özel bölüm 2: içimdeki boşluk canımı yakıyor, meleğim.

246 46 22
                                    

merhaba, meleğim!

nasılsın? gidişinin üstünden tamı tamına dört yıl geçti. bu dört yıl içinde çok zorlandığım zamanlar oldu, olmadı diyemem. ama üstesinden geldim bir şekilde. senden öğrendiğim gibi kötü şeylere değil de iyi şeylere odaklanmayı öğrendim bu dört yıl içinde.

bana dediğin çoğu şeyi yaptım, biliyor musun? gezdim, tozdum, eğlendim... senin yüzünü kara çıkarmak isteyeceğim en son şey bile olamaz!

bu dört yıl içerisinde sadece ben değil, diğerleri de değişti.

hyuka, okul birincisi olarak mezun oldu mesela! onunla gurur duyuyorum. çok zorlandığı dönemler oldu ama ben her zaman onun için buradaydım. her zaman ona destek oldum, tıpkı senin bana olduğun gibi. ve şimdi bak, hyuka başarılı bir avukat artık!

mezun olur olmaz prestijli bir şirket ona iş teklifi etti. ilk başta kabul etmek istemedi çünkü mezun olduktan sonra yeonjun'un şirketinde işe başlayacaktı. bu teklifi de yeonjun sunmuştu ona. bunu da kabul etmeyecekti fakat ona destek olunca fikrini değiştirdi. şimdi ise prestijli bir şirket iş teklifi edince yeonjun ona kabul etmesi için tatlı bir baskı uyguladı.

tabii ki kabul etti! ah, çok çabuk büyüdü...

tek büyüyen hyuka değil bu arada.

bebek beomgyu artık bir bebek değil. birkaç hafta sonra okula başlayacak! tamam, gözümüzde hâla bir bebek ama öyle olmadığını iddia ediyor beyefendi.

beomgyu'nun eve geldiği ilk günü hatırlıyorum da... o zamanlar yeonjun ve soobin hyungun işleri tam yerine oturmamıştı. bu süreç boyunca beomgyu'ya ben baktım. ve inanır mısın bilmem ama aynı sen.

senin gibi konuşuyor, senin gibi gülüyor, senin gibi çiçeklere aşırı bir ilgisi var, senin gibi inatçı, senin gibi çok konuşuyor...

alınma, meleğim. konuşmanı sevdiğimi biliyorsun. onun da konuşmasını seviyoruz. saatlerce konuşuyor, asla yorulmuyor. hatta bazı günler konuşmaktan uyumadığı bile oldu!

yeonjun ve soobin hyung ise oldukça iyiler. yeonjun hyung şirketini büyüttü, soobin hyung mezun olup işe başladı. düzenlerini ve ailelerini kurdular, çok mutlular.

ben de onları mutlu gördükçe mutlu oluyorum. hepsine gülmek çok yakışıyor.

hatta bak sana ne anlatacağım:

geçen yaz, hyuka'nın mezun olduğu yazdı, her yaz yaptığımız gibi yazlığımıza gittik. hem hyuka'nın mezuniyetini kutlamak hem de kafa dağıtmak için iyi bir tatil planı hazırladık.

birkaç hafta deli gibi gezip eğlendik. artık gezecek bir yer kalmayınca ve yaşlı bedenlerimiz yorulunca son haftalarda evde kalmaya karar verdik.

yine hepimizin evde olduğu ve sıcağın bizi deli gibi kavurduğu bir gündü. dolabımız boşalmak üzereydi ve birinin alışveriş yapmaya ihtiyacı vardı. diğer herkes uyuduğu için bu görevi de ben üstlendim.

şehir merkezine gidip alışveriş yapıp geri geldiğimde çok güzel bir görüntüyle karşılaştım: hyuka ve beomgyu, havuzda oyunlar oynarken soobin ve yeonjun hyung ise birbirlerini hortumla ıslatıyorlardı.

bu görüntü çok hoşuma gitti. ellerimde poşetlerle kaç dakika öylece onları izledim hiçbir fikrim yok. transtan çıkmama sebep olan hortumdan çıkan soğuk suydu. eh, üstüm ıslanmıştı bir kere, ben de onlara katıldım.

o gün o kadar eğlendim ki anlatamam.

ne kadar eğlenirsem eğleneyim, ne kadar hayatımı yaşamaya çalışırsam çalışayım hep bir yanım eksik. hep sol tarafım ağrıyor. orası bir boşluk. sürekli rüzgar ediyor sol yanıma.

sen yanımda olmayınca kendimi tam hissetmiyorum ki.  ama dediğim gibi, alıştım. bazı zamanlar yokluğunu çok hissediyorum. aklımı kaçıracak gibi oluyorum ama bir şekilde geçiyor. ağlıyorum, eşyalarına bakıyorum, fotoğraflarına bakıyorum geçiyor.

seni çok özledim, meleğim. ama biliyor musun, seninle yakında buluşacağız gibi hissediyorum.

bu his uzun zamandır var içimde. beni korkutuyor çoğu zaman fakat iyi de hissettiriyor. acayip çelişkide hissediyorum.

seni seviyorum, beomgyu. umarım gittiğin yerde rahatsındır meleğim.

altın kadeh çiçeği {taegyu}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin