"Seni kaçırıyorum"

134 15 14
                                    

~Jeon Jungkook

Birkaç saat olmuştu. Taehyung'un ailesi bizi öğreneli birkaç saat olmuştu. İşin garip yanı ise bu olayı ondan değilde kardeşi Yoona'dan öğrenmemdi.

Kardeşi bizi biliyordu ve bana ailesinin Taehyung'a böyle davrandığı için kendini çok kötü hissettiğini söyledi. Elinden geldiğince bana ve abisine yardım etmek istediğini de eklediğinde Taehyung'un ailesinde iyi birilerinin de olduğunu anlamıştım.

Ve Taehyung'tan da bu konuyla ilgili hiçbir mesaj alamamamın nedeni ailesinin telefonunu ondan almasıydı.

Söylediklerine göre onu sadece odada tutacak aklı başına gelene kadarda çıkmasına izin vermeyeceklerdi.

Komik!?

Yollar bomboştu. Geç saat olduğu için dışarda da kimse yoktu. Ve ben de bu sessizlikte onların evine doğru yürüyordum.

Yoona'yla konuşmuştum.

Uzun süreli olmasa da onu ailesinden uzaklaştırmak için bir planım vardı.

Eve yaklaştığımda telefonumu cebimden çıkarıp Yoona'yı çaldırdım. Bahçe kapısının hemen yanında beklerken beş dakika sonrasında kapı açıldı ve dışarı Yoona çıktı.

Çok güzel bir kızdı. Taehyung'a o kadar benziyordu ki dışardan biri bile görse onların kardeş olduğunu anlardı. Taehyung'dan farklı olarak Yoona'nın düz saçları ve daha koyu gözleri vardı.

Beni görür görmez gülümsedi. "Vay canına.." dedi bana aşağıdan bakarken. "Gerçekten tatlıymışsın."

Ona gülümsedim ve aynı zamanda anlamaz gözlerle ona bakarken devam etti. "Abim ne kadar tatlı olduğundan bahsedip duruyordu da."

Kafamı öne eğerek gülmeye devam ettim. "Teşekkür ederim." dedim "Sen de öylesin. Hatta daha tatlı."

Karşılık olarak o da gülümsedi. Konuya girdim. "Sizinkiler uyuyor değil mi?"

Başını salladı "Evet evet. Uyuyorlar. Ama abimin ne yaptığını bilmiyorum. Kapısı kilitli ve ben anahtarı bir türlü bulamıyorum."

Sıkıntıyla ona bakarken başımı salladım. "Balkonundan girmeyi deneyeceğim." dediğimde kaşlarını kaldırdı. Güldüm. "Merak etme bir şey olmaz. Alışığım tırmanmaya."

Anlamaz gözlerle bana bakarken omzuna dokundum. "Hadi girelim bahçeye." dediğimde ise beni kafasıyla onaylayıp yürümeye başladı.

Bahçeye girdik ve Taehyung'un balkonuna doğru ilerledik. İkimiz de bir süre yukarı baktık. Odanın ışığı kapalıydı. Uyuyor olsaydı bile yapacak bir şey yoktu. Onu uyandırmalıydım.

Yoona'ya baktım "Teşekkür ederim. Bundan sonrasını ben halledebilirim." dediğimde gülümsedi. "Tamam. Dikkatli ol tamam mı?"

"Tamam. Merak etme." dedim kafamı sallayarak.

Sonrasında yavaşça yürüdü ve eve girdi. O gittikten sonra ise tekrardan balkona baktım. Kenarda duran borulara tırmanmam yeterliydi. Bu kolay olacaktı. Yani umarım.

Hızlı ve sessiz bir şekilde tırmanmaya başladım. Annesiyle babasının uyanmaması gerekiyordu. O zaman her şey daha da kötü olurdu.

Balkona geldiğimde korkuluklardan tutundum ve içeri atlayıp camdan içer bakmaya başladım.

Yarı açık perdeden içerisi net gözükmüyordu. Cama tamamen yaklaşıp görmeye çalıştım. Bir süre sonra ise Taehyung'un yatakta olduğunu fark ettim.

Balkon kapısını hafifçe tıklattım. Tıklatmamla beraber içerde hafif bir kıpırtı oldu. Bu kıpırtıyla beraber onun uyanık olduğunu anlamış oldum.

Bir kere daha tıklattıktan sonra Taehyung hızlıca doğruldu ve balkon kapısına doğru yaklaşıp açtı. Ben sonunda onu gördüğüm için mutlulukla gülümserken o şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Jungkook?"

"Hazırlan sevgilim." dedim daha fazla gülümseyerek "Seni kaçırıyorum."

Evet o dahi planım oydu. Onu bir geceliğine kaçırmak.

Bir süre ne dediğimi anlamadı ve boş boş suratıma bakmaya devam etti. Onu kendine getirmek için elini tuttum. "Hadi gidelim. Seni çok özledim."

"Ah Jungkook..sen.." dedi ve gülümsedi. "Sen harikasın."

Bunu demesiyle hızlıca dudağına bir öpücük bırakıp geri çekildim. "Hızlı olalım. Ailenin uyanmasını istemeyiz değil mi?"

Dudağını ısırarak kafasını salladı. İkimizde aynı şekilde aşağı indik. Bahçeden el ele çıktığımızda Taehyung "Bir dakika, sen bahçeye nasıl girdin?" diye sordu.

Ona bakıp omuz silktim "İyi ki Yoona var değil mi?" Şaşırmıştı ve aynı zamanda da mutlu olmuştu sanki. Onun gülümsemesine karşılık gülüp "O çok tatlı bir kız." dedim

"Evet öyle." Bana baktı ve "Aynı zamanda da sürekli hayatımı kurtarıyor." dedi.

Onu çok özlemiştim. Onunla bütün geceyi geçireceğim için çok mutluydum. Ona sabaha kadar sarılacak her yerini öpecektim.

Ve en önemlisi onun bana yaptığı gibi ona dertlerini unutturacaktım.

***

"Ben seninle burada yaşayabilirim sanırım." dedi Taehyung spor salonunun tavanına bakarken.

Yine salondaki mindere yatıyorduk. Nem onun göğsünde iyice ısınırken o da kollarını her zamanki gibi bana sarmıştı.

Bu bizim için artık klasikleşmiş bir şeydi. Sonuçta bu salonda bir sürü şey yapmıştık.

İlk yakınlaşmamız, ilk beraber uyumamız ve ilk sevişmemiz..

Kısacası burası bizim evimiz gibiydi.

Küçük bir kahkaha attım. "İnan bana ben de. Senin olduğun her yerde yaşarım." dedim. Eğilip saçımı öptü. Bir süre dudaklarını benim saçlarımda bekletti. Huzurla gözlerimi kapattım.

Bu anda sonsuza kadar kalmam gerekiyordu.

"Jungkook.." dedi sessizce. "Özür dilerim. Ben ailemin.."

"Şşş.."

Kafamı kaldırıp ona baktım. Gülümseyerek ona yaklaştım ve dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Yavaşça onu öperken elim onun yanağını okşuyordu.

Geri çekildiğimde ise gülümseyip "Aileni dert etme." dedim. "Ben onu halledeceğim."

Onun bana yaptığı gibi ben de onu bu beladan kurtaracaktım.

Kaşlarını çattı ve bir süre daha bekledikten sonra "Nasıl?" diye sordu.

Ben de karşılık olarak onun üstüne çıkıp tekrardan onu öpmeye başladım. Az öncekinin tam tersi bir şekilde hızlıca onu öperken o da ellerini benim belimde gezdiriyordu.

Yine evimizdeydik. Yine beraberdik.

O benim her şeyimdi.

Tamamen mutluluk kaynağımdı.

O benim suratsızımdı.

Ve ben onu kesinlikle kurtaracaktım.

Çünkü hiç bir şey beni suratsızımdan ayıramazdı.

***
Evettt burada Setter'ın sonuna geldik aşklarr belki saçma gelicek son daha fazla uzatamadım ilerleyen zamanlarda başka hikayelerde görüşürüz belki
Sizi seviyorum teşekkür ederimm her şey içinnn <3

SETTER | 𝘵𝘢𝘦𝘬𝘰𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin