"Beni abisi gibi gören birinin güvenini kırmaktan korkuyorum"

1.6K 168 102
                                    

Keyifli okumalar...

____________________

Minho eve girdiği gibi geldiğini haber vermek adına içeri seslenmiş ve cevap beklemeden hızlıca banyoya gidip ellerini yıkamıştı.

"Seung?"

Ellerini kağıt havluyla kurularken yeniden seslenmişti kardeşine.

"Mutfaktayız hyung!"

Aldığı cevapla sırıtarak mutfağa çevirmişti adımlarını. Mutfağa girdiğinde gördüğü manzarayla sıcacık hissetmişti. Seungmin bir yandan ada tezgahındaki oğluyla oynarken diğer yandan da elindeki kurabiye hamurunu yoğuruyordu.
Yaslandığı kapıdan ayrılıp geldiğini belli ederken tezgahta oturan çocuk gördüğü kişiyle ellerini çırparak gelmişti.

"Amcam geldiiii!"

Minho gülerek tezgahta oturan çocuğu kucağına almış ve kardeşinin yanağına küçük bir öpücük bırakıp kalçasını tezgaha yaslayarak kucağındaki çocukla konuşmaya başlamıştı.

"Beni özledin mi bakalım?"

Çocuk hızla başını sallarken Minho yanağını ona çevirmişti. Çocuk mesajı alıp büyüğünün yanağına sulu bir öpücük bırakmıştı.
Minho öpücüğünü aldıktan sonra gülerek yeğenine sarılmıştı.

"Koklaşmanız bittiyse bana yardım etmeye ne dersiniz?"

Minho başını sallamış ve yeğenini yere bıraktıktan sonra elindeki çöpü atarak kardeşine dönmüştü.
Kardeşi yoğurduğu hamuru önüne iterken yerde onu kucağına alması için ağlayan çocuğunu almıştı.

"Birşeyi istediğinde ağlamayı ne zaman bırakacaksın San?"

San ıslak kirpiklerinin ardından amcasını izlerken başını babasının omzuna yaslamıştı.

"Başka ne için ağladı ki?"

Minho elindeki hamura şekiller verirken sormuştu bunu. Seungmin sıkıntıyla bir nefes verirken bir eliyle oğlunun saçını okşayarak konuşmuştu.

"Sonra konuşuruz hyung"

Minho başını sallarken San yorulan vücuduna daha fazla direnememiş ve gözlerini kapatmıştı.
Minho bunu farkettiğinde tebessüm ederek kardeşini uyarmıştı.

"San uyuya kaldı. Sen onu yatır, ben bunları fırına atarım"

Seungmin duyduğu şeyle ağlar gibi bir ses çıkarmış ve söylenerek mutfaktan çıkmıştı.

"Ne ara uyudun sen? Daha banyo yaptıracaktım. Kirli kirli uyuyacak bir de ya...."

Minho kardeşinin anaç tavırlarına gülerken kurabiyeleri yerleştirdiği tepsiyi fırına atmıştı. Dağıttıkları mutfağı toplarken çalan telefonuyla kısa bir ara vermek zorunda kalmıştı.
Arka cebindeki telefonu çıkartırken gördüğü kişiyle gözlerini devirip gülmüştü. Işi düşmeden aramazdı onu.

"Efendim Chan?"

"Um.. Selam Min, müsait misin?"

"Sayılır, birşey mi oldu?"

"Ah hayır birşey olmadı, yani oldu ama olmadı gibi. Yah, her neyse. Vaktin varsa biraz konuşalım diyecektim"

Minho arkadaşının bu şapşal haline gülerken kalçasını tezgaha dayayıp cevap vermişti.

"Vaktim var, istersen bizim eve gel"

"Tamam gelirim. Hem San'ı görmüş olurum"

Minho onu onaylarken ellerini yıkayıp mutfaktan çıkmıştı. Salona geçtiğinde Seungmin'de San'ın odasından çıkıp abisinin yanına geçmişti. Yorgun düşen bedenini koltuğa bırakırken Minho yanına oturan kardeşini kolunun altına çekip saçlarından öpmüştü.

This isn't fun, babyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin