Keyifli okumalar...
❤🍒
Birkaç hafta sonra...
"Gerek yok hyung, Hyunjin yanımda zaten. Sen işlerine dön. "
Karşı taraftan huzursuz birkaç homurdanma duyulurken Seungmin ağrıyan başını ovmuştu.
"Ama beni sürekli haberdar edin. Ben işlerimi bitirip erken gelmeye çalışacağım"
"Tamam hyung, doktor geldi. Ben seni sonra ararım"
Hyunjin yataktaki oğlunun saçlarını okşamaya devam ederken Seungmin odaya giren doktorun yanına ilerlemişti.
"S-sonuçlar nasıl? San'ın neyi var?"
Doktor elindeki dosyayı açıp okuduğu sonuçlara son kez göz gezdirmiş ve tebessüm ederek konuşmuştu.
"Korkulacak bir şey yok. Küçük bey yaşıtlarına göre biraz daha geç gelişiyor. Haliyle alfa feromonları onu yormaya başlıyor. Vücudu biraz zayıf düşmüş. Size birkaç vitamin yazacağım. Beslenmesine bundan sonra daha fazla dikkat edin. Özel bir beslenme diyeti için sizi diyetisyenimize yönlendireceğim. Küçük beyi çok yormayalım bu birkaç gün içinde."
Hyunjin duyduğu sözlerle derin bir nefes alıp oğlunun saçını öpmüş ve içten bir tebessümle sevgilisine dönmüştü.
"Çok teşekkür ederiz"
"Geçmiş olsun"
Doktor odadan çıkarken Hyunjin oğlunu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalkmış ve omegasının yanına ilerleyip ellerini tutmuştu.
"Duydun doktoru bebeğim. Artık biraz sakin olur musun?"
Seungmin kireç gibi beyazlayan yüzüyle dalgınca başını sallarken Hyunjin bir kolunu beline sarmıştı. Boştaki eliyle küçüğünün yüzünü kavradığında buz gibi olan teniyle kaşlarını çatmıştı.
"Seungmin sen iyi misin?"
Seungmin bulanıklaşan görüşüyle sevgilisinin yüzünü seçmeye çalışırken vücudunu daha fazla ayakta tutamadığını hissetmiş ve kendini sevgilisinin kollarına bırakmıştı.
Hyunjin'in korku dolu seslenmeleri kulağında birer uğultuya dönüşürken kapanan gözlerine daha fazla direnememişti.
❤🍒
"Tamam sakin ol hyung, geliyorum ben"
Jeongin kapattığı telefonun ardından fakülteden koşar adımlarla çıkmıştı. Elindeki kitapları aceleyle çantasına sokmaya çalışırken nereye gittiğini bilmediği adımları yüzünden aniden tökezlemiş ve elindeki kitapları yere düşürmüştü.
Ağzından kaçan küfüre engel olamayıp hızla yere eğilmiş ve kitapları beceriksizce toplamıştı. Kendi kendine söylenmeye devam ettiği sırada kendisine uzanan bir elle kaşlarını çatmıştı. Bakışları karşısındaki bedenin ayaklarından başlayarak yüzüne doğru tırmanırken gördüğü kişiyle ağzından histerik bir gülüş kaçmıştı.
Kendine uzanan eli umursamadan ayağa kalkmış ve elleriyle üstünü silkeleyip omzuna taktığı çantasıyla beraber önünde dikilen alfanın yanından ayrılmıştı.
"Jeongin"
Ona seslenmesini karşılık vermememiş ve fakülteden çıkıp adımlarını durağa çevirmişti.
"Jeongin bekle"
Arkasından koşan bedene hırsla dönüp konuşmuştu Jeongin.
"Ne istiyorsun Seon?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This isn't fun, baby
Fiksi Penggemar"Bu kadar şapşal bir alfayla ilk kez karşılaşıyorum" Alfa bu defa kaşlarını çatarken ensesindeki elini indirip konuşmuştu. "Şapşal falan değilim ben!" Jisung sinirlenen alfanın keskin çene hatlarına kayan gözlerini hızla çekmiş ve yeniden konuşmuşt...
