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Just A Night For Pregnancy -JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin