Kalbimde dün oluşan karadeliğin gün geçtikçe büyüyüp, kendine bir beden kazandığını hissedebiliyordum. Parmaklarıma siyahlık bulaşır diye elimi kalbime koyamıyordum ama kalbimden uzanıp da parmaklarıma kadar geleceğini hissedebiliyordum.
Alin'in şok olmuş yüzüne defalarca kez baktım, üzüntü suratında büyümüştü.
"Haberlerde ve gündemde sen varsın."
Ne demem gerektiğini ya da ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Neler duydu, bana ne diyecek, hiçbirini bilmiyordum. Bakışlarımı Alin'den çekerek Poyraz'a yönlendirdim, yüzünden hiçbir şey anlaşılamıyordu.
"Safir." dedi Alin üzgün bir sesle. "Ne oldu?"
Gözlerim dolmuş muydu? Yanağımdan dökülen bir damla yaşın sıcaklığını hissedebiliyordum. Ellerim mi titriyordu? Kalçama dokunan parmaklarımın soğukluğundan ellerimin titrediğini anlayabiliyordum.
"Ne- ne demişler?" Aklıma söyleyecek bir yalan gelmiyordu, haberlerde ne şekilde anlatıldım bilmiyordum. Acaba kimliğim ortaya çıkmış mıydı?
Bana bir şey yapacaklar mıydı? Yalanım ortaya çıktıktan sonra cezalandırılabilirdim, birinin bedenini çaldığım öğrenildikten sonra başıma çok kötü şeyler gelebilirdi.
Ben korkuyordum, hem de çok korkuyordum.
"E. B. adlı kadın, sokak ortasında B. Y. adlı şahıs tarafından darp edildi, diyor." Alin'in sesi hala üzgündü. "B. Y. olay yerindeki kavgada ağır yaralanmıştır, burası biraz uzun ama özetle: hastane işlemleri tamamlanırken adli işlemleri de tamamlanmaktadır."
Nefesimi hızla verdim, bundan sonrası onların bana diyeceği şeylere bağlıydı. Adımı ona Safir Soykan olarak söylemiştim, şimdi E. B. olarak duyduğu ismi sorguladığını biliyordum. Ne demem gerektiğini bilmiyordum çünkü şok olmuştum ve artık aklıma hiçbir şey gelmiyordu.
Alin kafası karışmış bir şekilde suratıma bakıyordu. Poyraz konuştu, "Ağır yaralanmış olmasına sevindim."
Alin'in bakışları yüzümden ayrılmıyordu, kalbim deli gibi atıyordu. "En ağır cezayı alması için ben de elimden geleni yapacağım Safir, merak etme." dedi Alin, Safir'in üzerinde baskı yaparak. Benden bir açıklama bekliyor mu diye suratına baktım ama anlayamıyordum. "Olay yerinde öldüresiye dövülmüş, hastanede birkaç gün kaldıktan sonra karakola gider ve bir süre içeride yatar. Elbet çıkar şerefsiz ama ben o işi hallederim, sen merak etme." dedi gözlerimin tam içine bakarak.
Birkaç dakika çıt çıkmadı. Elindeki telefonu yatağının yanındaki komedine bıraktı ve eliyle yatağa, yanına doğru vurdu. "Hadi, lütfen gel biraz otur. Başın dönüyor sanırım."
Adımla ilgili neden yalan söylediğimi merak ediyor olmalıydı. Bana bunca zaman yardım etmişti, bana evini açmıştı; beni arkadaşlarıyla tanıştırmış ve bana gerçekten çok yardım etmişti; bense ona yalan söylemiştim. Kendimden utanmam gerekiyordu, biliyordum ama ben adımı daha yeni öğrenmiştim! Bu hikayedeki kötü insan ben de değildim, o da değildi; benim başka çarem yoktu ki. Eğer bilseydim adımı, ben zaten ondan saklamazdım. Geldiğim yer dışında her şeyi doğru söylerdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ TOZU
FantasíaHer uykunuz sevdiğiniz kişiye söylediğiniz bir elveda olsaydı son gününüzü nasıl geçirirdiniz? Safir Soykan, gözlerini açtığında bilmediği bir evrende buldu kendini. Kendine temiz bir sayfa açabileceğini düşünürken, rüyalarıyla geldiği bu evrene bi...