"Maç günü"

109 16 12
                                    

~Jeon Jungkook

Soğuk havanın etkisiyle titredim. Esnerken aynı zamanda gözlerimi açmaya çalışıyordum. Uyanalı yaklaşık yirmi dakika olmuştu ama ben hala uykuluydum.

Taehyung'un kolları arasında mükemmel bir uyku çekmiştim ve doğal olarak o sıcak ortamdan kalkmak istememiştim.

Maç olduğu için Taehyung beni zorla uyandırmış kalkmam gerektiğini söylemişti. Ama ben onu kendime çekerek biraz daha uyumaya ikna etmiştim. Zaten maç burada olmayacaktı. Servisle başka okula gidecektik.

Bu yüzden servise biraz geç kalma riskini almıştık ikimizde. En azından beş on dakika daha uyuyabilmiştik.

Şimdi ise okul bahçesindeydik ve servise binmeyi bekliyorduk. Yanımda duran Chanyeol benim gibi esneyerek bize baktığında ona gülümsedim. O sırada Taehyung yanımıza gelerek kolunu benim omzuma attı ve o yargılayıcı bakışlarından birini takındı. "Bir an önce uyansan iyi edersin Chanyeol. Oyun içinde seni bu halde görmek istemiyorum."

Chanyeol pis pis sırıttı ve "Kaptan, sen önce sevgiline bak. On saattir o esnediği için esniyorum." dedi. Taehyung kaşlarını kaldırıp bana döndüğünde hızla bakışlarımı kaçırdım. "Uyanamadın değil mi?"

"Iı evet."

"O halde bu şey senin içinde geçerli." parmağını kaldırdı ve göğsüme bastırdı. "Eğer oyun içinde uyuşuk olursan.." yalandan sinirle kaşlarını çattı. "Sana ceza veririm pasör."

Gülmemek için kendimi çok zor tuttum. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Onun bu halleri çok hoşuma gidiyordu. Bazen kaptanlık yaparken korkutucu oluyordu ama aynı zamanda çokta sevimliydi.

Ve ateşli.

Bakışlarımı ondan başka yerlere çektim. Chanyeol bizden uzaklaşıp Minho ve yanında duran bir çocuğun yanına gitmişti. Tekrardan Taehyung'a baktım ve "Tamam o zaman kaptan sevgilim." dedim. Hızlıca yanağından öptüm ve "Ben uyuşukluk yapmaya devam edeyim." dedim. Sonrasında ise koşar adım onların yanına gitmeye başladım.

Arkamdan Taehyung'un güldüğüne emindim. Bende gülümsedim. Onların yanına vardığımda Chanyeol karşısındaki çocuklara bakıp kollarını göğsünde birleştirdi. Abartılı bir şekilde "Off her yer çift kaynıyor. İçim bunaldı." dediğinde Minho'nun yanındaki çocuğun onun sevgilisi olduğunu anladım.

Çocuk Minho'dan daha kısaydı. Ve ikisine birden bakınca onların yakıştığını söyleyebilirdim.

Minho kolunu çocuğun omzuna atmıştı. İkiside Chanyeol'un dediklerini takmadan birbiriyle gülüşerek konuşuyorlardı. Çok eğleniyor gibi bir halleri vardı.

"Minho.." dedim hevesle "Sevgilin olduğunu bilmiyordum."

Minho bakışlarını sevgilisinden çekip bana baktı. "Ah Jungkook." dedi gülümseyerek. "Sizi tanıştırayım. Bu Jungkook.." dedi beni göstererek. Sonrasında ise sevgilisini göstererek "Bu da Jisung. Kendisi birkaç haftadır benim bebeğim olur."

Bunları söylerken elini göğsüne bastırmış havalı bir tavır takınmıştı. Jisung ise ilk önce gözlerini devirmiş sonrada gülerek bana bakmıştı. Elini uzatarak "Memnun oldum." dedi. Elini sıktım. "Bende memnun oldum." dedim gülerek. Chanyeol bir kere daha ofladı ve "Yemin ediyorum bıktım. Bir ben sap kaldım ya."
Eliyle hafiften alnına vurdu. "Nasıl benim gibi biri sap kalabilir? Anlamıyorum."

Üçümüzde onun bu haraketine gülmeye başladık. Chanyeol böyleydi. Abartılı haraketlerine hepimiz alışmıştık. O çok komikti.

Ben kahkahalarla gülerken biri omzuma dokundu ve "Maç günü ha?" dedi. Gelen tanıdık sese döndüm. Karşımda Jin'le Jimin'i okul kıyafetleriyle gördüğümde daha fazla gülümsedim.

SETTER | 𝘵𝘢𝘦𝘬𝘰𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin