Cenaze

24 5 2
                                    


Saat sabah 09:40'ı gösteriyordu. Ne kadar güneşli bir gün diye içinden geçirdi Neva. Halbuki dün gök delinecek gibi yağmur yağıyordu.Çevresine bakmaya başladı hala kendine gelememişti. Neredeyim ? diye düşündü. Burada ne arıyorduk, bu yaşanlar gerçek miydi ?

''En son ne zaman uyudum'' dedi kendi kendine. Vücudu sarsılmaya başlamıştı. Yanında Nergis Hanım vardı, Eliz'in annesi yaşlı gözlerle sırada cenazeyi yıkamak için bekliyorlardı.


Dün gece ne zaman sabaha kavuşmuştu cenaze ne ara yıkamaya getirilmişti ve Neva üzerini ne zaman değiştirmişti hiç hatırlamıyordu. Tek bildiği bütün gece ağladığı için artık çok bitkin hissettiğiydi. Canı yanıyordu, çığlık atmak ve üzerindekileri yırtmak istiyordu bu hayattaki tek arkadaşını kaybetmişti ve buna anlam veremiyordu.


- Nergis Hanım'ın omzuna dokunup ''hadi kızım sıra bizde'' demesiyle beraber titreyen bacaklarından güç alırcasına Eliz'in yanına gitmek için hazırlandı Neva.

Gözyaşlarımı silmeliyim diye düşündü kendi kendine. Arkadaşım beni son kez böyle görmemeli.

Gasilhaneye girdiğinde bütün kemiklerini titreten soğuk tüm vücudunu sarmıştı gözleri mermerde yatan sarışın, güzeller güzeli arkadaşına kilitlendi.


- Hala çok güzel dedi. Boynundaki ipin yarattığı morluğa rağmen o hala ışıl ışıldı.


Nergis Hanım titreyen ellleriyle kızını yıkamaya başladığında Neva gözlerini bir türlü arkadaşından alamıyordu her seferinde içinden neden diye geçiriyordu neden böyle oldu Eliz diyordu. Neden,neden,neden....


Nergis Hanıma yardım etmek için için yanına giden Neva son kez arkadaşına sarılmak istedi Eliz'in kolunu havaya kaldırdığında o meşhur dikiş izini görüp yüzünü tekrar buruşturdu.


Yine öldüğü günde olduğu gibi aşırı yağmur yağan bir günde Eliz çığlık atar vaziyette Neva'yı aramıştı. 

-Yardım et Neva demişti sanırım bıçaklandım..!!

Eliz'in attığı konuma dakikalar içinde giden Neva yerde kolunu tutan arkadaşını görünce koşarak yanına gitmişti. Kan geldiğini o zaman fark eden Neva ne oldu diye arkadaşına bağırmaya başlamıştı.


-''Hırsızlarla mı karşılaştın Eliz hemen polisi aramalıyız sonra da ambulansı çağıralım'' diye bağırırken arkadaşının kanlar içindeki koluna bakıyordu.


O sırada köşeden gelen erkek sesi dikkatini o yöne doğru çekmişti. 


-''Polisi çoktan çağırdı'' diyen kişi Ağcaydı.



- Ne,nasıl,ne zaman diyordu Neva anlayamamıştı benden önce polisi araması mantıklı diye düşünmüştü içinden ama o zaman neden sadece Ağca gelmişti.


Elize ne oluyor der gibi bir bakış atmıştı Ağca durumu fark etmiş olacak ki hemen gelip,


-''Bizim kız kapkaça uğramış ama çantasını bırakmak istememiş bu yüzden de bıçaklanmış'' dedi.


Neva olaya asla ikna olmamıştı ama konusunu da birdaha asla açmamıştı.



Gördüğü dikiş izini daha fazla düşünmemeye çalışan Neva arkadaşını yıkamaya başladı saçlarını, yüzünü, kollarını , bacaklarını iyice yıkadı. En son ayaklarına geldiğinde bazı morluklar gördü bunlar de ne böyle diye geçirdi içinden ama Nergis Hanım görmesin diye bir şey söylemedi. Zaten kadın yeterince üzülmüştü daha da üzmeye gerek yoktu.


Arkadaşını yıkamayı bitiren Neva son kez vedalaşmak için eğildi ve kulağına fısıldadı.


- ''Seni çok seviyorum sarışınım dedi huzur içinde uyu..''


Gasilhaneden çıkan Neva bir anda yoğun gün ışığına maruz kalınca dengesini kaybetti tam yere düşecekken Asaf son anda yakaladı.

-''Dünden beri hiç uyumadın Neva ''dedi sevgilisine, gözleri çok endişeli bakıyordu.



Uyumak şu anda Neva'nın düşüneceği son şeydi. İçi yanıyordu ve bunu tarif edemiyordu.


Yaklaşık iki saat sonra mezarlıkta insanlar toplanmaya başlamıştı. Neva'nın gözleri bir yandan Mügeyi diğer yandan da Ağca'yı arıyordu.

Zorla kendini ayağa kaldıran Neva Asaf'ın yanına gidip '' Ağca nerede ?'' diye sordu. Onu en son dün gece Eliz'in cesedinin başında görmüş bir daha da görmemişti. 


-''Bilmiyorum''. dedi Asaf ''onu en son dün gece gördüm defalarca aramama rağmen de açmadı''.


Eliz'in cenazesini kaçıramazdı değil mi ? diye içinden geçirdi Neva sonuçta Elize karşı olan hislerinden biraz olsun haberi vardı.


-''Abla!'' diye gelen ses Neva'yı o yöne doğru çevirmişti gelen Mügeydi. Mügede bir farklılık sezmişti Neva hissiz görünüyordu. Neredeyse cenazede olduğunun bile farkında değildi.


Oldukça yapmacık bir tavırla ablasına sarılmış ve ''iyi misin ?'' diye sormuştu. Neva, kardeşinin bu tavırlarına anlam verememiş olacak ki sadece bir baş sallamasıyla iyi olduğunu belirtmiş tabutun içindeki gömülmek üzere olan arkadaşının yanına gitmişti.


Tabutun yanında Nergis Hanım vardı gözleri şiş ve yüzü bembeyaz bir şekilde öylece duruyordu.


- ''Elizi en son ne zaman görmüştünüz Nergis Hanım '' ? dedi Neva. Aralarının bozuk olduğunu ve uzun zamandır görüşmediklerini biliyordu. Nergis Hanım kızının hovarda yaşantısını onaylamıyor bir an önce evlenip bir düzen kurmasını istiyordu ama Eliz her zaman ki gibi bunun tam tersini yapıyordu. Bu anlaşmazlık onları çok uzun zamandır görüşmemeye itmişti.


Cevap vermekten kaçınan Nergis Hanım vakti geldi demekle yetindi. Elizi yerine yerleştireceklerdi.


Asaf'ın yanına giden Neva güç almak istercesine kollarının arasına girdi bu anı görmek istemiyordu.


Yerine yerleştirilen Elizin üzerine toprak atılmaya başlanacakken yoğun bir şekilde gelen polis sireni sesleri herkesin dikkatini sese doğru yönlendirmişti.



Arabadan 10 polis memuru ve Ağca indi yeri inletircesine bir hırsla Nevaya doğru geliyordu.


Neva'nın yanına ulaştıktan sonra kelepçeleri çıkaran Ağca buz gibi bir ses tonu ve sinirden kasılan damarları ile ,


- ''Siz ''dedi ''Neva Kara ,Eliz Bulut cinayetinden dolayı tutuklusunuz.''


Neva bütün gücüyle ''Nee..!!! '' diye bir çığlık atmaktan daha da ileri gidememişti. Eliz kendini öldürmemiş miydi bunun cinayetle ve birde Nevayla ne alakası vardı.



ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin