"Canımı istediğin kadar yakabilirsin"

113 14 14
                                    

1 hafta sonra

~Kim Taehyung

Jungkook'un babasının hapse girmesinin üstünden tam bir hafta geçmişti. Ve ondan sonra tam istediğimiz gibi Jungkook yanımda yaşamaya başlamıştı.

Başarmıştık. Amcam çok geçmeden o pisliği hapse tıkmıştı ve Jungkook sonunda özgür olmuştu.

Sonrasına ise hayatını kendi arkadaşlarına da anlatmaya karar vermişti. Jungkook o kadar iyi kalpliydi ki yalan söylediği için onlardan bile özür dilemişti.

Ama sonunda Jungkook bir haftadır çok mutluydu. Onu böyle mutlu gördükçe içim kıpır kıpır oluyordu. Ve evimdeydi. Sabah uyanır uyanmaz onu görmek ve evin her yerinde onun kokusunu almak mükemmel hissettiriyordu.

Bir haftadır onun evde olmasına o kadar çok alışmıştım ki o olmadan artık yapamazmışım gibi geliyordu. Onunla beraber evden çıkıp, onunla eve geri geliyordum. Beraber güzelce vakit geçiriyor sanki bir daha görüşmeyecekmişiz gibi sevişiyorduk.

Okulun verdiği tatillerden birindeydik. Ne ders ne de antrenman olduğundan ikimizde güzel planlar yapmıştık. Hatta Jungkook yaptığımız planları bir deftere bile yazmıştı.

Ve bunu yaparken çok şirin gözükmüştü.

Onun dün yazdığı deftere bakıp gülümsedim. Defter mutfak masasında duruyordu. Ben ise Jungkook uyanmadan önce kalkmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Bakışlarım tekrardan önüme döndü ve tezgahtaki salatalıkları doğramaya devam ettim.

Bir süre sonra belimde hissettiğim kollarla beraber haraketimi durdurdum. Jungkook kollarını tamamen bana sarmış kafasını da omzuma dayamıştı. Ona bakıp gülümsedim. Gözümü tam açamamıştı. Omzuma yasladığı için yanağı büzülmüş bana yine tatlı bir görüntü sunmuştu.

Kıkırdadım ve "Günaydın sevgilim." dedim. Ondan sonra arsızca gülerek "Yorgun gözüküyorsun." diyince gözlerini  tamamen açıp kafasını kaldırdı.

Kaşlarını çatarak bana baktığında ona döndüm ve gülmeye başladım. Sırtımı tezgaha yaslayıp ellerimi onun beline koydum. Uykulu sesiyle "Ne gülüyorsun?" dedi. "Bu kolay bir şey değil."

Dün gece onu çok yormuş olmalıydım. Ama bu benim suçum değildi. Bu kadar güzel olmasaydı..

Kahkahalarım arttı ve onunla inatlaşmaya karar verdim. Uykuluyken çok daha tatlı oluyordu.

Boynumu yana eğdim ve dudağımı ısırdım. "Altta olmak mı kolay değil?"

"Evet." dedi kafasını kaşıyarak. "Özellikle senin altında olmak.."

"Abartıyorsun."

"Abartmıyorum!"

"Canının çok yandığını düşünmüyorum."

"Öyle mi? Denemek ister misin?"

"Olur."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Altta olmayı kabul ettiğime inanamıyor gibi bir hali vardı. Onun bu şaşkın suratına bakarken gülümsemeyi asla bırakamıyordum. Bir süre sessizce durdu ve en sonunda "Ciddi misin?" diye sordu.

Hala inanamıyordu. Bu hali daha fazla eğlenmeme sebep oluyordu.

Omuz silktim. "Evet.." dedim "Bunu deneyebiliriz." dediğimde ise hızla bana yaklaşıp iki elini de tezgaha yerleştirdi. Tezgahla onun arasındayken onun içindeki baskın karakteri uyandırdığım için kendimi çok iyi hissediyordum.

Bunu denemek mükemmel olacaktı.

O baskınken de çok seksi olacaktı.

Bana bakıp o masum olmayan gülüşünü sundu. Dudağımı bir kere daha ısırdım ve aşağıya baktım. İkimizde çoktan sertleşmiştik. İkimizde aynıydık. Sadece birbirimizi düşündüğümüzde bile sertleşebiliyorduk.

SETTER | 𝘵𝘢𝘦𝘬𝘰𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin