Mattheo:Ona bunu söylememeliydin.
Tom:Çok geç.
Mattheo:Hafızasını silemez misin?
Tom:Yan etkileri var zarar verebilir.
Duyduğum seslerle birlikte gözlerimi açtım.Yine aynı odada koltukta yatıyordum.Mattheo uyandığımı görünce odadan çıktı.Yattığım yerden doğruldum.Tom gelip yanıma oturdu.
Tom:Ne hatırlıyorsun?
Y/N:Voldemort olduğunu.
Sessizlik..
Y/N:Ciddi değildin değil mi?
İnanmak istemiyordum.Annemin babamın, abimin, sevdiklerimin en büyük düşmanını seviyor olamazdım.
Yutkundu cevap vermedi..Sadece gözlerimin içine baktı..Ağlamama ramak kalmıştı.Çocuk gibi oturup bağıra bağıra ağlamak istiyordum.
Hızla kalktım oturduğum yerden.Elimin tersiyle yavaş yavaş akan gözyaşlarımı sildim.
Tom:Y/N.
Ayağa kalktı, bana sarılmak için bir adım attığında kendimi geri çektim.
Tom:Sana zarar vermem!
Ağlamayla karışık hıçkırıklarım arasında ona cevap veremiyordum.Hışımla çıktım odadan.Koridorda koşmaya başladım.Tom bana yetişmeye çalışıyordu.Beni kolumdan tutup kendine çevirdi.
Tom:Beni dinle.
Y/N:Sadece buradan gitmek istiyorum.
Tom:Bende seninle geliyorum.
Y/N:Hayır.
Tom:Ne!
Y/N:Bir süre görüşmeyelim.
Arkamı döndüm, yürümeye devam ettim.Bir ara arkamı döndüğümde onun hala aynı yerde bana baktığını gördüm..
Hogwarts'a geldiğimde hızla odama çıktım.Sıcak bir duş aldım,pijamalarımı giydim,yatağıma yattım.Bir daha uyanmayacakmışım gibi uyumak istiyordum ama öyle olmadı.Kafamda bir sürü soru işareti varken uyumam mümkün değildi.
Bryan ve Jack'in bahsettikleri şey bu muydu?Ayrılmalı mıydım?Abim bunu biliyor muydu?...
Annemlerin anlattıkları kadar şey biliyordum.Voldemort yani Tom güç istiyordu.Çok fazla güç ve bu...Beynimde şimşeklerin çakmasına neden olan bir soru işareti daha!Rowena Rawenclaw'ın soyundan gelen çocuk..Güç için onu öldürmüş olabilir miydi!?Neden olmasın diyordu beynimin içindeki seslerden biri, diğeri ise o kadar ileri gidemeyeceğini söyleyip onu savunuyordu bana.Sonra nadiren gelen o üçüncü mantıklı ses içimi rahatlattı."Tom o gün o saatte bahçedeydi salak" doğru ya!Ceseti görür görmez bahçeye çıkmıştım ve oda oradaydı.Yatağın içi boğucu gelmeye başladığında kalktım üzerimi değiştirdim.Üstüme ceket alıp gizlice gölün kenarına gittim.Saat gece 12'ydi bu saatte burada olmam yasaktı normalde.Oturdum, göle bir taş attım,iki kere sekti.Tekrar tekrar attım ama asla üç kere sekmiyordu.
Mattheo:Öyle değil.
Arkamdan gelen sesle o tarafa döndüm.Mattheo yerden bir taş aldı ve göle attı, üç kere sekti.Yanıma oturdu.
Y/N:Senin ne işin var burada.
Mattheo:Sana bakmamı söyledi.
Y/N:Kim?
Mattheo:Sence kim.
Aramızda uzun bir sessizlik oluştu.İkimizde gölü izliyorduk.
Mattheo:Ondan ayrılacak mısın?
Y/N:Bilmiyorum, kafam çok karışık.
Sonra tekrar arkamdan bir ses geldi.Bu sefer dönüp bakmadım.Mattheo ayağa kalktı ve yanıma o oturdu.Tam kalkıp gidecekken kolumdan tuttu.
Tom:Bu sefer kaçmak yok!
Y/N:Seninle konuşmak istemiyorum.
Tom:Senin isteklerin doğrultusunda hareket etmiyorum.
Y/N:Tom bırak kolumu!
Tom:Konuşmadan hiç bir yere gidemezsin!
Söyleyecekleri umrumda değildi ama daha fazla uzatmamak için oturdum.Devam edecek...⏳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Riddle İle Hayal Et
Fiksi RemajaKitap biraz cringe olmuş ama bitirmezsem içimde kalır 😮💨