Bölüm 5 - Eşlikçi

9 1 1
                                    

Not: Önceki bölümde bahsedilen bir totem konusu vardı. Obölümün çevirisnde eksikler var ve bu bölümde geçtiği için açıklamak istedim. Totem Yu Hao'nun kalbinin en derinlerindeki hisler, gerçekler ve zihninin kontrolünü sağladığı şey anladığım kadarıyla. Buna sahip çıkıp özenle saklaması gerekiyordu ama Yu Hao korumayı başaramadı. Şimdi totemi tekrar ele geçirip özenle saklaması gerekiyor.

______________

Yu Hao köyden ayrıldığında yol kenarındaki çobanı görünce son derece şaşırdı. Çoban ona şüpheli bir bakış attı ve Yu Hao da ona bakmak için arkasını döndü.

Çoban hemen yanından geçip gitti.

General, "Onlar düş aleminin *NPC sakinleri, şimdilik onlarla konuşmaman gerek."

*NPC, sanal dünya tarafından yönetilen oyunlarda da bot olarak bildiğimiz karakterler.


Köyden ayrıldıktan sonra uçsuz bucaksız çayırlardan gelen bir filin çağrısı Yu Hao'yu ürküttü. Çayırda onlardan çok uzak olamayan bir göl vardı ve bir fil oradan su içiyordu.

Yu Hao General'e döndü, "Neden konuşmayayım?"

General, "Birinin düş kurduğu her seferinde rüyaları düş diyarının manzarasında yer alır. Bu, üzerine yeni bir parça eklenen yapboza benziyor- eklenen her parçayla birlikte yapboza da yeni bir bölüm ekleniyor.

Örneğin bugün bir ovada uzandığını düşlersen ova rüya aleminin yeni bir parçası haline gelir. Ne zaman birini düşlesen o kişi düşlerine NPC olarak eklenir ve bu NPC' ler kalıcıdır -dış dünyada onların sana verdiği izlenimlere göre davranırlar. Eğer şimdi onlarla konuşursan başımıza bazı sorunlar açabilir.

Yu Hao, "Ne sorunu? Burada neden sorunlar var?"

General aniden durdu, "Az öncekini duydun mu?"

Yu Hao hiçbir şey duymamıştı. General korumacı bir şekilde önüne geçti. Kolu arkasına uzanıp uzun bir kılıcı çekerken avcu ters döndü. Yu Hao kılıcının ilk tanıştıkları zamandan daha büyük olduğunu fark etti.

"Biri bizi yakalamak için burada."

Konuşmasını henüz bitirmemişti ki toprakta ilerleyen atların toynaklarından çıkan ses uzaktan duyuldu, *bir grup asker köye doğru ilerliyordu.

Tanıdık bir ses kükredi, "Burası, bulun onları!"

Kısa bir süre sonra yüzlerce insan aceleyle köyde etrafa dağıldı. General ani bir kararla bağırdı, "Koş!"

Yu Hao ne yapacağını bilemeyerek kalakaldı. Açık bir ovadaydılar, nereye kaçarsa kaçsın bulunmazı kaçınılmazdı. Ama bir sonraki an keskin bir ok ona doğru uçtu ve yüzünün bir tarafını sıyırdı.

General hızlıca döndü ve Yu Hao'yu yere itip sırtıyla ona siper olarak onu korudu. Oklar sağanak yağmur gibi üzerlerine yağıyor ve Generalin zırhına çınlayarak çarpıyordu; bu yağmur zırhta birçok göçük oluşturmuştu.

Ok dalgasının biri bittiğinde General bağırdı, "Göle git! Saklan!"

Bir sonraki anda savaş atlarını üzerindeki askerler *çevrelerini sardı. Yu Hao kaçarken ardında doğru hızlıca bir bakış attı ve giderek daha fazla süvarinin dört bir yandan onlara doğru geldiğini gördü.

Baştan aşağı siyah deri zırhla kaplı vücutlarından zifiri karanlık dumanlar yayılıyordu ve onlara önderlik eden kişi aslında...

"Git!" General bağırdı ve hemen ardından geniş kılıcını grubun başına salladı.

Seizing Dreams (夺梦, Duó Mèng) - Chinese Novel ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin