Seizing Dreams (夺梦, Duó Mèng) - Chinese Novel Çeviri

Bölüm 7 - Rezervuar

Biten dersin ardından sınıftan ayrılan Yu Hao, Zhou Sheng'in merdivenlerin başında onu beklediğini gördü. Zhou Sheng elindeki yemekhane kartını sallıyordu, "Hadi yemeğe."

Zhou Sheng yayıncı kızı roketlerde kendilerinin de payı olduğu konusunda sıkıştırdıktan sonra kız kafeterya kartını oğlana vermiş ve Zhou Sheng Yu Hao'yu öğretmenlerin kantinine sürüklemeden önce ondan yalnızca yirmi yuan harcayacağına dair söz almıştı.

Tesadüfen danışmanları Xue Long ve sınıf öğretmenleri Chen Yekai kantinde ve bir tartışmanın ortasındaydılar, Yu Hao ve Zhou Sheng karşı masalarına oturduğunda ikili konuşmayı bıraktı.

"Muhtemelen benim hakkımda konuşuyorlardı." Diye düşündü Yu Hao.

Chen Yekai," Yu Hao saat ikide ofisime gel."

Xue Long kasesini alıp giderken tek kelime bile etmemişti.

Yu Hao gergindi ama Chen Yekai rahatlaması için ona sorun olmadığını belirtircesine başını salladı.

Zhou Sheng elinde yemeklerle geri döndüğünde Chen Yekai'yi fazla samimi bir şekilde selamladı. "Hey, Kaikai'"

Chen Yekai düşünceli bir şekilde selamına karşılık verdi. "Hm." Ardından o da kantinden ayrıldı.

Zhou Sheng arkasından gidişini izledi ve kendi kendine bir şeyler mırıldandı.

Yu Hao, "Benimle ne yapacaklarını merak ediyorum."

Zhou Sheng, "Sen yanlış bir şey yapmadın niye korkuyorsun? Yemeğini ye Ba, Xue Long seni arasa da ona ne olduğunu olduğu gibi anlat. Artık sessiz kalma, sessizliğin yüzden kısa çöpü çekmek zorunda kalma."

Yu Hao, "Pekâlâ, kendimi savunmalıyım, anladım."

Zhou Sheng biraz şaşkın başını salladı. "Aynen öyle."

Yu Hao biraz düşündü, sonra aniden, "Bazı korkularımı yenmek için ne yapmam gerek?"

Zhou Sheng anlamamıştı.

Yu Hao sessiz kaldı, aslına bakılırsa rüyasında gördüğü kara ejderha ve anılarındaki rezervuar arasındaki bağlantıyı düşünmeyi bırakamamıştı.

Zhou Sheng, "Onlarla savaş ve yen, ardından her şey yoluna girecek. Küçükken babam beni dövdüğünde karşılık vermezdim, ama sonunda ona bir kez karşılık verdiğimde artık ondan korkmadım.

Yu Hao, "Ama bir rezervuarı nasıl yenebilirim?"

Zhou Sheng, "Rezervuar mı?" Sonra aklına dün Yu Hao'nun geçmişiyle ilgili anlattıkları geldi. "Demek bununla ilgiliydi."

Zhou Sheng spor bölümündeydi ancak seçmeli psikoloji dersi alıyordu. Yu Hao'nunki kadar kapsamlı olmasa da temel ilkelere hakimdi.

Yu Hao'nun tabağına biraz et yığdı ancak bu sözde etler aslında çok fazla un doldurulmuş köftelerdi. Biraz pirinç aldı, biraz düşündü, ardından, "Birkaç yolu var. İlk olarak rezervuarın doldurulduğunu gidip kendi gözlerinle görebilirsin."

Yu Hao düşündü, "Oh, evet yıllar geçti, ya çoktan doldurulduysa."

Zhou Sheng, "İkinci seçenek içinde yüzebilirsin o zaman artık ondan korkmazsın, yüzme biliyor musun? ama kesinlikle tek başına gidemezsin. Üçüncü yöntem ise annenin bir..."

Cümlesini bitiremedi.

Yu Hao açıkça en iyi yolun annesine bizzat sormak ve kendisini annesinin onu sevdiğine, başka bir amacı olmadığına ikna etmek olduğunu biliyordu.

Yemekhaneden önce Yu Hao ayrıldı, Zhou Sheng onu kısaca selamlarken hala sıkılmış bir yüzle telefonuyla oyalanıyordu.

Yu Hao yurda döndüğünde Zhou Sheng'in ceketini leğene koydu ve yıkamaya koyuldu. Su o kadar soğuktu ki elleri kıpkırmızı olacak kadar dondu.