Tehdit

16 2 1
                                    

Önce bir saniye geçti daha sonra bir dakika, dakika saatleri takip etti ve annesinin çığlıkları arasında kardeşini kurtarmaya çalışan Neva için yeni bir ölüm kalım savaşı başlamış oldu.

Ambulans ne kadar sürede gelmişti, annesinin çığlıkları ne zaman durmuştu,Müge'yi ambulansa ne zaman almışlardı ya da Asaf şuan neredeydi hiçbir şey bilmiyordu.Tek bildiği titreyen vücudu ile rahatsız bir sandalyede bacaklarını karnına çekmiş bir halde doktorlardan gelecek iyi bir haberdi.

- 'Neden!' demişti Neva , işler bu kadar nasıl karışabilmişti ya da kardeşinin bir çıkmazda olduğunu neden görememişti. O bir ablaydı her zaman kardeşini anlamalı aynı zamanda da korumalıydı. Şu an baktığında Müge'yi ne anlayabildiğini ne de koruyabildiğini açıkça görüyordu. Bu çaresizlik ve pişmanlık hissi aslında belki de şu anda titremesine neden olan şeylerin başında geliyordu.Hastanenin soğuk ve karanlık koridorlarında yalnız başına bekleyen Neva aslında bu yolda da yalnız olduğunun daha yeni yeni farkına varıyordu.Hayatı son bir aydır ne kadar değişmişti ödül almaya giden kızdan cinayet şüphelisi konumuna düşmüştü , daha sonra nezarette kalıp masum olduğunu ispatlamak için çabalamıştı tam biraz rahatladım derken şimdide hastane koridorlarında kardeşinin yaşam savaşını bekler hale gelmişti.Daha ne kadar savaşabilirdi kaç adım daha atabilirdi bilmiyordu.Tek bildiği kardeşini bir an önce buradan çıkartmak istemesiydi.


Koyu düşüncelerin arasına dalmışken omzuna dokunan bir el sarsılıp kendine gelmesine neden olmuştu.Gelen kişi Asaf'tı. Üstü başı dağılmış yorgun bir halde yüzünde en ufak bir mimik oynamadan , yaşadığı acıyı ,üzüntüyü ya da başka bir duygusunu dikkatle Neva'dan gizlemeye çalışarak sevgilisinin yanına oturdu ve ona sıkıca sarıldı.Neva ne kadar süre bu şekilde kaldıklarını bilmiyordu ama hastane koridorlarında bir hareketlilik olunca kendine gelmiş hareketin olduğu yöne doğru ilerlemeye başlamıştı.

İnsanlar bir anda koşturmaya ortada bir karmaşa yaratmaya başlamışlardı. Neva ne olduğunu anlayamadan kardeşinin yanına koşmaya başlamıştı ona bir zarar gelsin istemiyordu.Koşturmanın arasında siren seslerini duyan Neva hastanede yangın çıktığını anlamıştı. Adımlarını daha da hızlandırdığında camdan gelen yansımayla yangının üst katlarda olduğunu ama büyümeden hemen müdahale edildiğini görebiliyordu.Koşar adım kardeşinin odasının önüne gelen Neva içeriden gelen seslerle birlikte olduğu yere doğru çivilendi.Konuşan Ağca ve Mügeydi. Müge'nin kendine geldiğini sesinden anlayabiliyordu ama Ağca'nın neden burada olduğunu ve Mügeyle neden konuşmaya geldiğini anlayamamıştı.Kapıya yaklaşıp içeriden gelen sesleri dinlemeye başladı.


-'Kendinide benide tehlikeye atıyorsun aklını başına al artık bu çocukça hareketlerinden vazgeç'diye gelen ses Ağca'ya aitti. Ses tonundan çok sinirli ve endişeli olduğu anlaşılıyor ama konuşurken daha çok sinirine yenik düşüyor gibi görünüyordu.Tükürürcesine ağzının içinden çıkan kelimelerle olan konuşmalarının arasından birkaç cümle daha duyabilmişti Neva.


-Olan olmuş neyin peşindesin ? Madem bunları kaldıramayacaktın neden bu yola en başında benimle girdin ? diye söylenen Ağca ,Neva'nın dinlediği yerde duydukları karşısında şok geçirmesine neden olmuştu.Ağca neyden bahsediyordu ? Olan şey neydi ? Tüm bu olanların Müge ile ne ilgisi vardı ? 

-'Ben kaldıramıyorum'diye ağlamaklı gelen ses Müge'ye aitti.'Tüm bunları sonunu düşünmeden yaptığımız hareketlerdi ve sonucunda bak ne oldu' diye söylerken bir anda ağlamaya başlayan Müge'yi Ağca bir hışımla durdurmaya çalışıyordu.


'Bu işin ne olacağını en başından beri biliyordun Müge yalnızca hırslarına,kıskançlıklarına ve sebepsiz kuruntularının seni yönetmesine izin verdin. Bu işte ben ne kadar suçluysam sende benim kadar suçlusun.İntihar edip ağlamaya çalışmakla bu işin içerisinden çıkamazsın. Bir ateş beni yakacaksa emin ol senide yanımda götürür aynı ateşin ortasında ikimizinde yanmasını tüm dünyaya izletirim'diyen Ağca Müge'yi öldürmek ister gibiydi.Gözlerinde inanılmaz bir hayal kırıklığı ve sinirden titreyen çenesiyle Müge'yi ikna etmeye belkide biraz korkutmaya çalışıyordu.

Müge yalnızca 'beni rahat bırak' diyebilmişti.Sonrası tamamen ağlama krizi ve hıçkırıklarla geçen birkaç dakikaydı.Ağca'nın kalkmak üzere olduğunu fark eden Neva hızlıca koridorun sonuna saklandı.Bu açıdan Ağca'nın çıktığını ve telefonla birini aradığını görebiliyordu.Telefonu kırarcasına numarayı tuşlayıp kulağına götüren Ağca sinirden titriyor ve bir yerleri yumruklamak istercesine etrafta volta atıyordu.Karşı taraf telefonu açmış olacak ki Ağca 'tamam geliyorum' deyip hızlıca telefonu kapatıp adımlarını Neva'nın bulunduğu yerin tam tersi istikamete doğru yönlendirmişti.

Neva kardeşine gidip ona olanları sormak,yaşananları öğrenmek ve Ağca'yı takip etmek arasında kalmıştı. Ancak seçimini Ağca'yı takip etmekten yana kullanmış olacak ki kendini arkasından koşarken buldu.Ağca'nın hemen arkasından arabasına atlayan Neva arasına biraz mesafe koyarak takip etmeye başlamıştı.Yaklaşık 20 dakika boyunca araba takip süreci devam eden Neva bu süreç zarfında ellerinin titrediğini soğuk soğuk terlediğini ve aklının tamamen kardeşinde olduğunu yeni yeni fark edebiliyordu.

-'Ben ne yaşıyorum' demişti kendi kendine. Sıkıcı sıradan eski hayatının kıymetini bilememiş şu an asla olmaması gereken tüm olayların başrolünü üstlenmişti.Telefon titreme sesiyle düşüncelerinin arasından sıyrılan Neva arayanın Asaf olduğunu görüp telefonu bir köşeye attı. Şu an ona ne açıklama yapması gerektiğini bile bilmiyordu.Tek bildiği duyduklarını ve gördüklerini ona asla anlatamazdı.Son sürat arabayı takip etmeye devam eden Neva Ağca'nın 100 metre ileride arabayı yanaştırdığını ve seri adımlarla inip karşı yoldaki oto yıkamaya girdiğini fark etti.Arabayı park eden Neva onları görebileceği ve mümkünse duyabileceği bir yer arama umuduyla koşarak oto yıkamanın olduğu yere geldiğinde oto yıkamanın arkasında bulduğu harabe bir klübe'nin yanına saklanıp içeride olan biteni izlemeye başladı.Ağca karşısında duran adamlara bir şeyler anlatıyor ve ikna etmeye çalışıyor gibi görünüyordu.Bu çabasını adamlar görmüş olacak ki her biri Ağca'ya tiksinti ve acıyla bakmaktan biraz daha öteye gidemiyordu.Çabasının boşa olduğunu Ağca'da fark etmiş olacak ki cebinden bir dolu sayfa kağıt çıkartıp karşısında duran adamlara doğru fırlattığında ortamın gerildiğini fark eden Neva gitmek ile daha da yaklaşık konuşulanları duymak arasında kalmıştı.

-'Buraya kadar geldim en kötü ne olabilir ki ?' diyen Neva saklandığı klübenin yanından sakince çıkıp eğilerek oto yıkamanın camlarına biraz daha yaklaşmaya çalıştı.Camın yanına geldiğinde sırtını duvara veren Neva olduğu yere çöküp olan biten her şeyi dinlemeye başlamıştı.

-'Anlaşmamız böyle değildi.'diyen biri Ağca'nın üzerine yürümeye başlamış olacak ki Ağca bir hışımla adamı itip,

-'Siz karşınızda kimin olduğunu çok çabuk unuttunuz.Bir lafım hepinizi içeri tıkmaya yeter. Başkomiserle konuştuğunuzu sakın unutmayın bende bunu hatırlatmak zorunda kalmıyım!' demişti.

-Adamlardan biri samimiyetsizce ortaya doğru bir kahkaha fırlatıp 'bu günlere nasıl geldiğini çok çabuk unuttun.Kimlerin üstüne basman için yardım ettiğimizi hatırlatmama gerek yok diye düşünüyorum.Ama sen illede hatırlamak istersen beraberce eski defterleri açabiliriz.Emin ol bundan zararlı çıkan biz değil sen olursun.Başkomiserim!' demişti.Son lafına o kadar vurgu yapmıştı ki Ağca'yı küçümsediklerini onu asla ciddi almadıklarını ve tehditlerini umursamadıklarını anlayabiliyordu.Anlaşılan Ağca kendi hakkı ile başkomiser olmamıştı.Tüm konuşmaları dinleyen Neva olayları bir türlü birleştiremiyordu onun için çok fazla kayıp parça vardı.Müge ve içeride olan olayların bir bağlantısı olabilir miydi? Yoksa Müge ve Ağca'nın bambaşka bir hikayesi mi vardı? Tüm bu düşüncelerinin arasından sıyrılan Neva içeriden gelen Ağca'nın bağırma seslerini duymuş ve artık gerçekten korkmaya başlamıştı.

İçerideki olayın büyüyeceğini anlayan Neva tam gitmeye hazırlanıyordu ki çalan telefonun sesiyle olduğu yere kilitlendi.Çalan telefon kendisine aitti ve arayan Asaftı.Bir hışımla telefonu kapatan Neva korkudan ölmek üzere olduğunu hissetti.İçeridekiler bunu duymuş muydu yoksa olayın hararetinden fark etmemişler miydi bilmiyordu ama hızlıca olduğu yerden uzaklaşıp arabasına doğru koşmaya başlamıştı.

'Artık eminim' demişti kendi kendine arabasına binerken. Eliz'in öldürülmesi ya da başka bir olayda Ağca kesinlikle suçluydu ve Neva ne olursa olsun bu işin peşini bırakmayıp bu suçları ortaya çıkartacaktı.

ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin