"Soğuktan nefret edersin"

923 117 37
                                    

Keyifli okumalar...

❤🍒

"Minho biraz sakin olur musun?"

Taehyung dakikalardır söylenen kardeşini durdurmak adına konuşsada bir işe yaramamıştı.

"Nasıl sakin olabilirim hyung? Nasıl ya? Ben onu evime kardeşime sarkıntılık etsin diye mi aldım? Ya ben ona yeğenimi emanet ettim"

Taehyung göz devirip ayağa kalkmış ve kardeşini omuzlarından tutup terasa çıkarmıştı.
Hemen yan odada sesleri gayet iyi duyan Seungmin ise ağlamakla meşguldü.

"Seungmin lütfen ağlama artık. Bak o şu an sinirli. Emin ol siniri geçince o da sizi anlayacaktır"

Felix'in teselli sözleri Seungmin'i sakinleştirmeye yetmese de odadakiler ona katılmıştı.

"Evet Felix doğru söylüyor. Hem Tae onunla konuşup sakinleştirir onu"

Seungmin başını sallayıp yüzündeki yaşları silmişti.

"Ama çok utandım ben"

Jeongin arkadaşına sarılıp başını öpmüştü.

"Kötü birşey yapmadınız ki"

Seungmin yeniden ağlamaya başlarken alt katta kendini yiyip bitiren sevgilisinden bir haberdi.

❤🍒

"Merak etme Minho'nun siniri sabun köpüğü gibidir. Sakinleşince oturup durumu anlatırsınız"

Hyunjin Changbin'e karşı başını sallamıştı.

"Tepkisinden korkmuyorum. Kardeşi sonuçta. Sadece Seungmin'i üzmesinden çekiniyorum"

Chan destek vermek istercesine Hyunjin'in omzunu patpatlayıp ayaklanmıştı. Arkadaşlarını salonda bırakıp mutfağa geçmiş ve balkona çıkmıştı. Günlerdir dinlendiği tek bir dakikası bile olamamışken en azından birkaç dakikalığına yalnız kalmak istemişti.
Vücudunu saran tatlı soğuk onu biraz olsun kendine getirirken bir eliyle ağrıyan başını ovmuştu beceriksizce.
Balkondaki sandalyelerden birini çekip oturduktan sonra telefonunu eline almış gelen birkaç maile cevap vermişti.

O sırada yanındaki bir sandalye çekilmiş ve bakışları oturan kişiyi bulmuştu. Kalbi hızlanırken oturuşunu düzeltip boğazını temizlemişti. Jeongin ona bakmıyor, sadece gökyüzünü izliyordu. Chan huzursuzca gözlerini kaçırıp önüne dönerken Jeongin'in sesi dolmuştu kulaklarına.

"Soğuktan nefret edersin"

Chan'ın yüzünde buruk bir tebessüm yer edinirken gözlerini sokağa çevirmişti.

"Seungmin nasıl oldu?"

Konuyu değiştirmek için sorduğu soruyla Jeongin kısa bir nefes bırakmıştı.

"Kötü... Abisinin bu şekilde öğrenmesini istememişti"

Chan başını sallamış ve kucağındaki telefonu masaya bırakmıştı.

"Kimse istemez. Sonuçta Minho Seungmin'e hiçbir zaman baskıcı yaklaşmadı. Böyle birşeyi ondan saklaması Minho'nun güvenini kırdı. Ne olursa olsun abisine anlatmalıydı"

Jeongin yerinde huzursuzca kıpırdanıp boğazını temizlemişti.

"Peki sen olsan? Yani Jisung sana böyle birşey yapsa?"

Chan sessiz kalmıştı birkaç saniye. Jisung'u Seungmin'in, kendini de Minho'nun yerine koymuştu. Kardeşinin böyle birşey yapmasına nasıl bir tepki verirdi ki?

"Sanırım önce bana neden daha önce anlatmadığı konusunda kısa bir hesap sorarım. Sonra ona yıllarca yan yana olmama rağmen bu güveni veremediğim için kendimi suçlarım"

This isn't fun, babyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin